Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2445.98
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bütün komşularımızla barış içinde olmalıyız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bütün komşularımızla barış içinde olmak durumundayız. Suriye'nin iç işine Türkiye girmemeli' dedi.
Bütün komşularımızla barış içinde olmalıyız
18 May 2013 17:01:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bütün komşularımızla barış içinde olmak durumundayız. Suriye'nin iç işine Türkiye girmemeli' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivaslı Sanayici ve İş Adamları Grubu Derneği, Zara Sanayici İş Adamları Derneği ve İmranlı Sanayici İş Adamları Derneğinin, "Sivaslı İş Adamları Yöneticilerle Buluşuyor" etkinliğine katıldı.

Etkinlikte konuşan Kılıçdaroğlu, çözüm süreci kapsamında yürütülen çalışmalarla ilgili eleştirilerde de bulundu.

Kendilerine sürece neden destek vermediklerinin sorulduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "İyi de biz engel olmadık ki destek verelim. Bilen var mı süreci?" dedi.

Kılıçdaroğlu, ülkede barışın ve huzurun olmasını kendilerinin de istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bizim coğrafyamız çok zengin bir coğrafyadır. Her etnik kimlikten, her inançtan insanımız var. Bu toprakların mayasında insan sevgisi var. Hacı Bektaş'a, Yunus Emre'ye, Mevlana'ya bakın bütün bunları görürsünüz. Anadolu'nun her tarafında insan sevgisini zenginleştiren insanlarımız var. Böyle bir coğrafyada kim kavga isteyebilir? Elbette ki barıştan, huzurdan yanayız ama kimse kusura bakmasın, biz terör örgütü liderinin muhatabının, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmasını istemeyiz. Bunu açıkça söyleriz. Bu, bizim görevimiz. Bunu söylediğimiz zaman 'Siz barışa karşı mısınız?... Hayır. Biz bu ülkede barışı en çok savunan partiyiz."

Ana muhalefet partisi genel başkanının görevinin, siyasal iktidarı uyarmak olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz bunu yapmayıp alkış tutarsak, hükümet yanlış yaparsa vatandaş seçeneği nereden bulacak? İki görüş arasındaki olayı nasıl test edecek? Biz, kendi görevimizi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Biz süreçten büyük endişeler ve kaygılar duyuyoruz, onu da söyleyeyim. Bu, benim görevim. 76 milyon insan, Abdullah Öcalan'ın ağzına bakamaz. 76 milyon insan Kandil'deki açıklamalardan süreci öğrenemez. Bu doğru değildir. Demokrasimize yakışmıyor. 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasal yapısına yakışmıyor, uymuyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bütün komşularımızla barış içinde olmak durumundayız

Hükümetin Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, iş adamlarının, ürettiğini satamaması halinde başarılı olamayacağını belirterek, şöyle devam etti:

"Bütün komşularımızla barış içinde olmak durumundayız. Suriye'nin iç işine Türkiye girmemeli. Siz şöyle bir devlet düşünebilir misiniz? Dünyadaki radikal unsurları Türkiye'ye getiriyorsunuz, bir kamp açıyorsunuz, kampta silahlı eğitim yaptırıyorsunuz, cebine para koyuyorsunuz, eline silah veriyorsunuz, gönderiyorsunuz Suriye'ye. 'Git orada kardeşlerini öldür' diye. 90 yıllık cumhuriyet tarihinde böyle bir olay, hiçbir iktidar döneminde olmamıştır. Biz Suriye'nin iç işine niye karışıyoruz? Bir Allah'ın kulu çıkıp açıklasın. Ben defalarca sordum, bana 'Suriye'de demokrasi yok' cevabını verdiler. Allah aşkına, sizin işbirliği yaptığınız Suudi Arabistan'da mı, işbirliği yaptığınız Katar da mı demokrasi var?"

Reyhanlı'daki bombalı saldırılar

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırılarda ölen 51 kişiden 5'inin Suriyeli, diğerlerinin Türk vatandaşı olduğunu aktararak, saldırıda suçsuz günahsız insanların hayatını kaybettiğini söyledi.

Reyhanlı'ya gidip incelemelerde bulunan bakanların farklı ve birbirini tutmayan açıklamalar yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, "Hedef olarak Suriye yönetimini gösterdiler. Olabilir, ellerinde veri varsa elbette suçlarız o zaman. Ancak Suriye yönetimi bir açıklama yaptı. 'Reyhanlı'daki saldırı olayını kim yaptıysa beraber soruşturalım' diye. Bizden tık yok. Suriye yönetimi yaptıysa belgeleri tak tak tak önüne koyalım. Neden yaptı, hesabını soralım. O zaman ana muhalefet partisi genel başkanı olarak sonuna kadar hükümetin arkasında oluruz, 'Yeter ki hesabını sorun' deriz. Ne olduğu belli değil. 51 kişi hayatını kaybetti. Kimi sorumlu tutacağız? Ben Reyhanlı'daki manavı mı, Samsun'daki ayakkabı boyacısını mı ya da Sivas'taki el sanatları ustasını mı sorumlu tutacağım? Dünyanın her tarafında bu tip olayların sorumlusu hükümet gösterilir. Yönetenler onlarsa bizim de onu sorma hakkımız var" değerlendirmesinde bulundu.

"Karanlık olay ortaya çıkacak"

Uludere'de 34 kişinin hayatını kaybettiği olaya da değinen Kılıçdaroğlu, olayı soruşturmak üzere Meclis'te araştırma komisyonu kurulduğunu, ancak olayın üstünün kapatıldığını savundu.

Kılıçdaroğlu, "Biz bunun hesabını sormayacak mıyız?" diyerek, şöyle devam etti:

"Beni mahkemeye vereceklermiş bu suçlamaları yaptım diye. Çok mutlu oldum aslında. Neden biliyor musunuz? Bir olayı belki bu vesileyle aydınlığa çıkaracağız. Mahkemeye dilekçe vereceğiz, '34 kişinin öldürülmesi talimatını kim verdi?' diye. Çünkü bu bir katliam. Faillerinin mahkemeye getirilmesini isteyeceğiz veya o emri veren kişiyi isteyeceğiz. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı, 'Biz orduyuz, doğal olarak hükümete bağlıyız diğer demokrasilerde olduğu gibi. Hükümet talimat verir biz de gereğini yaparız' şeklinde açıklama yaptı. O pilota talimata kim verdi? Orduya talimatı kim verdi? O uçaklar nasıl kalktı, nasıl gitti bombaladı? Bu davanın en güzel sonucu, bir karanlık olay açığa çıkacak, yargı görevini yaparsa."