Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bitmeyen rüya sıcak denizler

DAEŞ bahanesiyle Suriye hamlesini yapan Rusya'nın asıl amacı sıcak denizlere inip enerji kaynaklarını eline almak. Yaşar Hacısalihoğlu, "Doğu Akdeniz, Karadeniz, Basra Körfezi ve Hazar dörtgeninin bulunduğu coğrafya da 200 milyar dolarlık bir enerji potansiyeli olduğu söyleniyor. Bu askeri hamleler bu nedenle bir enerji savaşıdır" dedi.
Bitmeyen rüya sıcak denizler
09 Ekim 2015 10:36:00
DAEŞ bahanesiyle Suriye hamlesini yapan Rusya'nın asıl amacı sıcak denizlere inip enerji kaynaklarını eline almak. Yaşar Hacısalihoğlu, "Doğu Akdeniz, Karadeniz, Basra Körfezi ve Hazar dörtgeninin bulunduğu coğrafya da 200 milyar dolarlık bir enerji potansiyeli olduğu söyleniyor. Bu askeri hamleler bu nedenle bir enerji savaşıdır" dedi.

EZGİ ÇELİKANKARA

Rusya, son günlerde attığı adımlarla Suriye krizinin yönünü değiştirdi. Rus savaş uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesiyle başlayan gerginlik ve bölgedeki tehlikeli tırmanış ise sürüyor. Çin'in de savaşa müdahil olmasıyla Suriye'de zor günler yaşanıyor. Yeni Yüzyıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Rusya'nın Suriye politikasını ve Türkiye-Rusya ilişkisindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Yaşar Hacısalihoğlu, "Doğu Akdeniz, Karadeniz, Basra Körfezi ve Hazar dörtgeninin bulunduğu coğrafya da 200 milyar dolarlık bir enerji potansiyelinin olduğu söyleniyor. Bu askeri hamleler bu nedenle bir enerji savaşıdır" dedi.

Esad'ın zayıflaması hamle fırsatı oluşturdu

Hacısalihoğlu, Rusya'nın kendi çıkarlarını öncelikli kılarak ortaya çıkan savaşın aktif üyesi olduğunu söyledi. Akdeniz'in yeni enerji jeopolitiği ve jeo-stratejik denklemlerinde aktif yer almayı önceleyen Rusya için Suriye'nin önemli bir nokta olduğunu kaydeden Hacısalihoğlu, ayrıca Rusya için esas olanın Esad zemininde kendi çıkarlarını muhafaza etme anlayışı olduğunu ifade etti. Son dönem itibariyle Esad'ın giderek zayıflaması, ordusunun dağılması ve insani desteği kaybetmiş olmasının Rusya için hamle fırsatı oluşturduğunu dikkat çeken Hacısalihoğlu, "Rusya, aktif olarak içinde bulunduğu savaşa daha görünür bir noktada hamle yaparak mevziiyi tutmaya çalıştı. Burada esas olan muhtemel bir Suriye küçülmesi, parçalanmasında bile kendi çıkarlarını koruyabileceği bir coğrafyayı kontrol edebilmekti. Bu nedenle de Rusya bu hamleyi kaçınılmaz olarak gerçekleştirdi" dedi.

AB ilişkisini onarmayı hedefledi

Rusya'nın bu hamleyi gerçekleştirdiğinde Suriye'den kaçan sığınmacıların içine düştüğü durumu da kullandığını belirten Hacısalioğlu, "Avrupa'nın kapılarına dayanmış olan, onların dikenli tellerle adeta reddettiği insanlık dramının ortaya çıkardığı tablo bu noktada önemliydi. Rusya böyle bir iklimden yararlanarak her şeyin sorumlusu DAEŞ'tir anlayışıyla Esad'ı perdeleyerek Ukrayna nedeniyle bozulan AB ilişkisini, ABD'nin yeterince etkin olmadığı bir soruna el atarak onarmayı da hedefledi" dedi.

Soğuk savaştan bahsedilemez

Rusya'nın Suriye hamlesinin ardındaki soğuk savaş vurgularına katılmadığını belirten Hacısalihoğlu, "Soğuk savaş döneminde koşullar aktörleri, "yaondansın ya bundansına" zorluyordu. Karşıtlık üzerinde yürüyen bir bloklaşmaydı. Yeni dönemde ittifaklar öyle esnekleşti ki aynı ittifakın içinde yer alıp birbirini kontrol etme eğilimi öne çıktı. Aynı zamanda esnek ittifak iklimine doğru dönüştü. Güç ilişkilerinde "ya o ya bu" yerine "hem o hem bu" tercihleri ve ikili, üçlü ülkelerin ortak çıkar tarifleri öne çıktı" dedi.

Rusya-Türkiye'yi kaybetmeyi göze alamaz

Rusya Türkiye açısından vurgulanması gereken bir noktaya dikkat çeken Hacısalioğlu, "Rusya kendi çıkarlarını öne sürerek sahadadır. Bu da Türkiye'nin çıkarlarını zedelemektedir. Bu savaş şartlarında Türkiye sınırlarının ihlali kabul edilemez. Türkiye bu konuda gerekli girişimlerde de bulunuyor. Ama bu durumun Rusya-Türkiye açısından politik ve stratejik bir çelişkiye dönüşeceğini düşünmüyorum. Bu süreçte Rusya şuna karar verecek. Suriye çıkarları uğruna önemli bir bölge aktörü olan Türkiye'yi küstürüp, bir karşıtlık zeminine dönüştürüp bir Suriye çıkarıyla mı yaklaşacağım. Bu tercihi Rusya yapacak. Türkiye ortak sorunların kaderi haline getirildi. Ama net olarak tavrını ortaya koydu. Başka ülkelerin topraklarında ki çıkar hesaplarıymış, gücüme güç katmakmış, enerji çıkarıymış gibi hiçbir noktada bu meseleye bakmıyorum dedi. Rusya'ya sen buradaki askeri varlığın ve çıkarın için benimle olan başka konulardaki çıkar birlikteliğini zedeleyeceksen bu tercihi sen yapacaksın tercihini sundu" diye konuştu.

Suriye'de çıkar savaşı veriliyor

Suriye'de birden fazla aktörün çıkar savaşı verdiğini belirten Hacısalihoğlu, "DAEŞ kullanışlı bir oyuncağa dönüştü.Herkesin gölgelediği, arka planında ki çıkarını perdelediği bir yapı olarak ortaya çıktı. Burada birden fazla iç içe geçmiş çıkarlar ve denklemler var. Bölge darmadağınık. Bu dağınıklıktan bile çıkar devşirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Irak ve Suriye'nin bir eksen olarak Doğu Akdeniz ile birleştirilmesi planlanmıştır. İşleyen süreç buraya doğru gitmektedir. Bunu belirleyen Akdeniz havzasının yükselen ve iştah kabartan coğrafyasıdır. Burada bir enerji savaşı yapılıyor. Doğu Akdeniz, Karadeniz, Basra Körfezi ve Hazar dörtgeninin bulunduğu coğrafya da yapılan hesaplamalara göre önümüzde ki 20 yıllık zaman dilimi içerisinde 200 milyar dolarlık bir enerji potansiyelinin olduğu söyleniyor. Dolayısıyla bu yaşadığımız süreçteki karmaşa, saha üzerindeki askeri hamleler aslında bir enerji savaşıdır" şeklinde konuştu.

Türkiye, Ortadoğu'nun gönül köprüsü

Suriye'de mazlum milletlere yapılan dayanışmanın önünün kesilmeye çalışıldığına dikkat çeken Hacısalioğlu, "Türkiye bütün Ortadoğu halklarıyla "One minute'den" bugüne kadar ki süreçte bir gönül köprüsü kurmuştu. Dünya'nın bu adil olmayan güçlünün hukukunun dayatıldığı, doğrunun güçlünün işine gelenin sayıldığı Birleşmiş Milletler düzeneği karşısında Dünya'nın beşten büyük olduğunu ifade eden bir umut adası olarak yükselişini gösterdi. Sömürgecilerin ekmeğine yağ sürmeyen Türkiye'nin yükselişinin engellenmek istediğini söyleyebiliriz" dedi.