Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.98
Gram Altın
2477.09
BIST 100
10568.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Din yok, milliyet var

Din yok, milliyet var
23 Eylül 2014 17:37:00

Milli Şef, 1925 yılında 'Mualllimler Birliği' toplantısında konuşuyor: Hedefe varmak için her cahilane itiraz ve teşebbüs bertaraf edilecektir. Millu00ee terbiye istiyoruz. Millu00ee terbiyenin zıddı nedir derlerse söyleyebiliriz, bu belki dinu00ee terbiye yahut beynelmilel terbiyedir. Beynelmilel terbiyeye, esas itibariyle dinu00ee terbiye dahi bir nevi beynelmilel terbiye demektir. Bizim terbiyemiz kendimizin olacak ve kendimiz için olacaktır

Cumhuriyet döneminde eğitimin, millu00ee birliği güçlendirmede ve ulus devlet inşasında aktif rol oynadığı bir gerçektir. Kendi ulusal kültürünü sahiplenecek, yüceltecek ve koruyacak, bağımsızlığına ve egemenliğine gölge düşürmeyecek, Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş uygarlık seviyesine ulaştıracak tipte vatandaşlar yetiştirme işlevi görmüştür. Hatta bu zihniyet bilindiği gibi kanun ve yasaklarla da çerçevelendirilmiştir.

Tevhid-i Tedrisat yasasının kabulünden sonraki yıllarda (1925) İsmet İnönü'nün "Muallimler Birliği'nde" Tevhid-i Tedrisatı övdükten sonra yaptığı bir konuşma, meseleye olan yaklaşımını ve kararlığını göstermesi açısından manidardır. İnönü, malum konuşmasında, "Hedefe varmak için her cahilane itiraz ve teşebbüs bertaraf edilecektir. Kanunun bu husustaki salahiyetini bütün şümulü ile tatbikte en ufak bir tereddüt gösterecek değiliz. Hiçbir mani karşısında tevakkuf etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz" demiştir. Büyük Şef, yeni terbiye sisteminin esaslarını da şöyle belirtiyordu: "Millu00ee terbiye istiyoruz; bu ne demektir? Bunu zıddile daha vazıh anlarız. Millu00ee terbiyenin zıddı nedir derlerse söyleyebiliriz, bu belki dinu00ee terbiye yahut beynelmilel terbiyedir. Sizin vereceğiniz terbiye dinu00ee değil millu00ee, beynelmilel değil millu00eedir. Sistem bu. Dinu00ee terbiyenin millu00ee terbiyeye taarruz teşkil etmediğini, zaman, her iki terbiyenin kendi yollarında en temiz bir tecelli göstereceğini isbat edecektir. Beynelmilel terbiyeye gelince esas itibariyle dinu00ee terbiye dahi bir nevi beynelmilel terbiye demektir. Bizim terbiyemiz kendimizin olacak ve kendimiz için olacaktır."

İnönü açık açık muallimlere dinu00ee terbiye değil millu00ee terbiye verin diye telkin etmektedir. Milliyetçilik fikrinin her şeyin üstünde tutulduğu bir anlayışın ağırlığını hissetmekteyiz o dönem. Hatta daha da ileri gidilip "Din Yok, Milliyet Var" başlıklı bir kitap da yazılacaktır. O kitap "Tek parti döneminin idarecileri tarafından rağbet gören yazarlardan, aynı zamanda Samsun Milletvekili olan, Ruşeni Barkur'un 25 Ekim 1926 yılında Atatürk'e sunduğu 247 sayfalık meşhur kitabıdır. Başlıktan da görüldüğü üzere bu kitapta adeta milliyetçiliği dinin yerine alternatif olarak ortaya koyma çabası söz konusudur." Kitapta şu ifadeler dikkat çekicidir: "Benim dinim benim milliyetimdiru2026 Bizim kutsal kitabımız, bilgiyi esirgeyen, varlığı taşıyan, mutluluğu kucaklayan, Türklüğü yükselten ve bütün Türkleri birleştiren ulusalcılığımızdır. O halde felsefemizde din kelimesinin tam karşılığı ulusalcılıktır. Ulusunu seven, ulusunu yükselten ve ulusuna dayanan insan; her zaman güçlü, her zaman namuslu ve her zaman onurlu bir insandır."

Vahim olan o dönemin milliyetçi, ulus devletçi ve Türk ırkının yüceltilmesini esas alan anlayışın gerek 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat yasası gerekse 1739 sayılı Millu00ee Eğitim Temel Kanunu'yla yürürlükte olmasıdır. 14.06.1973 yılında kabul edilen ve hala yürürlükte olan 1739 sayılı Millu00ee Eğitim Temel Kanunu ve Anayasa'nın 42.maddesine bakıldığında Türk eğitim sisteminin dayandığı temel ideoloji kendini göstermeklerdir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'ndan tam 50 yıl sonra politikası ve amaçları belirlenen Türk eğitim sisteminin "temel eğitim anlayışı", hala muhafaza edilmektedir. Bu süreçte eğitimin birçok alanında değişiklik yapılmış olmasına rağmen Türkiye'deki mevcut eğitim sistemi özü itibariyle hala tektipçi bir anlayışa hizmet etmektedir.

Osmanlı eğitim sistemi kötüleniyor

1924 yılında 430 sayılı kanunla "Türkiye dahilinde bütün müessesatı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekaletine merbuttur" denilerek kabul edilen ve yürürlüğe sokulan ve hala mevcut Anayasa'nın 174. maddesiyle koruma altında tutulan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, aradan 87 yıl geçmesine rağmen geçerliliğini muhafaza eden bir kanundur. Kısaca "eğitim birliği" olarak da bilinen Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na göre, bütün okullar devletin denetimine girmiştir. Askeri okullar her ne kadar bu kanundan muaf tutulsalar da kanuna göre Türkiye'de hiç kimse etnik ve dini okul açamaz. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun çıkarılmasına neden olan en önemli etken kuşkusuz Osmanlı eğitim sisteminin millu00ee kültürün oluşmasına engel olduğu inancıydı.

(1) Hasan Ali Yücel, Türkiye'de Orta Öğretim, s. 24, T.C Kültür Bakanlığı Başvuru Eserleri, Ankara, 1994.

(2) Hasan Ali Yücel, Türkiye'de Orta Öğretim, s. 25. Aktaran: Hüseyin Özdemir, Köprü Dergisi, Güz 1999, Sayı: 68.

(3) Ahmet Özkılınç, Akrebin Kıskacında, Nesil Yayınları, Ekim 2011, s. 217.

(4) Ruşen Barkur, Din Yok, Milliyet Var, Çankaya Atatürk Kitaplığı, 1926, N: 2, Ek: 16. Aktaran: Ahmet Özkılınç, Akrebin Kıskacında, Nesil Yayınları, Ekim 2011, s.217-218.