Jeopolitik bir yazı
Adını ilkokuldan beri duyarız. Klişe tam olarak şudur:
"Türkiye'nin jeopolitik önemi"
Büyüyene kadar da bir daha "neymiş bizim önemimiz" diye çok fazla kafa yoran yoktur.
Ama bugünlerde tam da ihtiyacımız olan şeylerden biri "jeopolitik önemimizin ne olduğunu öğrenmek" olmalı.
Türkiye 2012 'den beri avazının çıktığı kadar bağırıyor.
Suriye'deki durumun hatta dünyanın mevcut durumunun sürdürülebilir olmadığını sesinin yettiğince söylemeye gayret ediyor.
Peki, Batı ne yapıyor?
En iyi ihtimalle seyrediyor. Geneldeyse Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı'na hakaret ediyor.
Şu sıralar Avrupa büyük korku içinde.
Dün aşağıladıkları Türkiye bugün sarıldıkları dal olmuş.
Nerede bomba patlayacağını dahi Türkiye'ye soruyorlar.
Biz nereden bilelim? Sizi zamanında uyarmıştık. Ama siz dinlemediniz.
Üstüne bir de Türkiye'yi "teröre destek vermekle" itham ettiniz.
Biz daha ne yapalım?
Türkiye'nin jeopolitik önemi sadece devletleri ilgilendiren bir konu değil. Aynı zamanda legal, illegal tüm örgütlerin de yakından takip ettiği bir konudur.
Uyuşturucu kartellerini buna örnek verebiliriz.
Türkiye, dünya uyuşturucu pazarında en önemli geçiş güzergahlarından biridir.
Yıllık bazda dünya üzerinde yakalanan uyuşturucunun büyük bölümü ülkemizde ele geçirilmektedir.
Uyuşturucu satıcıları ile Narkotik polisin mücadelesinin en çetin olduğu ülkelerin başında Türkiye gelir.
Hatta Türkiye, Afganistan'dan başlayıp Batılı ülkelerde son bulan uyuşturucu rotalarının hep merkezinde olmuştur.
Eğer bu rota değişecekse Türkiye'deki narkotik mücadeleyle yakından ilişkilidir.
Ama kimse Türkiye'yi "uyuşturucu ticaretini destekleyen ülke" olarak tanımlamaz.
Doğrusu da budur zatenu2026
Ortadoğu resmen yanıyor. Ateş sonunda çevreye de sıçramış durumda.
Az önce biraz detaylandırmaya çalıştığım narkotik polisin yıllardır verdiği uğraşın benzerini Terörle Mücadele ve İstihbarat birimleri yürütüyor.
Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle her şeyde olduğu gibi terörist geçişlerinde de köprü.
Terörist geçişlerde durum uyuşturucu ticaretindekinden biraz farklı.
Çünkü terör unsurları sadece doğudan batıya değil Avrupa'dan Ortadoğu'ya da geçiş yapıyor.
Ülkemiz konum itibariyle bütün bu hareketliliğin tam merkezinde.
Şu anda Türkiye'nin kendi iç güvenlik ve istihbarat birimleriyle başardığı işin ne kadar önemli olduğunu anlayabilmemiz için son zamanda patlayan değil patlamayan bombalara yani önlenen eylemlere iyi bakmak gerekiyor.
Artık gün gibi ortaya çıkmıştır ki Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu'da istihbarat ağı en geniş olmakla kalmayan aynı zamanda aldığı istihbaratı en iyi analiz edebilen ülkedir.
Dünya ülkelerini bu kadar yüksek sesle uyarmasına rağmen hiç de hak etmediği suçlamalarla karşı karşıya bırakılmıştır. Hem de bizzat uyardığı ülkeler tarafından.
Daha işin başında doğru adımlar atılarak Suriye meselesini dar bakış açılarından kurtararak, insanlar ölmeden önce, ateş harlanmadan önce bir şeyler yapılabilirdi.
Şimdi anladınız mı Tayyip Erdoğan'ın neden "Dünya 5 ten büyüktür!" dediğini?
Anlamadıklarına eminim.
Çünkü Türkiye'nin tezi başından beri şunlardı:
1- Esed'siz bir yönetim.
2- Sınıra güvenli bölge
3- Bölgede terör örgütlerinin hakimiyet kurmasını engelleyici tedbirler.
Bu tezlere Batı dünyası ve onların bizdeki tetikçileri ne dedi?
Türkiye teröre destek veriyor, Tayyip Erdoğan katil!
Oysa Türkiye'nin uyarıları sadece kendi dış politikasını değil Batı dünyasının toptan politikasını belirleyecek önemli unsurlardı.
Bunu şimdiye kadar yanlış okuyan en azından kamuoyuna yanlış anlatan Batılılar içinden çıkmaları çok zor olan bir terör sarmalının içine girdiler.
Batı ülkelerinin bu konuda günahı saymakla bitmez. Kurtuluş reçetesiyse basit.
Türkiye'nin hem ekonomik, hem siyasi olarak bölgede daha da güçlenmesi için ellerinden geleni yapmalılar.
Ve söz dinlemeliler.
En azından bundan sonrau2026
M. Mustafa Yıldız
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.