Kürşat'tan Akmerkeze ...
Bir gencin lüks bir arabada kokain kullandığı görüntüleri birçoğunuz izlemişsinizdir. Olayın faili olan gencin Akparti ile intisabı ortaya çıkınca, haklı olarak mal bulmuş mağribi gibi atladı muhalefet. Taciz ve tecavüzlerden dolayı aylardır sessizliğe bürünmüşken, iktidar kanadında yaşanmış böyle bir olay kendilerini unutturmak için bulunmaz fırsat.
Bu hadise birçok açıdan değerlendirildi. Muhtemelen en ilgi çekmeyen yaklaşım, bir gencin güç ve para elde ettikten sonra düştüğü uyuşturucu tuzağıydı.
Ak Parti tarafında olayı muhalefet üzerinden değerlendirenler de oldu tabi ki. "Siz önce kendi tecavüzcülerinizi konuşun. Bizde bir tane olay oldu, sizde her ay neler oluyor" gibi, benim babam senin babanı döver kıvamında yaklaşımlar en yaygın olanıydı.
Aynı yaklaşıma kongre kalabalığı mevzusunda da şahit olduk. ‘’Siz önce nevruz etkinliğindeki kalabalıklara, sözleşme protestolarına ses çıkarın da görelim’’ minvalinde iki yanlışın bir doğru etmediği bu tarz baya popülerdi.
Eğer Ak Parti icraatlarında CHP ile yarışma yolunu seçseydi, muhtemelen bugün Türkiye’nin geldiği nokta hayal olurdu. Ak Parti’nin bugünlere gelmesinde faktörlerden biri her dönem kendisi ile yarışması oldu.
Ak Parti bu mevzuda da kendisine yakışanı yaparak "ama"sız bir şekilde yanlışa yanlış diyerek gerekeni anında yaptı.
Buraya kadar her şey normal. Bir süre CHP’liler ‘’tecavüz ve taciz olaylarına sessiz kalmayın’’ diyenlere cevaben ‘’ siz önce kokaincilerinize bakın’’ diyecek muhtemelen. Her şeyin bir bedeli var.
Öncelikle, Ak Parti ve CHP gibi büyük oluşumlarda herkesin günahsız ve kusursuz olmasını beklemek hayatın olağan akışına ters bir düşünce olur.
Seçmen olarak oy verirken, bu tür hadiselerin en az yaşandığı ve bu tür hadiselerde bulunanlara karşı en hızlı bir şekilde hangi partinin aksiyon aldığı da tercih sebeplerimizden birkaçı elbette.
Bundan dolayı son 18 yıldır, Ak Parti girdiği her seçimi birincilikle kazanıyor ve CHP iktidar yüzü göremiyor.
Bu mevzu daha çok su götürür. Satıcı olmayıp sadece kullanıcı olanlar, yasalarımıza göre tutuklanmayıp denetimli serbestlik ile salıveriliyor. Bu genç de sadece kullanıcı ise muhtemelen serbest bırakılacaktır. Bunun üzerine de yaygara devam edecektir elbette.
Aslında belki de işin en önemli, ama en az konuşulan boyutuna değinmek gerekiyor.
Zira her oluşum kendi içindeki bu tiplerin sayısını belirli yöntemler ile minimuma, mümkünse sıfıra indirmeye çalışmalı.
Şirketler bile işe alımda birçok farklı yöntem izliyor. Sonrasında da çalışanlar kendi hallerine bırakılmadan birçok farklı metot uygulanıyor. Örneğin 360 derece değerlendirme yöntemi bunlardan birisi.
Çalıştığı konum itibari ile dokunduğu tüm birimlerden geri dönüş alınarak hazırlanıyor bu yöntem. Birçok farklı paydaş ve farklı kişi yorum yaptığı için, yanılma payı da bir hayli düşük.
Tek bir kişiye sorulsa hata yapılabilir belki ama bu yöntem ile kasıtlı yapılan değerlendirmelerin de önüne geçilmeye çalışılıyor.
Bu değerlendirme yönteminin amacı, çalışanın sadece yöneticisini memnun etme hedefinin olmaması. Zira şirket için çok çok iyi çalışan, başarılı birisi sadece yöneticisinin egosunu tatmin etmediği için işinden olabiliyor bazen.
Ak Parti gibi iktidarda bulunan bir partinin genel merkezinde böyle birinin ne iş vardı sorusu, aslında bu mevzuda sorulması gereken en yerinde soru. Çünkü bu şahsın sosyal medya hesapları kontrol edilseydi eğer, belki de kokain olayı yaşanmadan, zaten Ak Parti kültürüne uygun biri olmadığı anlaşılabilirdi.
Ayrıca Kastamonu belediyesinde çalıştığı dönemde dahi, sicilinin pek temiz olmadığı iddiaları havada uçuşuyor.
Siyasi partilerde Etik ve Erdem benzeri kurullar, AKİM benzeri iletişim merkezleri var tabi ki ama 21.yy siyaset tarzında bunların çok yeterli olmadığı kendini belli ediyor.
Ak Parti içinde de sadece parti içinden değil, dışarıdan da herkesin erişebileceği bir AKMER kurulmalı. Bu sistem, Ak Parti’ye bağlı belediyelerde ve teşkilatlarda dolaşan burnu havada, egosu tavan yapmış, sadece kendi çıkarları için bulunanların ayıklanması için büyük bir fırsat olabilir. Zira egolu insanlar üstlerine yalaka, altlarına aslan olur ve üstler bunu pek anlamazlar ne yazık ki…
Ak Parti 20 yıldır çok büyük hizmetler yaptı, siyaset dünyasına olan güveni artıracak bu tür yaklaşımların öncülüğünü yapacağından da hiç kuşkumuz yok…
