Çavuşoğlu'ndan Yunanistan'a sert uyarı
Bakan Çavuşoğlu, Bern'de İsviçreli mevkidaşı Ignazio Cassis ile ortak basın toplantısı düzenledi.
İşte Çavuşoğlu'nun
açıklamalarından satır başları;
Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle
ilgili bilgilendirmeler yaptık. AB'ye gönderdiğimiz mektupları da takdim ettim.
Türkiye'nin tezleri ve son gelişmeler hakkında bilgiler mevcut. Libya'da kalıcı
ateşkes için çaba sarf ediyoruz. Göç konularında daha samimi bir işbirliği
yapmamız gerekiyor.
Örneğin Libya'dan bize kaçak
göçmen gelmiyor ama Avrupa'ya geliyor. Gelmemesi için Libya'nın kapasitesini
güçlendirmesi için iki tane bot veriyoruz. Neden? Bu bir ortak bir sorun.
Pandemiden sonra bu sorunla daha çok mücadele etmek zorunda olacağız.
Ticaretin Lübnan'la devam etmesi
gerekiyor. Tüm konularda işbirliğine hazırız.
SORU-CEVAP
SORU: Yunanistan ve Fransa ortak tatbikat başlattı. AB de
toplanacak. Düşüncelerinizi alabilir miyim?
YUNANİSTAN TACİZDE BULUNURSA KARŞILIĞINI ALIR
Maalesef gerginlik arttı. Bunun
sorumlusu Türkiye değildir, özellikle Yunanistan'dır. Biz faaliyetlerimizi
başlatmak için 2018'in sonuna kadar bekledik. Örneğin Rum kesimi 2011'de
sondaja başladı, biz 2018'de. AB'nin Konsey Başkanı'nın ricası üzerine biz
diplomasiye alan açmak için ricalarını iyi niyet göstererek kabul ettik. Bu
süreç içinde Yunanistan, diğer ülkelerden habersiz olarak Mısır ile anlaşma
yaptı. Anlaşmanın içeriği için ben kendi tezimi savunurum. Ama bunun dışında bu
adımı atması kabul edilemez. Suçlanacak bir ülke varsa tabi ki Yunanistan'dır.
Kendi kıta sahanlığımıza gönderdik Oruç Reis'i... Kimsenin alanına değil. Zaten
ruhsat verdiğimiz alanlara gönderdik. Libya ile belirlediğimiz alana göndermedik
biz, daha önceki ruhsat sahamıza gönderdik. Tacizde bulunmasınlar, Yunanistan
bunun karşılığını alır.
KABADAYILIK İLE BİR YERE VARAMAZLAR
Özellikle Fransa'nın gerginliği
artıracak adımlardan kaçınması gerekir. Kabadayılık ile bir yere varamazlar.
AB'nin bir aktörü olarak diplomasiyi değerlendirmeliler.
SORU: Ortadoğu'da askeri güç olacak mı Türkiye?
ÇİFTE STANDARTTAN KURTULDUĞUMUZ ZAMAN CEVABI VERMİŞ OLURUZ"
Türkiye hiçbir ülkenin
toprağında gözü olmayan bir ülkedir. Türkiye gittiği her yerde adalet için çaba
sarf eder. Suriye'de, Suriye'deki barış için, özellikle Suriye'deki göçmen ve 7
milyon içerideki insan için yaptığımız çabaları görmezden gelip "Türkiye
Suriye'de" derseniz haksızlık olur. Terör örgütüne karşı teslim olmamızı
beklerseniz o da yanlış, hayalci bir tutum olur.
Biz, bize yönelik tehdit olduğu
zaman biz bununla mücadele ederiz. Suriye'de DEAŞ ile Türkiye mücadele ederken,
4 bine yakın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirirken, yabancı savaşçıları ülkelerine
iade ederken Türkiye çok iyi, ama PKK ile mücadele yaparken Türkiye
Suriye'de... Bu çifte standarttan kurtulduğumuz zaman cevabı vermiş oluruz.
Biz Libya'da kiminle
çalışıyoruz? BM tarafından kabul edilen meşru hükümetle çalışıyoruz. Bugün
Türkiye'nin desteği olmasaydı, bu savaş şehir içinde bir savaşa dönüşecekti ve
10 sene devam edebilirdi. Bugün Hafter bile ateşkes diyebiliyorsa, önceden
demiyordu. Bu sahadaki dengenin sağlanmasındandır. Biz iki ülke arasındaki
meşru anlaşmalar çerçevesinde Libya'ya eğitim, danışmanlık veriyoruz. Bizim oralarda
gidip askeri konuşlandırma ve ülkeyi ele geçirme derdimiz yok. Buraların barışı
hepimiz için önemlidir.
Siz Hafter'e destek veren Fransa
başta olmak üzere, Mısır, BAE, hatta şimdi Moskova da destek veriyor. Bunlara
niye destek veriyorsunuz diye sormak yerine, Türkiye'nin çabalarını görmezden
gelip sorgularsanız haksızlık etmiş olursunuz.
Ayrıca her ülke kendi
çıkarlarını, haklarını korumakla mükelleftir. Hükümetlerimiz olarak bizim de
yapmaya çalıştığımız budur.
"KENDİ ÇIKARLARI UĞRUNA FİLİSTİN DAVASINA İHANET
ETTİLER"
SORU: Dün ABD'li yetkililer tarafından İsrail ve BAE'den bildiri
yayınlandı. Türkiye'nin değerlendirmesini alabilir miyiz?
Bu konuyu da kısaca
değerlendirdik. Her şeyden önce bu anlaşmanın yanlış olup olmadığına bakmak
için Filistin'in tepkisine bakmak lazım. Çok şiddetli şekilde karşı çıktı.
Dolayısıyla bu anlaşmayı desteklemek mümkün değildir. Bu anlaşmanın amacı,
bugün hepimizin ölü doğdu dediğimiz sözde yüzyıl anlaşmasını, ABD'nin
öncülüğünde yapılmış bir anlaşmadır.
Bu anlaşma BAE'nin de üyesi
olduğu Arap Ligi'nin ve barış planının ki İslam İşbirliği teşkilatı da bunu
desteklemiştir. Tek taraflı ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. Gerçekten
baktığımız zaman Abu Dabi, tek taraflı bir şekilde bu Arap Barış İnstiyatifi'ni
ortadan kaldırmaya çalışıyor. Zaten Abu Dabi yönetimi yıllardır Filistin
yönetimini zayıflatmak için her türlü oyunu çevirdiler. Niye? İsrail'in işgal
planına destek olmak için yapıyor.
Kendi çıkarları uğruna Filistin
davasına ihanet ettiğini de açık şekilde söylüyoruz.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.