Dolar (USD)
32.29
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2478.75
BIST 100
10556.95
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kur'an'a yapılan saldırılara karşı tepki çığ gibi büyüyor

Danimarka'da Kur'an'a karşı yapılan çirkin eylemler bütün dünyadan tepki alıkrken son olarak bir tepkide Avustralya'dan geldi, Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kınadıklarını bildirdi.
Kur'an'a yapılan saldırılara karşı tepki çığ gibi büyüyor
26 Temmuz 2023 12:40:13
Danimarka'da Kur'an'a karşı yapılan çirkin eylemler bütün dünyadan tepki alıkrken son olarak bir tepkide Avustralya'dan geldi, Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kınadıklarını bildirdi.

Twitter hesabından konuaya ilişkin paylaşım yapan Wong, "Avustralya, Danimarka ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kınıyor." ifadesini kullandı.

Avustralya'nın "ön yargı ve nefrete" karşı olduğunu belirten Wong, "Din özgürlüğü temel insan hakkıdır" görüşünü paylaştı.

Wong ayrıca Irak'taki "şiddet içerikli" protestolardan dolayı da endişeli olduklarını ifade ederek "şiddet ve bölünmeye karşı birlikte durma" mesajı verdi.

Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar

Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların merkezi haline gelen İsveç'in, başkenti Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika, 28 Haziran'da Kurban Bayramı'nın birinci gününde Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı.

Momika, 20 Temmuz'da da Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.

Danimarka'da ise İslam karşıtı ve aşırı milliyetçi "Danske Patrioter (Danimarkalı Vatanseverler)" isimli grubun üyeleri, 21 Temmuz'da da Irak'ın Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı.

Daha sonra grup üyeleri 24 Temmuz’da önce İran'ın, daha sonra da Irak'ın Kopenhag Büyükelçilikleri önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı.

Grup, daha önce de 14 Nisan’da Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağı ve Kur'an-ı Kerim'e saldırı düzenleyerek İslam'a hakaret etmişti.

slamofobi_aa698ca94d405607a07ec6d9ebc63c5b.jpg

"Isla "İslamofobi, İslam dinine ve Müslümanlara karşı önyargı, korku, nefret veya düşmanlık duygularını ifade eden bir terimdir.

İslamofobi, bazı insanların İslam dinini ve Müslümanları yanlış anlamaları, yanlış bilgilerle hareket etmeleri ve genelleme yapmaları sonucu ortaya çıkan bir olgudur. Bu tür önyargılar, çeşitli medya organlarının yanlış veya eksik haberleri, toplumda yerleşmiş yanlış inançlar veya kişisel deneyimler gibi birçok faktörden kaynaklanabilir.

Bu tür önyargılar ve düşmanlık, Müslüman bireylerin günlük yaşamlarında ayrımcılığa maruz kalmasına, dışlanmalarına ve hatta şiddet eylemlerine maruz kalmalarına yol açabilir. Dolayısıyla, İslamofobi, toplumsal uyum ve hoşgörü açısından ciddi bir sorun olarak kabul edilmektedir.

Bu tür önyargıların azaltılması ve hoşgörünün artırılması için eğitim, bilinçlendirme ve karşılıklı diyaloglar önemli bir rol oynamaktadır. Medya ve toplum liderlerinin de doğru ve dengeli bilgilerle İslam ve Müslümanlar hakkında haber yapmaları, toplumdaki olumsuz algıları azaltmaya yardımcı olabilir.

Nefret suçu

Nefret suçu, kişilere veya belirli bir topluluğa karşı ırk, din, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim veya diğer öznel özelliklere dayalı olarak işlenen suçlardır. Bu tür suçlar, kişilerin temel haklarını ve onurunu hedef alır ve toplumsal hoşgörüyü, çeşitliliği ve eşitliği tehdit eder.

Nefret suçları, ırkçılık, dinsel ayrımcılık, homofobi ve cinsiyet temelli şiddet gibi farklı alanlarda görülebilir. Bu suçlar, genellikle ırk, din, etnik köken, cinsel yönelim veya diğer öznel özelliklere sahip bireyleri hedef alarak, onlara zarar verme veya korkutma amacı taşır. Nefret suçları, sadece bireysel mağdurları etkilemez, aynı zamanda toplumda genel bir korku ve güvensizlik ortamı yaratarak sosyal uyumu olumsuz yönde etkileyebilir.

Birçok ülke, nefret suçlarına karşı yasal önlemler almış ve bu tür suçları ciddi bir şekilde cezalandırmaktadır. Nefret suçları, hukuki bağlamda "hate crime" olarak da adlandırılabilir ve cezaları, normal suçlardan daha ağırdır. Ayrıca, toplumda bilinç oluşturmak, eğitim ve farkındalığı artırmak, nefret suçlarının azaltılması ve önlenmesinde önemli bir rol oynar.

Nefret suçlarıyla mücadele, toplumun tüm kesimlerinin katılımını gerektiren bir süreçtir. Medya, sivil toplum örgütleri, toplum liderleri ve hükümetlerin birlikte çalışması, nefret suçlarının azaltılması ve toplumsal hoşgörünün güçlendirilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu şekilde, daha adil, eşitlikçi ve hoşgörülü bir toplum oluşturulması hedeflenir.