Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Demokrasi yalanı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkmenistan ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, Mısır'da yapılan katliamda batının tavrını eleştirerek, "Batı'nın demokrasisi sorgulanacaktır" açıklamasına büyük destek geldi.
Demokrasi yalanı
17 Ağustos 2013 00:00:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkmenistan ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, Mısır'da yapılan katliamda batının tavrını eleştirerek, "Batı'nın demokrasisi sorgulanacaktır" açıklamasına büyük destek geldi.

SEMA BAYRAM - KENAN ADEM KIZILAĞIL/ ANKARA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkmenistan ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, Mısır'da yapılan katliamda batının tavrını eleştirerek, "Batı'nın demokrasisi sorgulanacaktır" açıklamasına büyük destek geldi.

Mısır ve Suriye'de yaşananlara yaklaşım tarzı, Batı'nın demokrasi anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi. Yapılan katliamlara sesini çıkarmayan Batı, demokrasiyi sömürge aracı olarak kullanıyor. Yüz yıllardır İslam coğrafyasında; Filistin, Çeçenistan, Bosna Hersek, Suriye, Irak, Afganistan, Mısır, Lübnan kan ve gözyaşı dinmemesine karşın, Batı'nın halen demokrasi vurgusu yapması, "hangi demokrasi sorusunu" akıllara getirdi.

Demokrasi putlaştırıldı

Batı'nın demokrasi anlayışını, cahiliye dönemindeki helvadan putlara benzeten Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir, "Hz. Ömer'in sözündeki gibi, 'acıktığımız zaman tapmak için yaptığımız putları yiyorduk' demesi gibi Batı'nın demokrasiyi put haline getirmiş durumda. İktisadi ve ahlaki anlamda Batı bir çelişkinin ve çöküntünün içerisinde" dedi. Aldemir, Batı'nın Müslüman halkların yeniden ayağa kalkmasından rahatsızlık duyduğunu belirterek, "Müslüman coğrafyanın kendine has yönetim şekilleri var. Çoğunluğu temsil eden, azınlığı da kapsayan yönetim şekilleri yeniden hayat bulacak ve dünyaya yayılacak. Mısır'da yaşananlar bu yönetimleri engellemek için yapılıyor. Anacak bu engellenemeyecek" şeklinde konuştu.

Üç asırdır savaş yaşanıyor

Demokrasiyi Kaf Dağının arkasındaki Zümrüdü Anka kuşuna benzeten Vahdet Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı Hüsnü Aktaş, "Uygulayan herkesin keyfiyetine bağlıdır. Halkın yönetime katılması söz konusu bile değildir. Yönetime örgütlü olanlar dışında kimse katılamamaktadır. En dikkat çekici yönü ise üç asırdır dünyanın gördüğü büyük savaşların hepsinin nedeni demokrasidir, meclisler savaşları çıkarmıştır" diye konuştu.

Batı kriz içinde

Yazar Cihan Aktaş, kapitalizmin bir kriz içerisinde olduğunu ifade etti. Aktaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bütün dünyada yaşanan temsil bunalımları ve demokratik usuller karşısında gösterilen tahammülsüzlük, kapitalizmin yaşadığı krizden bağımsız düşünülemez. Doğrusal ilerlemeye inancını yitiren bir dünya, çıldırmamak için elinden geleni yapıyor. Mısır örneğinde olduğu gibi, ulus devlet modelinin, Müslüman toplumların hayat tarzı ve ilkeleriyle uyuşmazlığını da eklemek gerekir yaşanan krize."

Batı'nın yalanı çözüldü

Meydanlarda dile getirilen sözleri hatırlatan Özgür-Der Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Çeliker ise, Başbakanının sözlerinin 'Bir Musa gelecek ve Firavunu yıkacak' sloganını sistematikleştirdiğini söyledi. Çeliker, "Batı artık demokrasi diyerek Mısır'a, Suriye'ye, Cezayir'e, Filistin'e gidemeyecek. Başbakan Erdoğan da Batı'yı bir kez daha sözlerinde tutarlı olmaya davet etti. Batı'nın kendi halkına ve diğer halklara dikte ettiği demokrasi artık sorgulanmalıdır" diye konuştu.

Demokrasi treni yoluna devam etmeli

Yapılan büyük katliamın Mısır'ın tarihinde ve sosyal dokusunda tamiri zor yaralar açacağını vurgulayan SDE Ortadoğu Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Uysal, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Demokrasi mücadelesi, ödenmesi gereken bedellerin ağır olduğunu göstermiştir. Darbeciler ve Mürsi yandaşlarının uzlaşması imkansız hale geldi. Mısır'ı uzun sürecek bir istikrarsızlık dönemi bekliyor. Mısır'ın sorunları zaten derin, daha da derinleşecek. Bölgenin en kritik ülkesinde yaşanan bu kritik gelişmeler bütün bölgeyi istikrarsızlaştıracak bir potansiyele sahip. İnşallah daha fazla kan dökülmeden bir orta yol bulunarak demokrasi treni yoluna devam eder."