Batı, bilimi sadece sömürü için kullanıyor
İSMAİL ZELVİ u2013İSTANBUL
Batılılar bilimi dünyayı sömürmek için kullanırken, Müslümanlar, Allah'ı ve yarattıklarının hikmetini tanımak amacıyla öğreniyorlar. Giresun Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevdet Coşkun, Türkiye Gençlik Vakfı tarafından düzenlenen konferansta "Antikiteden Rönesans'a İslam dünyasında bilim" konusunu gençlere anlattı.
BATIDA İKİ AYDINLANMA VAR
Eski Yunan'dan günümüze kadar bilim tarihini anlatan Prof.Coşkun, "Avrupa medeniyetinde iki aydınlanma var. Birisi Eski Yunan Aydınlanması ikincisi ise Rönesans hareketiyle başlayan aydınlanmadır. Ortaçağ batı için karanlık bir çağdır. Batı ortaçağda bir karanlık yaşarken İslam dünyasında ise bilimsel olarak hiçbir dönem karanlık olmamıştır" dedi.
DÜNYADA İKİ BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Prof. Coşkun, Pagan kültüründen tevhit inancına geçişte dünyada iki büyük değişim dönemi bulunduğuna vurgu yaparak, "Birinci değişim Roma imparatorunun Hristiyanlık dinini kabul etmesi, ikinci büyük değişim ise, İslamiyet'in zuhur ederek İspanya'dan Çin'e kadar tün dünyayı aydınlatmasıdır. Hristiyanlıktan sonra, batılılar İncilin emri olarak düşündükleri için Eski Yunan'ın bilim ve sanatını terk etmişlerdir. Kuran'ı kerim ise Oku, öğren, araştır, akletmiyor musunuz, görmüyor musunuz emirleriyle insanlara dünyayı ve dünyadakilerin hakikatlerini öğrenmeye teşvik etmiştir." şeklinde konuştu.
ORTAÇAĞ'DA DÜNYAYI AYDINLATTI
Ortaçağda Müslümanların bilim tarihine olan katkılarını örneklerle anlatan Prof. Coşkun, "Endülüs'ün batılılar tarafından İstilası, Haçlı seferleri ve Moğol saldırıları sonucunda İslam medeniyetinin oluşturduğu binlerce ciltlik kitap yok edilmiştir. Endülüs'te ve Haçlı Seferlerinde Batılılar saldırmışlar ama İslam dünyasının bilimsel deneyimlerini görerek, kendi ülkelerinde Rönesans'ı başlatmışlardır. Hristiyanlığın, bilim seçkin sınıflar tarafından yapılır anlayışını bir tarafa bırakarak Müslümanların bilim insan ürünüdür ve insan eliyle yapılır anlayışına geçerek, Eski Yunan'ın ve Müslümanların bilimsel eserlerini kendilerininmiş gibi tercüme etmeye başladılar. Batıda, insanlara nasıl düşüneceklerini, kimlerin ilim öğrenebileceğini tayin eden bir ruhban sınıfı bulunurken, İslam dünyasında, insanların nasıl düşüneceklerini ve hangi bilimlerle uğraşabileceklerini tayin eden bir ruhban sınıfı olmamıştır" dedi.
Prof. Coşkun, Bilimden Müslümanların bir kompleks yaşamadıklarını, bütün medeniyetlerden ilmi aldıklarını, Eski Yunan, Çin'in bilgi hazinelerine ulaştıklarını ve kitaplarını çekinmeden tercüme ettiklerini vurguladı. Coşkun, batının Rönesans aydınlanmasıyla ulaştığı ilim ve teknolojiyi insanlığı sömürmek için kullandığını, Müslümanların ise ilmi Allah'ı, dünyayı ve dünyadakileri tanıma öğrenmek için kullandıklarını vurguladı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.