Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2381.11
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Küresel tehdit: K-POP 

Gençler arasında hızla yayılan Kore pop müzik kültürü K-POP, aşıladığı cinsiyetsizlik ve narsisim ile dünya neslini tehdit ediyor. 12 -18 yaş aralığındaki gençlere hitap eden K-POP’a karşı önlemler alınmasın söyleyen uzmanlar, aileleri ve yetkilileri uyardı.
Küresel tehdit: K-POP 
04 Mart 2019 08:35:00
Gençler arasında hızla yayılan Kore pop müzik kültürü K-POP, aşıladığı cinsiyetsizlik ve narsisim ile dünya neslini tehdit ediyor. 12 -18 yaş aralığındaki gençlere hitap eden K-POP’a karşı önlemler alınmasın söyleyen uzmanlar, aileleri ve yetkilileri uyardı.

GÜLDEN AĞ

Gelişen iletişim teknolojilerinin ortadan kaldırdığı sınırlar dünya gençlerini her türlü sanal ve kültürel tehlikeye açık hale getirdi. Son yıllarda ortaya çıkan Güney Kore kökenli bir müzik türü olan K-POP da bu tehlikelerin başında geliyor. Özellikle 12-18 arasındaki gençlere hitap eden ve onları etkisi altında alan K-POP, aşıladığı öğeler ile kültürel erozyona neden olurken tek tip bir genç modelini idealleştiriyor. K-POP müzik gruplarının ışıltılı hayatları, marka giyimleri, estetikli, bebeksi ve cinsiyetsiz duruşlarıyla gençleri ve gelecek nesilleri kültürel dezenformasyona uğrattığına değinen uzmanlar, ebeveynleri ve yetkilileri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Arkasında milyar dolarlık yatırımların olduğu bu müzik türünün etki alanının güç geçtikçe büyüdüğüne dikkat çeken uzmanlar, gençleri korumak için dijital medya okuryazarlığının önemine vurgu yapıyor.

“Cinsiyetsizlik” mesajı veriyorlar

K-POP grup üyeleri, aynı fabrikadan çıkmış gibi görünen gençlerden oluşuyor. Cinsiyeti anlaşılamayan bu gençler, birbirine çok benzeyen bebeksi ve estetikli yüzleriyle dikkat çekiyor. Ergenlik çağındaki gençler için mükemmellik timsali gibi görünen K-POP grup üyeleri, ergenlik çağındaki çocukları büyük bir sadakat ile kendilerine bağlıyor. BTS grubunun “love yourself” mottosu ile narsist bireylerin oluşumuna müzik ile aracı olduklarını söyleyen uzmanlar aynı şekilde grubun ‘cinsiyetsizlik’ mesajları verdiğine de dikkat çekiyor. Ergenlik çağındaki gençlere her cinsiyete eşit mesafede durmayı öneren bu gruplar, ergenlikten sonra kendi iradeleriyle cinsiyetlerini seçmelerini söylüyor.

İnanç grubu gibi hareket ediyorlar

İnanç grubu gibi hareket eden K-POP gruplarında âşık olmak yok ve madde kullanmak yasak. Yaptıkları yardım kampanyaları ile gençlerdeki idealist duyguları besleyerek sadakati arttırdıkları uzman görüşlerinden bir diğeri. K-POP grupları farklı giyimleri, dansları, imaj ve yaşam tarzları ile dünyadaki ve Türkiye’deki hayranları tarafından rol model olarak benimseniyor. Grupların imaj ve davranışlarının cinsiyetsizliğe yönlendirdiğine işaret eden uzmanlar, ailelerin dikkatli olması, yetkililerin de önlem alması konusunda uyarılarda bulunuyor.

Grup üyeleri ‘mükemmel’ addediliyor

K-POP piyasasının üç büyük şirketi var. YG Entertainment, SM Entertainment ve JYP Entertainment. Bu şirketler yıl içerisinde milyonlarca dolar kazanıyor. Araştırılan bilgilere göre SM Entertainment, tam anlamıyla K-POP’u temsil etmekte. Bu şirketin dikkat çeken özelliklerinden biri de gruplarına büyük hayran kitleleri oluşturmaları. Gruplardaki üyelerin sesleri güçlü değil fakat hayranlarına göre her üye adeta bir mükemmellik timsali.

Gençlere bir illüzyon empoze ediliyor

Sosyolog Şeyma Ayyıldız, Batı’nın temsil ettiği değerlerin hızla yayıldığı dönemle, Kore’ deki kültürel kırılmanın ve dışa açılma çabalarının aynı döneme denk gelmesinin tesadüf olmadığına vurgu yaptı. Ayyıldız, Korece’nin içine serpiştirilen İngilizce sözcüklerin ortak bir dil oluşturduğunu ve müzik diliyle ortaya çıkan jargonun gençler arasında yetişkinlerin giremediği hâkim bir direniş alanı meydana getirdiğini söyledi. Ayyıldız, “Hip-pop ve rap gibi alt kültür gruplarının yöneldiği müzik türlerinden de esintiler taşıyan K-POP, kendine özgü bir yaşam tarzı oluşturmakta. Dünyanın bambaşka bölgelerine mensup hayran kitlesini yeni bir dil üreterek yakınlaştırmakta ve bu sebeple de çekici hale getirmekte. Bu yeni dilin içinde ise bir isyan gizlenmektedir. Ailelerin anlamadığı bu dil, gençler için bir alt kültür oluşturarak özgürlük alanı inşa etse de ürettiği değerler dikkatle incelenmelidir” dedi. Gençlere empoze edilmeye çalışılan hayatın bir illüzyon olduğuna değinen Ayyıldız, “Ağır baskıların ve neredeyse 18 saat çalışma koşullarının saklandığı, sadece markların ve mutluluğun pazarlandığı bu illüzyonda gençler gerçeklikten kopmaktalar” dedi. Ayyıldız, “Hayattan, aşktan ve güzellikten gerçekliğin çok dışında beklenti içine girmekteler. Yıllarca bir hayat tarzı üretmek için şekillendirilen ve çalıştırılan idollerin, emeklerinin değil yalnızca yıldızlı hayatlarının sunulması yeni nesilde her şeye hazır şekilde ulaşacaklarını yanılgısı oluşturmakta” diye konuştu.