Dolar (USD)
32.25
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2425.29
BIST 100
10055.98
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bir Medeniyet Kapısı: Eren Üniversitesi

Henüz birkaç yıllık geçmişi olmasına rağmen bir çok uluslararası sempozyum ve konferansları yüzünün akı ile organize eden Bitlis Eren Üniversitesi, yaptığı uluslar arası anlaşmaların yanı sıra kültürel faaliyetleri ile de dikkat çekiyor.
Bir Medeniyet Kapısı: Eren Üniversitesi
10 Şubat 2016 10:28:00
Henüz birkaç yıllık geçmişi olmasına rağmen bir çok uluslararası sempozyum ve konferansları yüzünün akı ile organize eden Bitlis Eren Üniversitesi, yaptığı uluslar arası anlaşmaların yanı sıra kültürel faaliyetleri ile de dikkat çekiyor.

Rektör Prof. Mahmut Doğru'nun yönetimindeki Eren Üniversitesi, Gerek Selçuklu ve gerekse Türk kültürü üzerine yaptığı çalışmalarla uluslar arası akademik camiada isminden saygı ile söz ettiriyor.

Türk İslam kültürü üzerine yaptığı sayısız çalışmalarının yanı sıra, diğer bilim alanlarında da emin adımlarla ilerlemekte. Rektör Doğru, aynı zamanda CERN'deki çalışmalarda bulunan bir bilim adamı.

Bitlis Eren Üniversitesi'nin Türk kültürü üzerine yaptığı çalışmaları insan hayatının günlük yaşamına sokmak için 2016 yılı takvim ve ajandalarını İslam, Selçuklu ve Türk tarihinin temel kültürel motifleri ile süslemiş.

Erdal Şimşek

[email protected]

Üniversiteler, soru sormayı öğreten, sorulan sorulara cevap arayan ve bulduğu cevaplarla da tatmin olmayan kuruluşlardır.

Üniversite, edindiği, oluşturduğu, geliştirdiği bilgi ile toplumsal dönüşümün ve medeniyet zenginleşmesinin en temel taşlarından biridir.

Ancak, üniversite, bilgi ve hikmetin buluştuğu mekan olmasına rağmen, Cumhuriyet tarihimiz boyunca çok farklı bir mecrada yaşamını sürdürmeye çalışmıştır.

Cumhuriyet tarihimizin en büyük zaaflarından biri de üniversiteyi jakoben anlayışın merkezi, toplumsal dönüşümü tepeden inmeci anlayışın merkezi kılması idi. Bu baskı ve dayatmalar yüzündendir ki üniversite ile toplum uzun süre birbirine mesafeli olmuştur.

27 Mayıs Amerikancı-ulusalcı darbesinden sonra, Demokrat Parti döneminde halkla arasında insicam kurulmaya çalışılan üniversite yeniden kendi kozasına girmeye başladı.

1968 Jakoben gençlik olaylarından sonra üniversite ile toplum arasındaki mesafe hayli açıldı.

Kenan Evren ve çetesinin ülkeye egemen olduğu 1980'den 2000'li yıllara kadar toplumla üniversite ilişkisi hep mesafeli oldu. Turgut Özal döneminde iki kesim arasındaki ilişkiler bir nebze iyileşti. Ancak gerek Jakoben anlayış ve gerekse 28 Şubat Siyonist Darbesi ile birlikte üniversite tamamıyla toplumun değer yargılarına ve birikimlerine karşı kurumsal kimliği ile cephe aldı. Ancak akademisyen kadrolar, üniversitenin bu yobaz, bağnaz, gerici faşizan tutumuna aldırış etmeden toplumla olan ilişkilerini sürdürdüler.

Üniversitenin bu yobaz, bağnaz ve gerici tutumundan dolayı Türk akademik hayatı dünyanın en gerisine düşmüştü. Dünyanın en eski üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi'nin yıllık süreli yayın sayısı 5'e düşmüştü. Bu bir facia değil, kelimenin tam anlamı ile bir yıkımdı.

2000'lerin başından sonra Türkiye'de üniversite yeniden toplumla hemhal olmaya başlamış ve değişim-dönüşüm sürecine yeniden katkıda bulunmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hüku00fbmetleri ile birlikte Türkiye'de üniversitelerin sayısı hızla çoğaltılmış ve bilimsel çalışmalar ile ar-ge'ye ayrılan bütçe cumhuriyet tarihinin toplamını aşar hale geldi. Özellikle Anadolu'nun "kuş uçmaz kervan geçmez" illerine kurulan üniversiteler, adeta imkansızı başararak bilim dünyasında kendilerinden söz ettirmeyi başardılar.

Bilgim dünyasında kendinden söz ettirmeyi başaran üniversitelerden biri de Bitlis Eren Üniversitesi. Eren Ailesinin kurup devlete bağışladığı üniversitenin başına, ülkemizin en idealist bilim adamlarından Prof. Mahmut Doğru geldi.

Bizim Teknik Üniversiteli (İTÜ) olan Prof. Doğru, ailesini çoluk çocuğunu bırakıp üniversiteye hayatını vakfetti. Kısa sürede Eren Üniversitesi, "Işık Doğu'dan yükselir" sözünün ete kemiğe bürünmüş haline çevirir.

EREN ÜNİVERSİTESİ TÜRK EL SANATININ ZİRVESİ

Rektör Prof. Mahmut Doğru, aynı zamanda Temel Bilimler konusunda da Türkiye'de farklı tezler ileri süren bir bilim adamı. Başbakan Davutoğlu'nun geçtiğimiz günlerde Temel Bilimler konusunda hüku00fbmetin gerekli tüm destekleri vereceği ve bu alanda akademik eğitimden vazgeçilmeyeceğini vurgulaması, Sayın Doğru'nun bu tezlerinin sonucudur.

Bitlis Eren Üniversitesi, yaptığı birçok uluslararası anlaşmalarla bir anda dünyanın dikkate değer üniversiteleri haline geldi. Özellikle Duhok Üniversitesi ile yaptığı anlaşmayla Batı biliminin Doğu'ya taşınmasında kilit rol aldı.

Orta Asya Türk cumhuriyetlerine mensup öğrencilere daha fazla alan açan Eren Üniversitesi, bu topraklardan gelen öğrencilerin ilgi merkezi haline geldiğini söylemek abartı olmayacaktır.

Üniversite'nin İslam ve Türk kültürü üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalar şimdiden bilimsel çevreler için mehaz alınıyor. Özellikle yapılan uluslararası sempozyum ve konferanslar, Eren Üniversitesi'ni şimdiden Türkiye'nin Marka Üniversitesi haline getirdi.

Türk İslam kültürü üzerine yaptığı sayısız çalışmalarının yanı sıra, diğer bilim alanlarında da emin adımlarla ilerlemekte. Rektör Doğru, aynı zamanda CERN'deki çalışmalarda bulunan bir bilim adamı.

Bitlis Eren Üniversitesi'nin Türk kültürü üzerine yaptığı çalışmaları insan hayatının günlük yaşamına sokmak için 2016 yılı takvim ve ajandalarını İslam, Selçuklu ve Türk tarihinin temel kültürel motifleri ile süslemiş.

Eren Üniversitesi'nin Ahlat Meslek Yüksek Okulu El Sanatları Bölümü'nün yaptığı orijinal eserler, restorasyon ve replikalarla Türkiye'deki el sanatları çevrelerinin de gözdeleri arasında yer alıyor. Bugün üniversitenin yaptığı el yapımı bastonların fiyatları 1000 Amerikan Doları'ndan başlıyor. Her biri kendi alanında birer şaheser olan özellikle toprak ve seramik eserleri yok satıyor.

Eren Üniversitesi'nin yaptığı bunca kültür ve sanat çalışmalarının yanı sıra 2016 yılı için yaptığı ajanda, Duvar ve masa takvimleri, isimlerinin çok ötesinde bir anlam taşıyorlar.

Her biri ayrı bir sanat eseri haline dönüşen bu üçlü kombinasyonun en büyük özelliği, Orta Asya'dan günümüze kadar Türk mimari ve tarihinin temel taşlarını günümüze aktarmasıdır.

Orhun anıtlarından Ahlat Mezar Taşları'na kadar binlerce yıllık tarihimizin enfes bir seremonisini yapmış adeta.

Bir Fen Bilimci Rektör Prof. Mahmut Doğru'nun sanat ve kültür alanında yaptığı faaliyetler umarım yönettikleri üniversitelerin terör ve fitne yuvası haline gelmesine göz yuman veya getiren rektörlere iyi bir örnek olur.