Fatih Kilicarslan: Modern bireyin bunalımı
Modernizm, kapital sistem, küresel sermaye insanlığı değiştirmeye, toplumları dönüştürmeye tüm hızıyla devam ediyor. Kitle iletişim araçlarında hızlı değişim bireyin tutum, düşünce ve davranışlarını etkileme gücü artmıştır.
Değişim kriz faktörüdür, yönetilemezse çatışmaya yol açar!
Değişime paralel olarak teknolojik gelişmeyle tüketim eğilimi hızla artıyor. İnsanın yaşamındaki araçlar, elde edilmesi gereken amaçlara dönüşüyor. Üretilen mal ve hizmetlerle hayatına yön veren modern birey, tüketim nesnesine dönüşüyor. Popüler kültürün ürettiği araçlar yaşamını kuşatıyor, hayatı ile ilgili değerleri oluşturuyor. Oysa insan, özne bir varlıktır.
Modern yaşam, ruhsal hastalık nedeni olabilir!
Modernleşme çabaları, değişen yaşam kültürü içerisinde etkilenen birey 'de kaygı, stres ve sıkıntılar artıyor. İlke ve değerlerden yoksun, kalabalıklar içinde yalnız yaşamını sürdürüyor. Toplumsal yaşamda mutlu olamayan bireyler, kendisine yön verecek özdeşim kurabileceği model karmaşası içinde ruhsal sorunlara ve sıkıntılara doğru sürükleniyor.
İlişkilerde güven kaybı yaşanıyor! Modern birey, içinde kaybettiği özgüveni kendini güçlü göstererek yeniden oluşturma arayışına girmiş, güven duygusunun yerini güçlü görünme çabası alarak mal, mülk veya makam hayatın merkezine yerleştirmiştir.
Kişilik, kimlik, duruş gibi kavramlar yerine statü sahibi olma veya para kazanma yer değiştirmiş, insanlar toplum hayatında var olmakla değil, sahip oldukları ile saygınlık kazanmaya çalışıyor.
Maddi varlıklara sahip olma yarışına giren modern birey, duygularıyla hareket ederken akıl, ilke ve vicdanı dışlamış adalet duygusunu yitirmiştir. Geçmişi yok sayarak geleceği düşünmeden "şimdi ve burada "'ya odaklanmaktadır. Bilinç kaybına uğramış birey, üreten bir değer olmak yerine tüketen bir nesneye dönüşmüştür.
"İnsan merkezli" toplum düzeni kurmalıyız!
Toplumda "insan" olgusu önemlidir. İnsan, her şeyden önce kendisiyle temas kurmalıdır, kendine dokunmalıdır, sorgulamalıdır. Kendi hayatıyla yüzleşebilme cesareti ve iç alemine doğru tefekkür geliştirmelidir. Kendini tanıma ve anlama yolculuğunda ruhunun derinliklerine doğru yol alarak sabırla bilincini ve vicdanını yeniden oluşturmalıdır.
İnsanın kendine iç görü geliştirme, farkındalık oluşturma çabası değişim ve dönüşüme kaynaklık yapacaktır. Kendi iç kaynaklarını harekete geçiren birey var olmaya doğru duygu, düşünce ve davranış bütünlüğünü ortaya koyan insana dönüşecektir.
İnsan sahip olmak yerine "var" olmaya çalışmalıdır! İnsan varoluşsal temelini akıl, ruh ve inancından aldığı kaynaklarla oluştururken, bu kaynakları keşfedebilme, anlama seviyesine bağlı olarak hayatına olumlu yön verebilir.
İnsan, modern dünya düzeni karşısında kendisini tüketen bir nesne olarak değil üreten bir değerle konumlandırmalı, kendine güvenerek sahip olma çabası yerine var olmaya çalışmalıdır. Var olan insan, mutluluğu güven duygusuyla içsel huzuru da yakalayarak, yaşadığı ortamda pozitif bir değer katar. Sorun değil çözüm kaynağıdır. İçinde yaşadığı topluma güvenli ve girişimci duruşuyla yön verir. İnsanlığın yeniden yapılanma sürecinde aksiyoner rol, model davranışlar ortaya koyar.
Gücü değil Hakkı üstün tutan insan, sosyal bir varlık olarak sadece kendinin değil insanlığın sorunlarının çözüm kaynağını temsil eder. Ancak kurtarıcı değildir, insanların değişim gücünü keşfetmelerinde ve kendi kaynaklarını harekete geçirmelerinde uzatılan bir eldir, dokunuştur.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.