Dolar (USD)
32.35
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2390.00
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bir sosyal medya hesabının kitap dünyasına daveti

“Sosyal medya” denen bilgi çöplüğü, gerçeğe ulaşmanın oldukça zorlaştığı bir mecra haline geldi. Ancak bu gayya kuyusunda adeta “çöldeki vaha” işlevi gören güvenli limanlar da yok değil.
Bir sosyal medya hesabının kitap dünyasına daveti
07 Ağustos 2019 16:15:00
“Sosyal medya” denen bilgi çöplüğü, gerçeğe ulaşmanın oldukça zorlaştığı bir mecra haline geldi. Ancak bu gayya kuyusunda adeta “çöldeki vaha” işlevi gören güvenli limanlar da yok değil.

Bunlardan biri de “Siyasetname” isimli Twitter hesabı. İnsanları yeniden kitapla buluşturmayı misyon edinen hesaptan paylaşılan her tweet okunan onlarca kitaptan süzülen bilgilerin ürünü.

İnternetin yayılması ve teknolojinin mobilize olmasıyla neredeyse gerçekliğimizi kaybeder hale geldik. Öyle ki işi gücü bırakıp sosyal medyada “popüler” olma çabasında gerçek kimliğimizi bırakmaya namzet olduk. Özellikle Twitter’da “sözü” dinlenen, mesajları paylaşım rekorları kıran kişilere özenmek yeni bir pazar alanı bile açmış durumda. Çeşitli atraksiyonlarla, şekilden şekle girerek takipçi sayısını artıranların yanında, takipçi satın alarak “fenomenmiş” gibi yapan insanların da arttığı görülüyor. Son dönemde Twitter’ın sahte hesaplara açtığı savaş, bu takipçi satın alan sözüm ona fenomenlerin ipliğini pazara çıkarsa da bazı hesaplar yavaş ve emin adımlarla, üstelik “gerçekliğe dokunarak” dikkat çekiyor. Bunlardan biri “@Kadimsiyaset” kullanıcı adıyla öne çıkan Siyasetname hesabı.

KÜÇÜK BİR TEST

Günümüzde bilgiye ulaşmak kolay görünse de, bilgi kirliliğinin bu kadar yaygın olduğu bir mecrada, ulaşılan bilginin gerçekliği “düşünen” insanlarda şüphe uyandırmaya yetiyor. Küçük bir test yapalım. Mesela, arama motorlarına “….’in sözleri” yazalım. Noktalı yerlere kimin yazılacağı size kalmış. Misal “İmam Gazali’nin sözleri” yazın ve çıkan sonuçlara bir bakın. Acaba çıkan sonuçlar gerçekten Gazali’ye mi ait? Bunun son örneğini “Çok satanlar” listesine giren yazar örneğinde yaşadık. Yazdıklarının güzelliği ve derinliğinden mi bilemeyiz ama bir şekilde çok satanlar listesinde yer edinmiş yeni nesil yazarlardan Nilgün Bodur’un sebep olduğu skandal, internetin aslında o kadar da güvenilir bir bilgi kaynağı olmadığını ortaya koydu.

Birinci elden kaynaklar Siyase tnamelerde ideal yönetici ve devletin nasıl olması gerektiği, erdemli topluma nasıl ulaşılabileceği, halkın mutluluğu ve huzurunun nasıl sağlanacağı gibi sorulara cevap arandığı belirten editör, şunları söylüyor: “Çin geleneğinden Hint geleneğine, İran geleneğinden Arap geleneğine, Türk geleneğinden Batı geleneğine kadar tüm siyasetnameler halkın refahını sağlamak için yönetenle yönetilenleri bir arada tutacak ahlaki değerlerin tespitini bulmayı ve hayata geçirmeyi amaçlamışlardır.” Sayfayı idare ederken farklı medeniyetlerden 80’i siyasetname olmak üzere 300’ün üzerinde kitaptan faydalandığını vurgulayan Editör, 280 karakterlik bir twit paylaşabilmek için onlarca sayfa kitap okuduğunu özellikle vurguluyor.

KİMİN SÖZÜ, KİME MAL EDİLİYOR?

Bodur, kitabının girişindeki “Unutmayın ölüler her zaman yaşayanlardan daha fazla çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha çok acıtır” ifadesinin altına ismini yazarak kullanır. Bodur’un imza attığı skandal ise ayrı bir skandalı doğurur. Çünkü Bodur’un kendi ifadesiymiş gibi yazdığı sözlerin, Anne Frank’a ait olduğu iddia edilir. “İddia ediliyor” diyoruz çünkü “kirli bilgi dünyası” internette, sözlerin Anne Frank’a ait olduğu yazsa da gerçekte böyle olmadığı Anne Frank’a ait eserlerde bu sözün hiç geçmediği ortaya çıkar.

Bilgi kirliliğinin bu kadar yaygın olduğu bir ortamda, “internette ara, kopyala yapıştır” yönetiminin dışında bir profil sergiliyor Siyasetname. Mesela, Ebu Mansur Es-Sealibi’nin “Hükümdarlık Sanatı”, Salısburyli John’un “Devlet Adamı” veya Lütfi Paşa’nın “Asafname” kitaplarından alıntılar yapıyor.

YANLIŞ BİLGİYLE SAVAŞ!

Siyasetname hesabının editörü yaptığı açıklamada, sayfayı yönetmek için büyük bir emek harcadığını belirtiyor. Daha önce, Anadolu’nun küçük ve şirin bir kasabasında kitabevi işlettiğini anlatan editör, bugüne kadar okuduğu eserleri, bilgi kirliliğine karşı birinci elden paylaşma yöntemini seçmiş. Bir diğer gerekçesi ise kitap okumaktan uzaklaşan toplumu “küçük tadımlıklar” ile büyük sofraya çekmek. Siyasetname geleneğinin temellerinin Hermesler Hermesi’nin Kral Amon’a (Aposilokhos) yaptığı tavsiyelerle atıldığını belirten editör, şu anekdotu paylaşarak “Hermes, Kral Amon’a üç şeyi asla unutmaması gerektiğinden bahseder: Pek çok kişi üzerinde yetkili olduğunu, bu kişilerin köle değil özgür insanlar olduğunu, yetkinin sağladığı güç ve otoritenin kısa süreli olduğunu…” tüm dünyadaki siyasetname geleneğinin temelleri bu sözlerle atıldığına vurgu yapıyor.

AMACI FENOMENLİK DEĞİL

Ebü’n-Necib Şeyzeri’den Ebu’l Hasen El-Maverdi’ye, Nehcü’s - Sülûk fî Siyaseti’l – Mülûk’ten Nasihatu’l Müluk’e, en “okuyanım” diyenin bile aklına gelmeyecek müellif ve eserlerini paylaşarak dikkat çeken editör, takipçi kazanmak ya da fenomen olabilmek adına türlü rezilliklerin gözümüze sokulduğu şu günlerde, kültür deryamızdan damlalar paylaşarak takipçilerini derin bilgi hazinesi ile tanıştırmak olduğunu belirtiyor. Amacının takipçi kazanmak olmadığını özellikle vurgulayan editör, okuduğu kitaplardan yaptığı alıntıların, sosyal medya gibi bir alanda çok da gündeme gelmeyen bir ihtiyacı karşıladığı görüşünde. Zaman zaman alıntı yaptığı kitapları takipçilerine hediye eden “Siyasetname” hesabı, şimdiden 52 bin gerçek kişiye ulaşmış durumda.

Kitabı sevdiriyor Takipçilerini kültür deryası içinde minik bir gezintiye çıkaran “Siyasetname” hesabı, imkanı olanları evlerinde bir kütüphane kurmaya ikna etmiş gibi görünüyor. Evinde kütüphane kurma imkanı olmayanları ise o günlerin hayalini kurdurarak ulaşabildikleri eserleri temin etmenin peşine düşürüyor.

(Gökhan Yılmaz)