Dolar (USD)
32.22
Euro (EUR)
35.03
Gram Altın
2503.71
BIST 100
10765.23
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin dava tutuksuz sanıkların savunmalarıyla sürdü

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin dava tutuksuz sanıkların savunmalarıyla sürdü
05 May 2023 19:50:04
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Adliyede özel oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.

Geçen hafta 4 gün süren yargılamanın ardından ara verilen davanın ikinci celsesinin bugünkü bölümü, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasıyla başladı.

Tutuksuz sanık nezaretçi F.G, müesseseye işçi olarak kurayla girdiğini ve 2013'de açılan kursa katılarak işletmede nezaretçi olarak çalışmaya başladığını, 2014'ten bu yana da emniyet nezaretçisi olarak çalıştığını söyledi.

Mahkeme başkanının "Havalandırma pervanesi arızasında keyfi davranarak ihmalde bulunduğu" iddiasına yönelik soru yönelttiği F.G, "Kelepçe arızası olduğunu öğrendim, parçayı hazırladım. Emniyet servisine teslim ettim, mühendise bilgi verdim ve bu parçayı 2. kartiye değiştirecekti. Sonrasında merkezi gaz izleme servisini 2 kez aradım ve değerlerin normal olduğunu söylediler. Sonra diğer vardiyaya eksiksiz bilgi vererek görevimi devrettim. Patlama olduğunda da evimdeydim ve kurtarma çalışmalarına katıldım." diye konuştu.

F.G, "Pervane arızası giderilseydi patlamanın sonucuna etki eder miydi?" sorusunu ise "Ocak içinde 4 pervane var ve bir pervanede arıza vardı. Arıza sorumluluk olarak iş güvenliğine ait. Sonuca etki edip etmeyeceği konusunda bir şey diyemem, ölçümleri ben yapmıyorum." cevabını verdi.

Sanık hazırlık nezaretçisi S.Y. de mahkeme başkanının, hakkında "görev yaptığı esnada havalandırma pervanesi arızasını duyduğunu ve diğer vardiyaya haber vermediği" suçlamasın hatırlatması üzerine "Arızalanan pervane hazırlıktaki pervane değil. Ben oradaki görevli E.D'ye sordum. O da bizim bölümle ilgili olmadığını, kelepçe arızasını gidermeye çalıştığını ancak başaramadığını söyledi. Daha sonra emniyet nezaretçisine bildirdim. Benim ilgi alanlarımda herhangi bir pervane veya havalandırma arızası yoktu." ifadelerini kullandı.

Sanık emniyet vardiya nezaretçisi M.O. ise mahkeme başkanının "işçilerin emniyetli şekilde çalışmaları için gerekli tedbirleri almadığı, havalandırma arızasını bildiği halde bir şey yapmadığı" iddialarına yönelik soruya, "Pervane arızası gündüz vardiyasından belliydi. Bana 4-12 vardiyasında çözüleceği söylendi. Bununla ilgili bana bir talimat verilmedi ve benim sorumluluğumda değildir, kartiyenin sorumluluğundadır. Çalışan 3 pervane vardı ve gaz değerleri normaldi. Burada lağım atıldığı sırada 4 pervane çalışırken de gaz değerlerinin yükseldiğini gördük." karşılığını verdi.

Patlama anında -150'de kuyu dibinde olduğunu ve bir anda ters yönden hava, ardından toz bulutu geldiğini aktaran M.O, "Daha sonra -350'ye inmeye karar verdim. Patlama yerine ulaştık, vefat eden ve yaralanan arkadaşlarımızı dışarıya çıkarmaya başladık. Saat 00.30'da da ocağı boşaltma talimatı geldi ve çıktık." şeklinde konuştu.

Tutuksuz sanık ikinci kartiye şefi Ş.K, müesseseye 2009'da işçi olarak kurayla girdiğini ve 2012'de katıldığı kursun ardından nezaretçi olarak çalışmaya başladığını, son 2 yıldır da kartiye şefi olarak görev yaptığını söyledi.

Patlamayı evindeyken duyduğunu ve bölgeye giderek kurtarma çalışmalarına katıldığını aktaran Ş.K, "Yeraltına girdiğimde patlamanın etkisiyle 2 ton 400 kilo kömür taşıyabilen vagonların ezildiğini ve fantüplerin tamamının yandığını gördüm." dedi.

Müşteki avukatının eğitimlerle ilgili sorusuna Ş.K, "Maske eğitimleri; eğitim maskesiyle bir kişi üzerinden verilirdi." diye cevap verdi.

Sanık Ş.K, "7 Ekim'de 1'inci kartiyede metan gazının yükselmesi nedeniyle tahliye olmuş, bunu duydunuz mu?" sorusunu da "7 Ekim'de metan gazı değerinin 5'in üzerine çıktığında ben o gün izinliydim. O gün 1'inci kartiyede gaz yükselmesi nedeniyle orası boşaltılmış. Sonra gaz değeri düştüğünde yeniden çalışma yapılmış. O günkü gaz değerlerinin yükseldiği yer 1'inci kartiyedir. Benim sorumlu olduğum kartiyede böyle bir durum yaşanmadı." şeklinde yanıtladı.

Sanık savunmalarının tamamlanmasıyla sanık avukatlarının beyanlarına geçildi.

Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin beraatini, beraat mümkün değilse adli kontrol tedbiriyle tahliyelerini istedi.

Duruşmaya ara kararın açıklanması için ara verildi.

Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de 5 Nisan'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi isteniyor.

Mahkeme heyeti, 28 Nisan'daki duruşmada açıkladığı ara kararda, müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca'nın adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

TDV kurban