Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2472.83
BIST 100
10542.33
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

GÖREVDEN ALINAN FETÖ DÜŞMANI POLİSLER

Erdal Şimş[email protected]
GÖREVDEN ALINAN FETÖ DÜŞMANI POLİSLER
22 Ocak 2016 14:11:00
Erdal Şimş[email protected]

17-25 Aralık Emperyalist işbirlikçisi FETÖ darbesine karşı canlarını dişlerine takarak "namluda fişek, elde silah" aylarca gezmek zorunda kalan polis müdürlerinin akıbetleri incelenirse Yeni FETÖ'nün kodlarına ulaşılabilir kanaatindeyim.

17-25 Aralık ihanetine karşı direnen, İngiliz emperyalizminin tetikçisi Zekeriya Öz ve ihanetdaşlarına karşı silahlarına mermi sürerek direnen ve ÖZ'ü gözaltına almaya çalışan kahraman polisler bu gün neredeler?

O günler ki, bu gün FETÖ denince mangalda kül bırakmayan gazetecilerin televizyonlara çıkmaya korktuğu günlerdi.

Bu satırların sahibi gibi elinde kefeni ile dolaşan iki üç gazeteciye de kendi kanallarına çağırdıklarında "aman noolur u2026.efendi aleyhinde konuşmayın. Cemaati kötülemeyin. Bu yapılanlar cemaat içindeki çetedir" diyenlerin sindiği günlerde, birkaç gazeteci ile bir avuç polisin cesaretli duruşları sayesinde 17-25 Aralık İngiliz emperyalizmi darbesi akim kalmıştı.

O günün kahramanı gazeteciler görünmeyen bir el tarafından tasfiye edilmiş hepsinin ellerinden ekmekleri alınmıştı. Oysa ki görünürde FETÖ'ye darbe indirilmiş, İngiliz işbirlikçisi darbenin önüne geçilmişti.

17-25 Aralık ihanet darbesine karşı ölümü göze alıp silahları ile direnen polis şefleri ile ilgili bir haber herkesi şok etti.

10 Kasım 2015 tarihinde ajanslara düşen bir haber tüm namuslu vatansever insanları şoke etmişti. FETÖ çetesine karşı iki yıldır aralıksız ve kararlı bir şekilde mücadele edip onları çökerten İstanbul'daki polis şefleri görevlerinden alınmıştı.

Bu şok edici haberin en kahredici yanı ise 25 Aralık'ı yüksek feraset ve soğukkanlılığı ile tek başına engellemeyi başaran İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Şahin'in de görevden alınması idi.

Mustafa Şahin, 25 Aralık darbe girişiminin ardından paralel savcıların aralarında Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu onlarca isim hakkında verdiği gözaltı kararına karşı direnen ve operasyonu önleyen polis müdürlerinin başında geliyordu.

İstanbul'da, 17-25 Aralık operasyonlarından sonra kritik şubelerde göreve getirilen emniyet müdürleri görevden alındı.

İstihbarat Şube Müdürü Edip Vural, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Ömer Burak Aktaş, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü Aydın Yılmaz ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hakan Sıralı'nın görev yerleri değiştirildi. Söz konusu şubelerde "Yasa dışı dinleme ve kumpas iddiası" dahil önemli soruşturmalar yürütülmüştü.

Bununla da yetinilmedi, Paralel ihanet şebekesini çökerten Ankara Emniyet müdürü ve İstihbarat Şube Müdürü de patlayan bombadan dolayı görevden alındı.

Oysa herkes biliyor ki o bombalar Ankara'ya geldikten 45 dakika sonra patlamıştı. Eğer burada bir kusur varsa, Gaziantep'ten bombaları yüklenip Ankara'ya kadar gelmesine göz yuman ya da kaçıran Antep polisidir. Kaldı ki Ankara polisinin sıkı önlemlerinden dolayı teröristler, miting alanına giremeyeceklerini anlamış ve açık alanda bomba patlatmışlardı. Şayet o bombalar miting alanında patlasaydı, ölü sayısı binleri bulacaktı kuşkusuz.

Türkiye'nin bağımsız kalmasına ve başta Sayın Erdoğan olmak üzere bu ülkeye kendini feda eden binlerce aydın siyasetçi gazeteci esnaf bilim adamının hayatını kurtaran bu kahraman polislerin tasfiyesi başka ne ile izah edilebilir.

Mevcut İstanbul Emniyet Müdürü, tasfiye edilen polisler kadar değerli ve ülkesini seven biri. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde 17-25 Aralık'tan sonra oluşturulan kadro yine aynı.

Peki, bu insanları kim harcadı. Hayır, eğer harcanma değil de onların bir yanlışları hataları ve ya çeteci faaliyetleri var ise bunun derhal kamuoyuna aktarılması lazım.

Aylardır bu konuda bir açıklama yapılmadığına göre, FETÖ içindeki FETÖ'nün bir el ense çekme operasyonu olamaz mı?

FETÖ'YÜ ANLAMADAN YENİ FETÖ GÖRÜLEMEZ

FETÖ'ye karşı savaş açtığını söyleyen Hanefi Avcı'nın Örgütün başı aleyhine bu güne kadar bir kelime konuştuğunu duyan oldu mu?

Hanefi Avcı'nın geçtiğimiz hafta Akit Tv'deki konuşmasını internetten bulun izleyin. Kalıbı Hanefi avcı ama Konuşan FETÖ'nün başı sanki.

Hanefi Avcı kiminle birlikte tasfiye edilmişti? Bu isime ve isimlere bakmak lazım. Sanki Örgütün Pensilvanya'daki firari başı tarafındantasfiye edilen FETÖ'cüler, Kahramanları tasfiye edip kendilerine alan açıyorlar gibi.

FETÖ'yü anlamak için, El Kaide'nin teorisyeni Abdullah Azzam'ın "Cihad Günlüğü" isimli kitabının yanı sıra Katoliklarin dini örgütü olan Papalık kurumunun III. Consul'den sonraki Kardinallik ve Cizvitliğin yeniden reorganize edilmesini iyi okumak gerek. FETÖ, "derin Amerika" ve "Londra"nın ortaklaşa kurduğu EL Kaide'nin "Salkım Üzüm" örgütlenme sistemini model almıştır. Faaliyetleri ise, Kardinallik ve Cizvit Papazlığı'ndan mülhemdir.

FETÖ'nün örgütlenme yapısını bilmek için öncelikle Haşhaşileri ve Haçlılara hizmet eden Keşişlik müessesesini iyi incelemek lazım. Haşhaşilerin yapılanması ile Keşişler incelendikten sonra günümüze adaptasyonunu anlamak için El Kaide'yi iyi okumak gerekir. Tarihte İslam'a darbe vurmak için kurulan bu üç örgütü anlamayan FETÖ'nün kodlarına asla eremez

FETÖ çetesi, yapısal olarak Rus Matruşkasına benzetilmesi, bu çeteyi, bu cinayet şebekesini hafife almak demektir. Aynı anda hem MHP hem de HDP'ye çalışıp onlarla dostluk kurmak, siyasetlerini yönlendirmek Matruşka siyaseti ile açıklanamaz. Çünkü Matruşka, birbirinin içinden çıkan fakat birbirine benzeyen bir yapılanmadır. FETÖ ise her halkasında bir başka yapılanma ile El Kaide'nen "Salkım Üzüm" modelini merkez almıştır.