Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

ENSAR ŞEHİR: KİLİS

Kilis Dünya kurulduğundan bu yana eşine rastlanmayan ve bundan sonrada rastlanacağını pek tahmin etmediğimiz bir örnek sergiliyor, Kilis halkı ekmeğini, evini, sokağını ve hatta teneffüs ettiği havayı paylaşmayı bilen bir şehir.
ENSAR ŞEHİR: KİLİS
12 Şubat 2016 15:51:00
Kilis Dünya kurulduğundan bu yana eşine rastlanmayan ve bundan sonrada rastlanacağını pek tahmin etmediğimiz bir örnek sergiliyor, Kilis halkı ekmeğini, evini, sokağını ve hatta teneffüs ettiği havayı paylaşmayı bilen bir şehir.

MEHMET GÜNGÖRDÜ / KİLİS

Kendi nüfusundan fazla Suriyeli barındıran ve herhangi kargaşalık yaşamadan huzurlu bir şehir olma özelliğini taşıdığını belirten Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara gazetemizin sorularına yanıt verdi.

Sayın Başkan şuan Kilis örnek bir davranış sergileyerek kendi nüfusunun sayıca üzerindeki göçmen kardeşleriyle birarada yaşamayı göze aldı. Bunu da sorunsuz götürüyor. Bu zorlu hizmeti bizlerle paylaşır mısınız?

Kilis ve Türkiye dünya tarihinde eşine az rastlanılır bir insanlık dersi veriyor. Dünya kurulduğu günden beri birçok savaşlar ve kavgalarla bu güne gelmiştir. Bu savaşların sonucunda insanlar bir yerden bir yere göç etmişler, halen bu kavgalar devam ediyor. Bugün yanı başımızda dünyanın gözleri önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. Türkiye'nin gerçekte bu insanlık dramı karşısında verdiği mücadele insanlık tarihine geçmesi gereken bir olaydır. Hepinizin de bildiği üzere 2 gün önce Londra'da bir konferans düzenlendi. Bu konferansın adı mülteciler yardım konferansıydı. Birçok ülke oradaydı bende oradaydım bir Avrupa imar ve kalkınma bankasına bir sunum yaptık. Gerekli bilgileri verdik Fakat liderler orada 10 Milyar dolar yardımlar yapacağız sözü ile oradan mutlu bir şekilde ayrıldılar. Bizce bu miktarlarda yardımlar yapılmayacağı. Farz edelim ki bu yardımı yapsalar dahi sadece Türkiye'nin 5 yılda Suriyeli mültecilerden kamplarda kalanlara yaptığı yardım 10 Milyar dolar üzerinde. Türkiye bu yardımları şu anda hala yapıyor. Kilis, Dünya kurulduğundan bu yana eşine rastlanmayan ve bundan sonra da rastlanacağını pek tahmin etmediğim bir örnek sergiliyor. Kilis'in nüfusu 90 bin 400 ama bu gün Kilis'te 125 binden fazla mülteci barınıyor. Yaklaşık 35 40 bin arası kentte 85 bin üzeri ise Kilis merkezde yaşıyor.

Sayın Başkan kendi nüfusundan çok Suriyeli kardeşlerimiz var ve bir dayanışma var herhangi bir huzursuzluk var mı?

Kilis bugün üzerine düşenden çok çok fazlasını yapıyor. Sokağını caddesini, suyunu ekmeğini, evini hatta teneffüs ettiği havasını paylaşarak, Kilis Londra'dan Roma'dan ve Paris'ten daha güvenli ve huzurlu bir şehir. Bu huzuru bozmak isteyenler ortadan kaldırmak isteyenler var. Ama biz bu huzur ortamını bozmayacağız bozdurmayacağız. Nasıl ki Fransızlar buradan geçerken diğer iller ile beraber direniş göstermiş ve bu bölgede bir destan yazmış ise aynı şekilde Suriye'den gelen misafirlerimize de kucak açıyoruz onlara ev sahipliği yapıyoruz. Biz ileride torunlarımıza bırakacağımız en büyük manevi levhayı şuanda yaşıyoruz. Avrupa konferansındakilere dedim ki siz insanlığı insan hak ve hürriyetlerinin kitabını yazmış olabilirsiniz ama biz bunu canlı bir şekilde yaşıyoruz. Bu gün Kilis Hümanizmi insanlığı insan olmanın en iyi örneğini yansıtıyor. Ve bugün Kilis'in Birleşmiş milletlerde Avrupa birliği ilgili komisyonlarında dünyanın bütün insan hak ve hukukları konusunda çalışma yapan kurum ve kuruluşlara Kilis'in gelip incelenip okutulmasını öneriyorum. Bir ay önce de bu konuyu dile getirmiş, Kilis'e Nobel barış ödülü verilmesini talep etmiştik. Ne yazık ki biz bu konularda çok yetersiz kalıyoruz. Midilli de bir kadın Suriyeli bir göçmene yardım etti diye Nobel barış ödülüne layık görülüyor. Dünya adeta bununla yatıp kalkıyor. Ne yazık ki beş yıldır Türkiye'nin yapmış olduğu yardımlar görmezden geliniyor. Kilis nüfusundan fazla mülteciyi misafir edip herhangi bir toplumsal ve asayiş olayı yaşamadan beş yıldan beri sürdürmüş olduğunu görmezden geliyorlar.

Bizler Kilis'te yaşayan misafir kardeşlerimizin hayatlarını idame etmelerinde elbette sizlerin emeği büyük. Belediye olarak Suriyeli kardeşlerimize nasıl bir yardımda bulunuyorsunuz?

Kilis halkı olarak hepimiz üzerine düşen görevi yapıyor. Bu bir insanlık dramı, Dinimizde bunu emrediyor. Yardım ediniz.. Belediye olarak bu görevi büyük bir sorumlulukla üstlenmiş durumdayız. Yani valiliğe bağlı olan kurumlar, STK'lar 7 den 70 e herkes elini taşın altına elini koymuş durumda. Kurum olarak ne kadar çalışırsanız çalışın bu halk bu meseleye destek vermediği sürece bunu başaramazsınız. Kilis halkı bu meseleyi üstlenmediği sürece bizim başarıya ulaşmamız mümkün değildir, onun için tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sosyal medyada Avrupa bu işte bir numara gözükse de, Avrupa'ya beş onbin mülteci akın edince paniklediler çuvalladılar. Demek ki bu iş öyle olmuyor muş.

Kilis'te yaşayan Suriyeli mi çok yoksa Avrupa yaşayan mı?

Şu an Kilis'te 125 bin tüm Avrupa'da ise yaklaşık 138 bin Suriyeli kardeşlerimizin yaşadığını biliyoruz. İngiltere diyor ki 5 yılda 20 bin mülteci alabilirim diyor, gerek yok almasın biz 1 günde 20 bin alırız. Artık Avrupa şunu görmesi lazım, Rusya sınırımıza bomba yağdırıyor PYD bombalıyor DEAŞ bombalıyor ve hatta Kilis'e Suriye'den atılan bir bomba ile iki kardeşimiz şehit düştü biz bunların sıradan bomba olmadığını biliyoruz. Bizim Kilis'in meşhur bir lafı var Suriye'ye gökten buğday taneleri yağsa yaşama imkanı kalmaz. Bu gün Avrupa nesli tükenen hayvanlara sahip çıkmayı biliyor ama Suriye'de binlerce insan katledilirken sesi çıkmıyor maalesef. Londra'da bir konferans yapıldı bur da konferans düzenlemek kolay bur da konuşmak kolay gelin bu konferansı Kilis'te yapalım dedim o zaman çözüm daha kolaylaşır. Biz Kilis olarak bu insanlarla bir sıkıntımız yok çünkü bu bölgenin büyüyüz bu insanların sığındığı bir Türkiye var, Türkiye'de bir problem olursa bizim gidecek bir yerimiz yok onun için biz büyüklüğümüzü bileceğiz.

Kilis'te yaşayan göçmenlerin günlük hayatta Kilis'e nasıl bir katkı sağlıyor ?

Bizim inancımız açısından hiçbir insan bir başka insanın lokmasını yiyemez herkes rızkını yer. Diğer taraftan her kriz bir fırsattır bizim fırsattan faydalanmamız lazım, yani şu anda Kilis'te arazide çalışacak vatandaş bulamıyorduk, benim babam bile tarlasında çalışacak işçi bulamıyordu, Suriye'den gelmemiş olsalardı çalışacak adam bulamazdık. Diğer taraftan atıl olan kullanılmayan evler kiraya verildi, bütün kapalı dükkanlar açılıp kiraya verildi. Öte yandan Suriye'ye sınır olmamıza rağmen Arapça bilen insanımız çok az. Suriyeliler çok hızlı bir şekilde Türkçe öğreniyorlar, bu fırsatı iyi değerlendirip hızlı bir şekilde Arapça öğrenmemiz şarttır.

Şuan tekrar bir göç gelse Kilis buna müsait mi?

Şu anda Kilis olarak göçmen kardeşlerimizin ikinci bir göçünü kaldıracak gücümüz kalmadı. Kardeşlerimizin göçe zorlanması, topraklarından uzaklaştırılması bir proje, O kardeşlerimizin yaşadıkları yerler PYD ile Esed'in eline geçecek. Bizim o insanlara yardım etmemiz, orada güvenliklerini sağlayarak topraklarında tutabilmemiz lazım. Biz ortak değerlerimizi konuşmuyoruz biz bugün toplumumuzda Hanefiler le şafiler arasında mezhepçilik tartışmasını yapıyoruz vay efendim bu şafi diyor, ondan dolayı bizim bir araya gelmeme sıkıntısı var. Bizim insanların farklılıklarını kabul etme fikrimiz yok, mesela Avrupa'daki insanlar çok farklı düşünüyorlar, ama insanlar beraber oturup konuşmayı biliyorlar. Türkiye'de çok farklı düşünceler var, biz bir vücut gibi bir olmamız lazım, vücutta uyum olmazsa yaşadığınız hayat kabus olur. Üzülerek söylüyorum; İslam dünyası hızlı bir şekilde iç savaşa doğru gidiyor, Bu çatışmaları İslam dünyasından uzak tutmamız gerekiyor. Aksi takdirde sokak sokak çatışmalara kadar gider. Ve bu bütün İslam coğrafyasını kan gölüne döner.

Şu an Türkiye ve Kilis insanlık adına üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Dünya'nın da bunu görmesi lazım, bunu görmeyen Dünya bu çığlıkta ve kanda boğulur. Bunu gören insanlarsa gerek bu dünyada gerek ahirette ben rahat olacaklarına inanıyorum.