İran'ın Müslüman katliamı!
Gazeteci-yazar Ali Nur Kutlu bugünkü yazısında İran'ın yaptığı yanlışları sıraladı. Kutlu, İran'ın Suriye'deki döktüğü Müslüman kanından, kurduğu ruhban sınıfına ve düşmanlarını dost edinmesine kadar tüm başlıkları alt alta sıraladı.
İŞTE O YAZI;
Son zamanlarda bu sözü siz de duymuşsunuzdur. Türkiye'nin dış politikasını, siyasetini eleştirenlerin kullandığı bir argüman. 'İran çok başarılı ya, Türkiye niye o kadar başarılı değil', bunu dillendiriyorlar! Bu eleştiriye verilecek cevap şudur: "Evet, çok şükür, İran kadar olmadık". 4 ÜLKEDE İNSAN KAYBEDİYOR Suriye, Irak, Yemen ve Lübnan'da fiili çatışmaya giren İran'ın bu ülkelerde ne kadar asker ve subay kaybettiğini bilen yok. İran da hiçbir zaman bunu açıklamadı. Bu çatışmalarda ne kadar askeri mühimmat harcadığı, bunun ne kadar ekonomik yük getirdiğini de kimse bilmiyor. Ambargo süresince Rusya ve Çin ile yaptığı gizli anlaşmalarla ihtiyaç duyduğu silahı gizli yollardan almaya devam etti. Çok şükür Türkiye başka ülkelere saldırmadı.
MÜSLÜMAN KANI AKITIYOR Saldırgan biçimde, fiili savaşa girdiği tüm ülkelerde Müslüman kanı akıtıyor. İran, hiçbir zaman Hıristiyan, Yahudi ya da başka bir dine mensup ülkelerle savaşmadı. Hep Müslüman ülkelerle savaştı. 4 ülkede de Sünnilere karşı savaşıyor. Bu ülkelerdeki ölüm tugaylarının tamamının adı, 'İmam Hüseyin Tugayı, Mehdi ordusu' gibi, Ehlibeyt isimleri. Çok şükür Türkiye Müslüman kanı akıtmamak için elinden geleni yaptı.
MEZHEP SAVAŞINI KÖRÜKLEDİ Dünyadaki 130 milyon Şii Müslüman'ı potansiyel militan olarak gördü. Azerbaycan'dan Fas'a kadar, nerede Şii bir azınlık varsa onlarla ilişki kurdu, ideolojik aşılama yaptı. Sonunda Sünnilere hasım oldular. Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye ve Türkiye'de militarist Şii toplukları kurdu, destek verdi ve terörize etti. Çok şükür Türkiye mezhep savaşını hep önlemeye çalıştı. BASKI REJİMİ OLUŞTURDU Humeyni'nin gerçekleştirdiği İslam devrimini, Şii devrimine, ardından da baskı rejimine dönüştürdü. Kum ve Meşhed mollaları, ayrıcalıklı ruhban sınıfı gibi dokunulmaz oldu. Halk özgürlükler, insan hakları, dini özgürlükler konusunda Devrim Muhafızları, Besiç, Ahlak Polisleri aracılığı ile baskı altına alındı. Çok şükür Türkiye ruhban sınıfının tahakkümünü görmedi.
DOSTLARI DÜŞMAN, DÜŞMANLARI DOST YAPTI Tüm dünya İran'ı boğmak için uğraşırken Türkiye İran'a sahip çıktı. Büyük bir felaketi önledi. Türkiye'ye 'can dostum', 'Amerika'ya büyük şeytan' dedi. Arından menfaatleri değişince 'Türkiye düşmanı', 'ABD dostu' oldu. İslam dünyasının tamamını karşısına aldı. Rusya, Çin, ABD, İngiltere ve Fransa ile dost oldu. Bu ülkelerin askerleriyle beraber Müslüman kanı akıttı, bundan hiç rahatsız olmadı. Çok şükür, Türkiye dostlarını satmadı, ihanet etmedi, düşmanlarıyla beraber Müslüman kanı akıtmadı.
TAKİYYE KARAKTERİ OLDU Anlaşmasına, sözüne, yeminine sadık kalmamayı, yalan söylemeyi itikadi bir fetvayla meşrulaştırdı. Düşmana karşı kullanılacak "takiyye" tutumunu Müslümanlara karşı kullandı. 'Dost' derken, düşmanla işbirliği yapmayı, 'düşman' derken dostlarına ihanet etmeyi normal gördü. Kimin cebinde eli, kimin heybesinde turpu olduğu bilinmedi. 'Acem oyununu' yeniden hortlattı. Kimse güvenmedi, inanmadı, sırtını dayamadı. Çok şükür Türkiye özü sözü bir ülke oldu. Evet, çok şükür Türkiye İran kadar olmadı.
Kaynak;yeniakit.com.tr
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.