Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Esmaül Hüsna nedir, Allah''ın 99 ismini ezbere bilmek farz mıdır?

Esmaül Hüsna yani "en güzel isimler" Allah''ındır. Bu bilgi Hidayet Rehberi Kur''an-ı Kerim''de geçen ayet ve Hz. Muhammed (sav)''in Hadisi Şerifleri ile sabittir. Müslümanlar için hayati önemdeki bu hakikat Araf Suresi''nin 180. ayetinde "En güzel isimler (Esmaü''l Hüsna) Allah''ındır. O halde O''na o güzel isimlerle dua edin" şeklinde buyrulurken; Buhari ve Müslim''de geçen Peygamberimiz&
Esmaül Hüsna nedir, Allah''ın 99 ismini ezbere bilmek farz mıdır?
08 Ağustos 2018 11:15:00
Esmaül Hüsna yani "en güzel isimler" Allah''ındır. Bu bilgi Hidayet Rehberi Kur''an-ı Kerim''de geçen ayet ve Hz. Muhammed (sav)''in Hadisi Şerifleri ile sabittir. Müslümanlar için hayati önemdeki bu hakikat Araf Suresi''nin 180. ayetinde "En güzel isimler (Esmaü''l Hüsna) Allah''ındır. O halde O''na o güzel isimlerle dua edin" şeklinde buyrulurken; Buhari ve Müslim''de geçen Peygamberimiz&

Esmaül Hüsna yani "en güzel isimler" Allah'ındır. Bu bilgi Hidayet Rehberi Kur'an-ı Kerim'de geçen ayet ve Hz. Muhammed (sav)'in Hadisi Şerifleri ile sabittir. Müslümanlar için hayati önemdeki bu hakikat Araf Suresi'nin 180. ayetinde "En güzel isimler (Esmaü'l Hüsna) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin" şeklinde buyrulurken; Buhari ve Müslim'de geçen Peygamberimiz'e ait Hadisi Şerifte ise "Allah'ın 99 ismi vardır, Kim bunları sayarsa cennete gider" ifadeleriyle dile getirilir. Velhasıl Esmaül Hüsna'yı, Allah'ın 99 ismini ezbere bilmek elzemdir ve Allah'ı daha iyi bilmek için şarttır.

Allah'ın 99 ismi diye de ifade edilen Esmaül Hüsnü'yı anlamları ile derinlemesine bilmek ise daha faziletli, daha erdemli bir bilgidir. Ehlullah bilginin değerinin bilinen değeri kadar olduğunu, dolayısıyla ne değerli bilginin de Allah bilgisi olduğunu; Allah'ın ise teceliller ile en kamil şekilde bilinebileceğini bildirmişlerdir. Bu tecellileri daha iyi anlamak içinse Esmaül Hüsna'yı yani Allah'ın 99 ismini manaları ile birlikte bilmek gerekir.

1- Allah(C.C.): "Eşi benzeri olmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah, Her biri sonsuz bir hazine olan bütün isimlerini kuşatan özel ismi. İsimlerin sultanı." 2- Er-Rahman: "Dünyada bütün mahlükata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden." 3- Er-Rahu00eem: "Ahirette, müminlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan." 4- El-Melik: "Mülkün, kainatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan." 5- El-Kuddu00fbs: "Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdıse layık olan." 6- Es-Selam: "Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran." 7- El-Mü'min: "Güven veren, emin kılan, koruyan." 8- El-Müheymin: "Her şeyi görüp gözeten." 9- El-Azu00eez: "İzzet sahibi, her şeye galip olan." 10- El-Cebbar: "Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran." 11- El-Mütekebbir: "Büyüklükte eşi, benzeri olmayan." 12- El-Halık: "Yaratan, yoktan var eden." 13- El-Bari: "Her şeyi kusursuz ve uyumlu yaratan." 14- El-Musavvir: 'Varlıklara şekil veren." 15- El-Gaffar: "Günahları örten ve çok mağfiret eden." 16- El-Kahhar: "Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan." 17- El-Vehhab: "Karşılıksız hibeler veren, çok fazla ihsan eden." 18- Er-Rezzak: "Bütün mahlükatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan." 19- El-Fettah: "Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran. " 20- El-Alu00eem: "Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi en ince detaylarına kadar bilen." 21- El-Kabıd: "Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan." 22- El-Basıt: "Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten." 23- El-Hafıd: "Dereceleri alçaltan" 24- Er-Rafi: "Şeref verip yükselten." 25- El-Mu'ız: "Dilediğini aziz eden, izzet veren." 26- El-Müzil: "Dilediğini zillete düşüren." 27- Es-Semi: "Her şeyi en iyi işiten." 28- El-Basu00eer: "Gizli açık, her şeyi en iyi gören." 29- El-Hakem: "Mutlak hakim, hakkı batıldan ayıran. Hikmetle hükmeden." 30- El-Adl: "Mutlak adil, çok adaletli." 31- El-Latu00eef: "Lütuf ve ihsan sahibi olan. Bütün incelikleri bilen." 32- El-Habu00eer: "Olmuş olacak her şeyden haberdar." 33- El-Halu00eem: "Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan." 34- El-Azu00eem: "Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce." 35- El-Gafu00fbr: "Affı, mağfireti bol." 36- Eş-Şeku00fbr: "Az amele, çok sevap veren." 37- El-Aliyy: "Yüceler yücesi, çok yüce." 38- El-Kebu00eer: "Büyüklükte benzeri yok, pek büyük." 39- El-Hafu00eez: "Her şeyi koruyucu olan." 40- El-Muku00eet: "Her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, tayin eden." 41- El-Hasu00eeb: "Kulların hesabını en iyi gören." 42- El-Celu00eel: "Celal ve azamet sahibi olan." 43- El-Keru00eem: "Keremi, lütuf ve ihsanı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden." 44- Er-Raku00eeb: "Her varlığı, her işi her an görüp, gözeten, kontrolü altında tutan." 45- El-Mucu00eeb: "Duaları, istekleri kabul eden". 46- El-Vasi: "Rahmet, kudret ve ilmi ile her şeyi ihata eden'" 47- El-Haku00eem: "Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan." 48- El-Vedu00fbd: "Kullarını en fazla seven, sevilmeye en layık olan." 49- El-Mecu00eed: "Her türlü övgüye layık bulunan." 50- El-Bais: "Ölüleri dirilten." 51- Eş-Şehu00eed: "Her zaman her yerde hazır ve nazır olan." 52- El-Hakk: "Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran." 53- El-Veku00eel: "Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran." 54- El-Kaviyy: "Kudreti en üstün ve hiç azalmaz." 55- El-Metu00een: "Kuvvet ve kudret kaynağı, pek güçlü." 56- El-Veliyy: "İnananların dostu, onları sevip yardım eden." 57- El-Hamu00eed: "Her türlü hamd ve senaya layık olan." 58- El-Muhsu00ee: "Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen." 59- El-Mübdi: "Maddesiz, örneksiz yaratan." 60- El-Muu00eed: 'Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan." 61- El-Muhyu00ee: "İhya eden, dirilten, can veren." 62- El-Mümu00eet: "Her canlıya ölümü tattıran." 63- El-Hayy: "Ezeli ve ebedi hayat sahibi." 64- El-Kayyu00fbm: 'Varlıkları diri tutan, zatı ile kaim olan." 65- El-Vacid: "Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, istediğini, istediği vakit bulan." 66- El-Macu00eed: "Kadri ve şanı büyük, keremi, ihsanı bol olan." 67- El-Vahid: "Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan." 68- Es-Samed: "Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu." 69- El-Kadir: "Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan." 70- El-Muktedir: "Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi." 71- El-Mukaddim: "Dilediğini, öne alan, yükselten." 72- El-Muahhir: "Dilediğini sona alan, erteleyen, alçaltan." 73- El-Evvel: "Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan." 74- El-u00c2hir: "Varlığının sonu olmayan." 75- El-Zahir: "Varlığı açık, aşikar olan, kesin delillerle bilinen. " 76- El-Batın: "Akılların idrak edemeyeceği, yüceliği gizli olan. " 77- El-Valu00ee: "Bütün kainatı idare eden." 78- El-Mütealu00ee: "Son derece yüce olan." 79- El-Berr: "İyilik ve ihsanı bol, iyilik ve ihsan kaynağı." 80- Et-Tevvab: "Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan." 81- El-Müntekim: "Zalimlerin cezasını veren, intikam alan." 82- El-Afüvv: "Affı çok olan, günahları affetmeyi seven." 83- Er-Rau00fbf: "Çok merhametli, pek şefkatli." 84- Malik-ül Mülk: "Mülkün, her varlığın sahibi." 85- Zül-Celali vel ikram: "Celal, azamet ve pek büyük ikram sahibi." 86- El-Muksit: "Her işi birbirine uygun yapan." 87- El-Cami: "Mahşerde her mahlükatı bir araya toplayan." 88- El-Ganiyy: "Her türlü zenginlik sahibi, ihtiyacı olmayan." 89- El-Mugnu00ee: "Müstağni kılan. ihtiyaç gideren, zengin eden." 90- El-Mani: "Dilemediği şeye mani olan, engelleyen." 91- Ed-Darr: "Elem, zarar verenleri yaratan." 92- En-Nafi: "Fayda veren şeyleri yaratan." 93- En-Nu00fbr: "Alemleri nurlandıran, dilediğine nur veren." 94- El-Hadu00ee: "Hidayet veren." 95- El-Bedu00ee: "Eşi ve benzeri olmayan güzellik sahibi, eşsiz yaratan." 96- El-Baku00ee: 'Daimi, ölümsüz, ebedi olan." 97- El-Varis: "Her şeyin asıl sahibi olan." 98- Er-Reşu00eed: "İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren. " 99- Es-Sabu00fbr: "Ceza vermede acele etmeyen."

ALLAH'IN İSİMLERİ NEDEN EN GÜZELDİR?

Esma-i Hüsna terkibinde yer alan hüsna kelimesi "güzel" manasında sıfat veya "en güzel" anlamında ism-i tafdu00eel sayılmıştır. Her iki halde de buradaki güzellik bir gerçeği vurgulamakta olup Allah'ın güzel olmayan bir isminden söz edilemeyeceği için mefhu00fbm-i muhalifini hatıra getirmez.

ESMAÜL HÜSNA'NIN FAZİLETLERİ

İlahu00ee isimlerin güzellikle nitelendirilmesinin sebeplerini Ebu00fbbekir İbnü'l-Arabu00ee şöyle sıralamaktadır: 1- Esma-i Hüsna Allah hakkında yücelik ve aşkınlık ifade eder ve kullarda saygı hissi uyandırır. 2- Zikir ve duada kullanılmaları halinde kabule vesile olur ve sevap kazandırır. 3- Kalplere huzur ve süku00fbn verir, lütuf ve rahmet ümidi telkin eder. 4- Bilginin değeri bilinenin değerine bağlı bulunduğu ve bilinenlerin en şereflisi de Allah olduğu için Esma-i Hüsna bilgisine sahip olanlara bu bilgi meziyet ve şeref kazandırır. 5- Esma-i Hüsna Allah için vacip, caiz ve mümteni' olan sıfatları içermesi sebebiyle O'nun hakkında yeterli ve doğru bilgi edinmemize imkan verir. Fahreddin er-Razu00ee ise hüsnanın bu manalarından Allah'a ait olanları zikretmekle yetinerek O'nun hakkında kullanılacak güzel kavramının kemal ve celal niteliklerini dile getirdiğini ifade etmiştir.

İMAM MATÜRİDİ'DEN SORULAR

İnsanların büyük çoğunluğu kainatın bir yaratıcı ve yöneticisinin bulunduğunu kabul etmekle birlikte madde özelliği taşımadığından O'nu duyularıyla idrak etmeleri mümkün değildir. Şu halde yaratıcı ancak kainat ve insanla olan ilişkisi bakımından tanınabilir. Bundan dolayı Esma-i Hüsna bilgisi, Allah u2013 alem ilişkisine ışık tutması ve sonuçta Allah'ı tanıtması açısından önem taşımaktadır. Yaratıklara benzetme (teşbih) endişesiyle Allah'a isim veya sıfat nisbet etmekte tereddüt gösteren filozofların aslında nefiy değil ispat konumunda kaldıklarını belirten Matüru00eedu00ee, ilahu00ee isimleri benimsemek istemeyenlere şu soruların yöneltilmesini önerir: Evrenin yaratılışını kime nisbet ediyor ve hangi dini benimsiyorsunuz? Neye tapınıyor, hangi varlığa karşı dua ve niyazda bulunuyorsunuz? Dinu00ee emir ve yasakları hangi kaynaktan alıyorsunuz? Matüru00eedu00ee bu sorularıyla, büyük yaratıcının sadece zihnu00ee bir varlık olmayıp fiilen de mevcut bulunduğunu, O'nun ancak isim ve sıfatları yoluyla aklen idrak edilebileceğini vurgulamak istemektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki evrenin bir parçasını oluşturan insan, aklu00ee istidlalleri yanında gönül hayatı bakımından da yaratıcı ile münasebet kurmak ihtiyacındadır. Bu münasebetin sağlanmasında Esma-i Hüsna'nın vazgeçilmez bir rolü vardır.

İLAHİ İSİM KULUN KALBİ GİBİDİR

İsimlerin kelimeler ve seslerle ifade edilmesi ve bu seslerin kulaklarda yankılanması söz konusu iletişimi geliştiren ve güçlendiren amillerdir. Kur'an-ı Keru00eem'de dua ve zikrin ısrarla tavsiye edilmesinin bir sebebi de bu olmalıdır. Hz. Peygamber'den rivayet edilen dua metinlerinde Esma-i Hüsna'nın çokça yer alması dikkat çekicidir. (Nevevu00ee, el-Eu017akar, s. 111-113, 117, 348, 350). Muhyiddin İbnü'l-Arabu00ee'ye göre insan ve genel olarak kainat ilahu00ee isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun çeşitli halleri ilahu00ee isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. "Her kulun haline uygun düşen ilahu00ee bir isim vardır ki onun Rabbi o isim sayılır; kul bir bedendir, ona tekabül eden ilahu00ee isim ise onun kalbi gibidir." (et-Fütu00fbu0125at, I, 41-42)

ESMA-ÜL HÜSNA TEVHİD AKİDESİNİ ZEDELER Mİ?

Allah'ı birden fazla isimle anmak veya bazı sıfatlarla nitelendirmek acaba İslam'ın çok önem verdiği tevhid ilkesini zedeler mi? "Zat-ı ilahiyyeye nisbet edilen mana" şeklinde tarif edilebilen isim veya sıfatlar zihnin dışında müstakil bir varlığa sahip bulunmadıkları için böyle bir endişeye mahal görülmemiştir. Matüru00eedu00ee'nin de belirttiği gibi insanlar ancak duyularıyla idrak ettikleri konularda bilgi sahibi olabilirler. Bu sebeple duyular ötesi olan Allah kendisini duyulur aleminin kavramlarıyla tanıtmıştır. Ancak Allah ile diğer şeyler arasında benzerlik kurulamayacağını bildiren ayet (eş-Şu00fbra 42/11), Allah hakkında akıl ve hayale gelebilecek her türlü yaratılmıştık özelliğini bertaraf eder. Aslında yaratılmışlar arasındaki benzetmeler sadece bir isimlendirmeden kaynaklanmaz. İki şey arasındaki benzerlik genellikle duyular yoluyla tesbit edildikten sonra ortak bir kelime ile adlandırılır. Halbuki Allah hakkında böyle bir tesbitten söz etmek mümkün değildir.

Allah'a nisbet edilen isimler içinde, ısı olayının ifade edilebilmesi için "sıcaklık" kelimesinin icat edilmesi (vaz') gibi insanlarca konulmuş bir ad yoktur. Çünkü böyle bir adlandırma, nesne ve olayların ya doğrudan veya dolaylı bir şekilde duyular yoluyla tanınması ile mümkün olur. Allah'ın bu yöntemle tanınması ise söz konusu değildir. Bu açıdan bakıldığında ilahu00ee isimlerin zatu00ee olmadığını, ancak övgü, dua ve niyazla gönül hayatının derinleşmesi, zenginleşmesi ve manevu00ee doyuma kavuşması için vesile teşkil ettiğini söylemek gerekir. Ancak Cenab-ı Hak zatını bildiği için kendisine verdiği isimler zatı niteliği taşır. Ebü'l-Berekat el-Bağdadu00ee mistik bir telakki ile, Allah'ın vaz'u00ee ve zatu00ee isimlerini bildireceği kulları olabileceğini kabul eder. Bu arif kullarına bildirdiği isimlerle dua edenlere kainattaki her şey boyun eğer. (el-Muteber, III, 128)

ESMAÜL HÜSNA İLE İLGİLİ AYETLER

Kur'an'da Allah'ın zatına birçok isim nisbet edilmiştir. Bunların sık sık tekrar edildiği de görülür. Tevbe Su00fbresi dışındaki 113 su00fbre besmele ile başlamakta, aynı terkip iki ayetin içinde de yer almaktadır. Ayrıca "ism" kelimesi dokuz yerde "ismullah", dokuz yerde "ismü rabbik", iki ayette de zamire muzaf olarak "ismuh" şeklinde yirmi yerde zikredilmektedir. Esma-i Hüsna terkibi ise dört ayette yer alır. İslam literatüründe genellikle kabul edilen nüzu00fbl sırasına göre bu dört ayetin ilki (el-A'raf 7/180) Allah'ın Esma-i Hüsnası bulunduğunu, kendisine onlarla dua edilmesi gerektiğini ifade etmekte ve O'nun isimlerinde "ilhad"a düşenlere itibar edilmemesini istemektedir. "Haktan sapmak, itidalden ayrılmak" anlamına gelen ilhadın bu ayetteki manası iki noktada yoğunlaşmaktadır:

a) İsimleri ya tamamen inkar etmek veya inkara götürecek şekilde te'vile tabi tutmak; b) İsimleri ancak Allah için geçerli olan anlamlarıyla Allah'tan başkasına nisbet etmek (teşru00eek) veya O'nu yaratılmışlara ait isim ve kavramlarla adlandırmak.

İkinci Esma-i Hüsna ayeti (Taha 20/8) Allah'ı kaniatın yaratıcısı, yöneticisi ve maliki olarak niteleyen ve en gizli şeyleri bildiğini ifade eden bir grup ayetten sonra gelmekte ve yine tevhid aku00eedesini vurgulamaktadır: "Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler O'na mahsustur."

ESMAÜL HÜSNA AYETLERİ

İslam'dan önce özellikle Güney Arabistan'da "Rahman" kelimesinin Tanrı'nın ismi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bu sebeple Taberu00ee'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber'in dua, niyaz ve ibadetlerinde rahman ismini kullanması müşrikler tarafından yadırganmış, bu tutumun onun ana ilke olarak kabul ettiği tevhid inancına ters düşeceği ileri sürülmüş, bunun üzerine İsra Su00fbresinin 110. ayeti nazil olmuştur. (Camiu'l-beyan, XV, 121) Bu ayette, "Allah" adına veya "rahman" adına dua edilmesinin neticeyi değiştirmeyeceği, çünkü O'nun birden fazla isminin bulunduğu ifade edilmektedir.

Nihayet Medine döneminde nazil olan Haşr Su00fbresinin son üç ayetinde (59/22-24) Allah'ın on altı ("tesbih" kavramı göz önünde bulundurulduğu takdirde on yedi) ismi sıralanmış ve bir defa daha O'nun Esma-i Hüsnası'nın bulunduğu belirtilmiştir. Bu ayetlerde Allah'ın birliği vurgulandıktan sonra tenzu00eehu00ee, sübu00fbtu00ee ve fiilu00ee bazı sıfatlarını dile getiren isimler örnek bir adlandırma niteliğinde zikredilmiştir.

İSİM MÜSEMMAYI ÇEKER

Genellikle Mu'tezile ile Şu00eea alimleri Allah'a nisbet edilen isim veya sıfatların müsemmanın yani zat-ı ilahiyyenin gayri olduğunu iddia ederken Ehl-i sünnet alimleri "gayri" kelimesini kullanmaktan çekinmiş, bazan, "İsim müsemmanın aynıdır" demiş, bazan da kanaatini, "Ne aynı ne de gayridir" şeklinde belirtmiş, bir kısım kelamcılar da isimler arasında gruplandırma yaparak bir sonuca varmak istemişlerdir.

KUR'AN'DA GEÇEN ESMA-İ HÜSNA

Kur'an'da geçen Esma-i Hüsna ya lafza-i celali nitelemekte veya içinde bulunduğu ayetin mana ve hükmünü açıklayıp pekiştirmektedir.

Bu konuda ilk akla gelen şey, sayıyı doksan dokuz olarak belirleyen ve Müslümanlar arasında meşhur olan hadistir. Ebu00fb Davu00fbd ile Nesau00ee dışında Kütüb-i Sitte'de, Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned'inde, Nesau00ee'nin es-Sünenü'l-kübra'sında, Hakim'in Müstedrek'i ile diğer hadis mecmualarında yer alan (Süyu00fbtu00ee, III, 613) ve hepsi de Ebu00fb Hüreyre'ye ulaşan rivayetlerin muhtevası iki kısma ayrılır. Bütün rivayetlerin kaydettiği birinci kısmın meali şöyledir: "Allah'ın doksan dokuz -yüzden bir eksik- ismi vardır. Bunları ezberleyip benimseyen (ihsa) cennete girer." Hadisin bu kısmını içeren bazı rivayetlerin sonunda, "O tektir, tek olanı sever" şeklinde bir ilave de mevcuttur.

Metindeki "ahu015baha" lafzı bazı rivayetlerde "u0125afizaha" ibaresiyle nakledilmiştir. Hadiste cennete girmeye vesile olarak gösterilen "ihsa" kelimesinin buradaki anlamı üzerinde Buharu00ee'den itibaren önemle durulmuş ve kelimenin "saymak, ezberlemek, anlamak" şeklindeki sözlük anlamının ötesinde bir mana taşıdığı görüşü ağırlık kazanmıştır. (İbn Hacer, XI, 228-230)

Öyle anlaşılıyor ki bu kelime "İslam'ın ulu00fbhiyyet inancını naslara başvurmak suretiyle tesbit edip anlamak, benimsemek ve bu inanca uygun bir ruhu00ee yetkinlik kaydetmek" anlamını içermektedir.

ESMAÜL HÜSNA HADİSLERİ

Ebu00fb Hüreyre hadisine yer veren on beş civarında ana hadis kaynağı içinde sadece Tirmizu00ee ile İbn Mace tarafından metne, doksan dokuz isim ihtiva eden bir liste ikinci kısım olarak eklenmiştir. Tirmizu00ee hadis için kaydettiği dört ayrı senedin sadece birine ("Daavat", 82), İbn Mace de iki senedin birine isim listesini ilave etmiştir. ("Dua", 10) Buna karşılık Buharu00ee, Müslim, es-Sünenü'l-kübra'sında Nesau00ee ve hadisi yedi ayrı senedle tekrarlayan Ahmed b. Hanbel (Müsned, II, 258, 267, 314, 427, 499, 503, 516) bu listeye yer vermemişlerdir.

Tirmizu00ee'nin Sünen'inde kaydedilen liste lafza-i celal ile başlayıp sabu00fbr ismiyle sona ermekte ve daha sonra İslam dünyasında meşhur olmuş şekliyle doksan dokuz ismi içermektedir. Bunların ilk on dördü Haşr Su00fbresinin son ayetlerinde (59/22-24) sıralandığı şekliyle alınmıştır. İbn Mace'nin rivayet ettiği listede ise bu düzen korunmadığı gibi farklı isimler de yer almış, ayrıca metnin sonundaki ahad ismiyle sayı 100'e çıkarılmıştır.

Esma-i Hüsna, ulu00fbhiyet inancının açıklık kazanmasına, kulun dua, niyaz ve zikirlerle Allah'a yaklaşmasına yardımcı olmuştur. Esma-ül Hüsna (Allah'ın en güzel isimleri) şu şekildedir: