Dolar (USD)
32.20
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2464.32
BIST 100
10319.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Asıl sorun HDP'yi yönetenlerde'

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, 'HDP'ye oy verenler de bizim kardeşimiz. Bizim onlarla hiçbir sorunumuz yok ama asıl sorun HDP'yi yönetenler' dedi.
'Asıl sorun HDP'yi yönetenlerde'
11 Eylül 2015 14:20:00
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, 'HDP'ye oy verenler de bizim kardeşimiz. Bizim onlarla hiçbir sorunumuz yok ama asıl sorun HDP'yi yönetenler' dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

"Hükümetin huzur ortamı bozulsun diye Çözüm Süreci'ni kasıtlı bitirdiği" yönünde propaganda yapılmaya çalışıldığını ifade eden Yılmaz, "Hiçbir hükümet, yönetim ülkede huzursuzluk olmasını istemez. İnsanların, vatandaşların zarar görmesini istemez" diye konuştu.

Ülkeyi bugünlere getirenin terör örgütünün eylem ve çabaları olduğuna işaret eden Yılmaz, "Terör örgütü maalesef ülkenin huzurunu bozdu ve birtakım eylemlerle, son olarak da Suruç'taki elim hadiseden sonra 2 polis memurumuzu çok hain şekilde, yataklarında uyurken enselerinden kurşunlayarak bu konudaki tavrını ortaya koymuş oldu. Türkiye'de insanın huzurunu, emniyetini sağlamadığımız sürece hiçbir şekilde ne demokratik, ne ekonomik ne de başka bir alanda arzu ettiğimiz yere ulaşamayız. Hükümet de sorumluluğunu bilerek bu alanda gerekli tedbirleri aldı, almaya devam edecek" şeklinde konuştu.

"HDP şiddete karşı net tavır alamadı"

HDP'nin barajı geçmesiyle demokratik siyasetin güçlenmesine olanak yaratıldığını ancak bunun böyle olmadığını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Seçimlerden hemen sonra şiddetin, terörün tırmanmaya başladığını ve HDP'nin de tırmanan teröre, şiddete net şekilde tavır alamadığını, siyasi bir dil geliştiremediğini gördük. Bunun en güzel örneklerinden biri Suruç'daki hadise ve sonrasında HDP'nin gösterdiği tavır. Suruç'taki hadiseden sonra Başbakanımız bir açıklama yaptı, 'gelin bütün partiler olarak, hiçbir ayrım gözetmeden teröre ortak bir tavır koyalım' dedi. O dönemde CHP dışındaki hiçbir parti, HDP de buna dahil olmak üzere, buna olumlu cevap vermedi..Esas belirleyici olanın terör örgütü olduğunu, HDP'nin oradaki tavra göre kendini ayarladığını, bu kadar milyon insandan oy aldığı halde bunun hakkını veremediğini gördük"

"HDP'ye oy verenler de bizim kardeşimiz, bu ülkenin vatandaşları, onlarla hiçbir sorunumuz yok" diyen yılmaz, "Asıl sorun HDP'yi yönetenler maalesef. Bu yönetenler, kendilerine oy verenlerin beklentilerini karşılayacak bir siyaset izleyemediler" değerlendirmesinde bulundu.

"Tepkiler demokratik şekilde gösterilmeli"

Terör olaylarına yönelik tepkilere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz, bütün parti ve sivil toplum kuruluşlarının ortak tepki vermesinin arzu edilen bir durum olduğunu ifade etti.

Yılmaz, şunları kaydetti:

"Teröre tepki gösteriyorum diye batıda yaşanan Kürt vatandaşlarımızın canına, malına kast edebilecek, zarar verebilecek bazı provokatif eylemler içine girenleri maalesef gördük. Bunu yapanlar terör örgütünün değirmenine su taşıyorlar. Tam da terör örgütünün istediği bu..Bunu yaptığımız zaman esas itibarıyla terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Bu konuda da çok çok dikkatli olmamız lazım.

Türkiye demokratik bir ülke. Tepkilerimizi demokratik şekilde ve gerçek hedefine yönlendirerek göstermemiz lazım. Bu provokatif eylemlerin incelenmesi gerektiğine de inanıyorum doğrusu. Bunları kimlerin organize ettiğine dair mutlaka gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine inanıyorum. Bunları iyi niyetli görmüyorum. Farklı yerlere ülkemizi taşımak isteyenlerin yaptığı çabalar diye görüyorum. Bunlara karşı hepimizin hem devlet, hükümet olarak hem de millet olarak çok uyanık olması lazım"

Ateşkes çağrıları

Yılmaz, "çift taraflı ateşkes" çağrılarının son derece yanlış bir yaklaşımdan kaynaklandığını söyledi.

Sanki devletle terör örgütünün eşit tarafmış gibi bir yaklaşım sergilendiğini ve bunun doğru olmadığını dile getiren Yılmaz, "Karşımızda bir terör örgütü var. Diğer taraftan bütün vatandaşların hukukunu gözeten, meşru bir devlet var. Bunları aynı kefeye koyamazsınız. Çağrı yapanların, 'silahı bırakın' diyenlerin, terör örgütüne bunu söylemeleri lazım. Devlet hiçbir zaman silah bırakamaz. Devlet, meşru şekilde, hukuk içinde silahlı güçlerini, güvenlik güçlerini halkın emniyeti için her zaman sahada bulundurmak durumundadır. Dolayısıyla çift taraflı çağrıların doğru olmadığına inanıyorum" diye konuştu.

"Tüm gayretimizi sivillerimizin zarar görmemesi için harcıyoruz"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, kendisinin de aralarında bulunduğu heyetin Cizre'ye alınmamasını "seyahat özgürlüğünün engellenmesi" olarak nitelendirdiğinin hatırlatılması üzerine Yılmaz, şöyle konuştu:

"Böyle bir ortamda siyasilerin AK Parti'li de olabilir bu grup, başka bir partiden de olabilir, oraya girmelerine güvenlik güçleri müsaade edemez. O insanların emniyeti için müsaade edemez. Bakanların, milletvekillerinin oraya girdikleri zaman başlarına bir şey geldiğinde bunun hesabını nasıl vereceğiz? Dolayısıyla orada normal olmayan şu anda bir ortam var, güvenlik riskinin çok yüksek olduğu bir ortam, burada da güvenlik güçleri gerekli tedbirleri almak durumunda. Ama şunu çok açık bir şekilde söyleyebilirim, elimizden gelen tüm gayreti, sivillerimizin zarar görmemesi için harcıyoruz, harcamaya da devam edeceğiz. Sivillere olan hadisenin gerçek sorumlusu da terör örgütüdür."

"Hedef bütün Diyarbakır'ın huzurudur"

Yılmaz, Diyarbakır'da bir lokantada çorba içen polislere yönelik terör saldırısına ilişkin ise, "Birileri gelip Diyarbakır'ın içinde terör eylemi yapıyorsa aslında hedef bütün Diyarbakır'dır, Diyarbakır'ın huzurudur. Hiçbir fark gözetmeden bunu söylüyorum. Bir insanımız şu partiye oy vermiş olabilir, bir başka kardeşimiz başka partiye oy vermiş olabilir. Bunlar siyasi rekabettir ama birileri gelip Diyarbakır'ın içinde bu eylemleri yapıyorsa burada hedef bütün Diyarbakır'ın huzurudur" dedi.

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, hangi partiye oy vermiş olursa olsun orada oturan insanların hedef alındığını, dolayısıyla bütün Diyarbakır'ın teröre hayır demeyi başarabilmesi gerektiğini söyledi.

"90'lı yıllara dönüş olmaz"

Demokratikleşmenin muhatabının bütün toplum olduğunu dile getiren Yılmaz, hep birlikte demokratikleşmeye, kalkınmaya ve gelişmeye devam edileceğini, hiçbir şekilde de 1990'lı yıllara geri dönüşün olmayacağını söyledi.

Birilerinin o havayı oluşturmaya çalıştığını ama o tuzağa Türkiye'nin ve hükümetin düşmeyeceğini belirten Yılmaz, "Eski Türkiye geride kaldı. Biz artık yeni Türkiye'den bahsediyoruz. 90'lı yıllara dönmemiz için çaba sarfeden terör örgütüdür" diye konuştu.

"1 Kasım sonrasını parlak görüyorum"

Türkiye'nin siyasi belirsizlik ortamında bulunmasının ekonomiyi olumsuz etkilediğini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Ancak bunu çok da abartmamak gerekir. 1 Kasım seçimlerinden sonrasını ekonomik açıdan baktığımda çok daha parlak görüyorum. Bir defa siyasi belirsizlik ortadan kalkacak, vatandaş son sözünü söyleyecek"

Türkiye'nin yapısal reformlar konusunda dünyadaki en hazırlıklı ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, reformların gerçekleşmesinin güçlü ve iradesi olan hükümetlerin varlığını gerektirdiğini dile getirdi. Yılmaz, "1 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye, inşallah, güçlü ve reformcu bir hükümetle büyüme hızını ve istihdamı çok daha farklı noktalara taşıyacak" dedi.

Türkiye'nin ilk 6 ayda yüzde 3,1'lik büyümesi olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Bütün bir yıl boyunca yüzde 3 civarında bir büyüme olacağını söyleyebilirim. Ama kesin bir rakam söylemek için Orta Vadeli Programı beklemekte fayda var" şeklinde konuştu.

"Yatırımlarımıza devam edeceğiz"

Terör örgütünün, kamu ve özel sektörün bölgedeki yatırımlarına saldırdığına dikkati çeken Yılmaz, özellikle Silvan Barajı'na yönelik saldırıları örnek gösterdi.

Teröristlerin, bölgenin ekonomik problemlerinin çözümlenmesini istemediklerinin altını çizen Yılmaz, "Çünkü o zaman 'dağa götürecek, taş attıracak, eylem yaptıracak insan bulamayız' diye bir kaygı içindeler. Burada vatandaşlarımızın çok uyanık olması lazım. Ne yaparlarsa yapsınlar yatırımlara devam edeceğiz. Biraz gecikebilir belki, havaalanı gibi... Ama biz mutlaka bu yatırımlarımızı tamamlayacağız. Vatandaşlarımız bu konuda emin olsunlar" ifadelerini kullandı.

500 Çeşit Kitap Sadece 2 tl Almak İçin Tıklayın