Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2450.84
BIST 100
9893.95
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Eylül 2022

Erdem'li Ömür

Anadolu İrfanı’nın hakikat mektebi Bâbıâli’de kurulmuştur. Burada fazilet ve ahlak abidesi Hoca’ların yetiştirdiği Erdem’li talebelerden ders almak da esasında her kula nasip olmayan bir talih. Benim Cağaloğlu’nda hâl ve duruşundan, sohbet ve muhabbetinden feyz aldığım şahsiyetlerden, gayr-ı resmî hocalarımdan biri de Ebubekir Erdem ağabeydir.

Cağaloğlu’nda Bir Yayıncı Portresi Ebubekir Erdem, hatıralardan meydana gelen bir biyografi ve portre kitabıdır. Fatih Kınalı ve Melike Günyüz’ün hazırladığı bu kıymetli eser, Erdem Yayınları’ndan günışığına çıktı. Neşri o kadar isabetli olmuş ki tarif edilmez. Kitabı büyük dikkat, heyecan ve merak içinde okudum. Zira anlatılan semt, içinde doğup büyüdüğüm muhitim Bâbıâli. Bahsedilen şahsiyetlerin ekser kısmına da şükürler olsun aşinalığım var.

Yayıncı-yazarımız öncelikle Erzurum’daki ailesini anlatıyor. “Narman doğumlu Ebubekir” şehrin tabiriyle “iman galası” zatların evladıdır. Narman’dan Erzurum’a, Erzurum’dan İstanbul’a geliş. Çevresi geniş bir ailenin çocuğu olan Ebubekir Bey mühendis olarak yetişmesine, ticari birikim, tecrübe ve hevesine rağmen âdeta kendisini Nurettin Topçu Hoca’nın yoluna adar. Zaten eserin bütününe nüfuz eden bir öncüdür Topçu. Ebubekir Bey’in de her hâl ve şartta rehberi, büyüğü, örnek aldığı aydınlık yüzlü mütefekkir.

Türkiye’nin fikir cereyanları incelenirken “Nurettin Topçu-Hareket ve Dergâh” grubuna dikkat ve rikkatle bakmak gerek. Zira ferasetli ve basiretli bakışların egemen olduğu bir iman hareketidir. “Anadoluculuk”diye tabir edilen düşünce sistemi, esasında İslam’ın özünden ilham alan bir ideal, dava, mefkûre, fikir ve ülkü hareketidir. Kitabın bütününde bu adanmışlığı görürüz. Ebubekir Bey Hareket dergisi etrafında iken, Dergâh grubunda faaliyette bulunurken, Derya Dağıtım’ı kurarken, Erdem Yayınları’nı ülkemize kazandırırken zannediyorum hep bu haklı endişeyi içinde taşımıştır. “Acaba bu yaptığım iş/hizmet, Nurettin Hoca’nın bize öğrettiği prensiplere uyar mı?”

Benim Ebubekir Bey’le yolum, 80’li yılların ortalarında Derya Dağıtım’da kesişti. Mustafa Ruhi Şirin Bey Erdem Yayınları’na çocuk dizileri hazırlıyordu. Ben de mütevazı birkaç kitapla katkıda bulunmuştum. Erdem Ailesi’ni tanıdıkça bazı soy isimlerin boşuna verilmediğini düşünmüştüm. Hakikaten Erdem, yayın dünyasında fazilet, ahlak ve iyilik kavramlarının yaşadığı bir müessese olmuştur. Neşriyat dünyasında seçkin bir ‘marka’dır. Çocuk yayıncılığına seviye ve itibar getirmiştir. Bunun için aileler ve çocuklar “Erdem Yayınları” levhasını görünce mutlu olurlar. Zira orada titizlik, hassasiyet, küçük okuyuculara sevgi ve saygı vardır. Ebubekir Bey bu güzide müessesenin yüce gönüllü mimarıdır; hayırlı halefleri/çocukları bayrağı taşıyor.

Hatıralar, ulu davaya bağlanan ve gayret kemerini kuşanan bir idealistin hayat hikâyesidir. Kayınpederinin takım elbise alsın diye gönderdiği 500 lira ile Mesuliyet dergisini çıkaran bir serdengeçtiden bahsediyoruz. Hatıralarda adı en çok geçen isimler, benim de çok saydığım, sevdiğim çehreler:Mehmet Kaplan, Orhan Okay, Ezel Erverdi, Mustafa Kutlu, İsmail Kara, D. Mehmet Doğan, Sücaettin Erdem, Bekir Sıddık Soysal, Cahit Çollak… Ve araya serpiştirilen günlükler… Kitabı okuyunca içimden, “Keşke Ebubekir ağabey bunca iş yapmışken yazmaya da fırsat bulsaydı. Birkaç eser vücuda getirseydi.” dedim. Ama mümkün mü? Ticaretten siyasete çok geniş bir yelpazede “kazma kürek” işleriyle uğraşan bir şahsiyetten söz ediyoruz. Bu mütevazı tabir kendisine ait ama esasında sağlam ve iyi müesseselerin temelinin atıldığı ‘kazma kürek’lerdir bunlar. Sosyal ve kültürel faaliyetler, musiki hevesi ve ebru tutkusu da cabası…

Bana “Anadolu’yu tarif et.” deseler mücessem bir sima olarak “İşte karşımızda duruyor: Ebubekir Erdem!” derim. Samimiyetiyle, ihlasıyla, azmiyle, gayretiyle, kuşatıcı bakışı, kucaklayıcı anlayışı ile Anadolu’nun bir remzidir kahramanımız. Sayfaları çevirdikçe yeni sürprizler bizi karşılıyor. Çabalar, koşuşturmalar, bazen kırılganlıklar ama hep ardına bakmadan yürüyüşler… Derdi/meselesi olan herkesin ibretle okuyacağı, dersler çıkarıp istifade edeceği bir kitaptır Ebubekir Erdem. Eserin sonunda dostlarının hüsn-ü şehadetleri ve fotoğraf kareleriyle kitap bütünlüğe kavuşmuş, bir hayat kitabına bürünmüş.

Ebubekir Erdem, Nurettin Topçu’nun has bir talebesi ve manevi evladıdır. Yanı sıra bu toprağın sesi olan bütün fikirlerin, akımların, inanışların yanındadır. Hayırlı hizmetleri canü gönülden desteklemiştir. Yaygın tabirdir, kullanayım, “kırmızıçizgileri” vatandır, bayraktır, ezandır, Kur’an’dır, memlekettir, insaniyettir. Bunlara aykırı olmamak şartıyla herkesle görüşür, çalışır. Bu bakımdan kendisine rahatlıkla Türkiye’nin ortak vicdanı diyebiliriz. Ben kitabı okumaya doyamadım. Zira bu sayfalarda okuduklarım sadece bir ailenin özel tarihi değildir; Türkiye’nin yakın geçmişinden olağanüstü kesitleri de ihtiva ediyor. İnanıyorum ki sizler de büyük bir heves, iştiyak ve şevk içinde okuyacaksınız.