Amnesty International çok konuşulacak Türkiye raporu
BBC'nin haberine göre; Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü)'nün yayınladığı raporda Güneydoğu olaylarıyla ilgili devlet suçlanıyor. Raporda atıfta bulunulan bilgilerin doğruluğu ile ilgili herhangi bir tarafsız veri bulunmuyor.
Uluslararası Af Örgütü, hükümetin 23 Temmuz'da "Barış ve Huzur Operasyonu" adıyla başlattığı operasyonlar kapsamında uygulanan uzun süreli sokağa çıkma yasaklarını da eleştirdi.
Örgüt, "bölge halkının toplu olarak cezalandırıldığını" savundu.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelerde incelemede bulunan Af Örgütü'ne göre, "Bölge halkı sert ve keyfi uygulamalar nedeniyle büyük zorluk içerisinde yaşıyor".
"Güvenlik güçlerinin ilçelere ambulansların girişini dahi engellediği yönünde bilgiler geliyor. Elektrik ve su kesintilerinin yanı sıra gıda ve sağlık hizmetlerine erişimin zorlaşması bölge halkı üzerinde yıkıcı bir etki bırakıyor" diyen Af Örgütü'nün Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, adım atılmaması halinde durumun daha da kötüleşmesinin olası olduğunu belirtiyor.
Türkiye'de güvenlik güçleri yaklaşık altı aydır özellikle Şırnak, Hakkari ve Diyarbakır'ın bazı ilçelerinde PKK'ya yönelik operasyonlar düzenliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta yaptığı konuşmalarda "Operasyonlar tüm hendekler kapatılana kadar sürecek" demişti.
'12 gün evde bekletilen cenaze'
Uluslararası Af Örgütü ise raporunda bazı ilçelerin kuşatma altında olduğunu belirtti,"Hükümetin bu bölgelerde yaşayanların gıda ve sağlık hizmetlerine erişimini sağlama zorunluluğu olduğunu" hatırlattı.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde yaşayan bir kişinin tanıklığının da aktarıldığı raporda şöyle deniyor:
"Bir akrabası evindeyken çatışmalar nedeniyle hayatını kaybetmiş. Aile cenazeyi defnedebilmek için 12 gün evde beklemek zorunda kalmış."
Af Örgütü'ne bilgi veren bir diğer kişi ise Aralık ayında 20 gün boyunca suların akmadığını, elektriğin ise 15 gün boyunca kesik kaldığını aktarıyor.
'Keskin nişancılara' atıf
Operasyonlarda, PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H ile çıkan çatışmalar nedeniyle sivil halktan 150'den fazla kişinin öldüğü yönünde haberlerin geldiğini belirten Af Örgütü,"Hayatını kaybedenler arasında kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da var" diyor.
13 Ocak'ta PKK'nın Diyarbakır'ın ilçesi Çınar'da düzenlediği ve ikisi çocuk birisi bebek toplam 5 kişinin hayatını kaybettiği saldırıya da vurgu yapan Af Örgütü, saldırıda 39 kişinin de yaralandığını hatırlatıyor.
Yerleşim bölgelerinde devam eden operasyonlarda ağır silahların ve keskin nişancı tüfeklerinin kullanıldığını belirten Af Örgütü, "Güvenlik güçleri için hiçbir tehdit teşkil etmeyen sıradan vatandaşların hayatı tehlikeye giriyor" diyor.
Eylül 2015'te uygulanan sokağa çıkma yasağı sonrası Şırnak'ın Cizre ilçesine giden Af Örgütü yetkilileri ise bazı sivillerin keskin nişancı ateşi nedeniyle öldüğüne dair kanıtlar elde edildiğini aktarıyor.
Çocukların, kadınların ve yaşlı sivillerin çatışma noktalarının çok uzaklarında öldürüldüğünü belirten Af Örgütü, "Sivil ölümlerine dair yürütülen soruşturmalar ise sonuçsuz kalıyor" diyor.
'İnsan hakları' vurgusu
Af Örgütü'nün Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, "Türk yetkililerin bölgede güvenliği sağlama ve şüphelileri gözaltına alması meşru. Ancak insan hakları yükümlülüklerine de uymaları gerekiyor" diyor.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelere uluslararası gözlemcilerin de alınmadığı hatırlatılan raporda, bölgedeki durumun ne boyutta olduğunu anlamanın da zorlaştığı vurgulanıyor.
Operasyonları eleştirenlerin de cezalandırıldığı ve taciz edildiği ifade edilen raporda, Beyaz Show programının sunucusu Beyazıt Öztürk ve programa telefonla bağlanıp kendisini öğretmen olarak tanıttıktan sonra bölgede yaşananlara karşı daha duyarlı olunması gerektiği çağrısı yapan Ayşe Çelik hakkında soruşturma başlatıldığı belirtiliyor.
'Dünya sessiz kalıyor'
Dalhuisen, "Yetkililer ülke içindeki karşıt görüşleri susturmak konusunda kararlı gözükürken, uluslararası alanda da çok fazka eleştiriyle karşılaşmadılar. Suriye bağlantılı stratejik düşünceler ve mülteci krizine çözüm konusunda Türkiye'nin desteğini alma düşüncesi insan haklarının ciddi biçimde ihlal edildiği yönündeki iddiaları gölgelememeli. Uluslararası toplum olanları görmezden gelmemeli" diyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.