Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Ekim 2022

​TOKİ birinci sınıf arazileri kurtarmalı

Ukrayna ve Rusya arasında meydana gelen savaş bütün dünyaya bir mesaj verdi. Bütün ülkeler ve insanlar için gıda en öncelikli ihtiyaç olduğu anlaşıldı.. Onun içindeiki ay içinde 5 milyon tondan fazla gıda birçok ülkelere gemilerle gönderildi.

Ülkemizde TOKİ bazı şehirlerimizde konut yapmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Elbette bu hizmetin yapılması ve devam etmesi son derece büyük bir ihtiyaçtır, kıymetli ve değerlidir. Buna aklı başında olan hiç kimse itiraz edemez.

Ancak içten içe kanayan ve çok az bilinen büyük ve derin bir yaramız var.

BİRİNCİ SINIF ARAZİLERİ KAYBEDİYORUZ

Urfa da Harran ve Suruç ovaları birinci sınıf araziler üzerinde kurulması sebebiyle imara asla açılamaz ve açılmamalı. Bu verimli ovalar bilgisizce ve hoyratça yapılan yapılaşma nedeniyle büyük bir tehlike ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Şüphesiz ki ülkemizde bu ovalara benzer yerler vardır ve aynı durumdadır. Belki bir on yıl sonra bu verimli toprakların büyük bir kısmını yapılaşma sebebiyle kaybedebiliriz. Toprağın üretimi yoktur.

TOKİ öncelikli olarak bu ovaları yapılaşmadan kurtarmak için projeler geliştirmelidir. Suruç ve Harran ilçelerimiz için TOKİ’nin bu ilçelerin yanı başında bulunan verimsiz araziler üzerinde yeni yerleşim yerleri kurması ve orada yaşayan insanların iskân ihtiyacını karşılaması mümkündür.

TOKİ’nin son olarak 250.000 konut inşa edeceği karara bağlandı. Suruç ve Harran’da bir tek konutun yapılması için hiçbir karar alınmadı. Tamamen devre dışı bırakıldı. Şayet İlgililer bu yerleri bizzat görselerdi, ülkenin nasıl bir felaketle karşı karşıya kaldığını anlayacaklardı.

Onun için diyoruz ki; TOKİ’nin bu uygulamasını gözden geçirmesi lazım. Urfa Milletvekilleri, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’u bu konu da hiç uyardılar mı? TOKİ büyük bir imkândır, bu imkânı en lüzumlu yerde kullanmak gerekir. Yoksa geleceğimizi kendi ellerimizle geri dönüşü olmayan bir tehlikenin içine atmış olacağız.