Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kürtler, PKK'ya prim vermiyor

Numan Kurtulmuş: "Doğu ve Güneydoğu'da Kürt halkının çok büyük bir kısmı terör örgütü KCK ve PKK'ya prim vermiyor. Halk iradesini silaha değil sandığa bırakacaktır" dedi.
Kürtler, PKK'ya prim vermiyor
04 Eylül 2015 12:35:00
Numan Kurtulmuş: "Doğu ve Güneydoğu'da Kürt halkının çok büyük bir kısmı terör örgütü KCK ve PKK'ya prim vermiyor. Halk iradesini silaha değil sandığa bırakacaktır" dedi.

BAYRAM ZİLANANKARA

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gazetecilerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'de tıkır tıkır işleyen bir demokrasi olduğunu söyledi. Tek başına hiçbir partiye iktidar sonucu çıkmamasına rağmen seçim sonuçlarından kaynaklanan bir krizin, kaosun içerisine Türkiye girmedi dedi. Türkiye'de tek başına güçlü bir hükümetin gelmesi yönündeki talebin sandıklara yansıyacağını söyledi.

Birileri düğmeye bastı

Türkiye çok yönlü bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Kurtulmuş: "20 Temmuz'da Suruç katliamının ardından birileri düğmeye bastı. Eş zamanlı olarak 3 terör örgütü uyandırıldı. DEAŞ, PKK ve DHKP-C eş zamanlı olarak Türkiye'nin her yerinde sadece devlete ve hükümet güçlerine karşı değil, halka karşı operasyonlarını artırdı. Türkiye çok ağır bir terör tehdidi altında 1 Kasım seçimlerine gidiyor. 20 Temmuz öncesinde bir çatışmasızlık durumu söz konusuydu. Güvenlik kuvvetleri çatışmasızlık ruhuna uygun şekilde hareket ediyorlardı. Ama şimdi özellikle Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik kuvvetleri son derece hassas bir şekilde seçim sürecine doğru gidiyor. Halkın iradesine karşı oluşacak olan terör örgütlerinin olumsuz baskılarını bertaraf edebilecek bir kararlılık ve ön hazırlıkla süreci yönetiyorlar" dedi.

Terörle mücadelede taviz vermeyiz

Kurtulmuş: "Türkiye'nin geçmiş tecrübelerini de göz önünde bulundurarak hukuk ve insan hakları çerçevesinde hareket ettik. Terörle mücadelede asla taviz vermedik. Terör ile mücadelede ne gerekiyorsa o yapılacaktır. Eğer demokrasi diyorsak, çifte standardı ve ikiyüzlülüğü bırakmak zorundayız. Bir elinizle bomba atarken diğer elinizle oy atacaksınız. Böyle bir şey kabul edilemez. Dolayısıyla elinde silah ve bomba olanın, elinden alacak bir irade ortaya koymalıyız ki insanlar sandıklara emniyet, huzur, güven içerisinde gitsinler. Bu konuda hiçbir yasal boşluk yoktur. Güvenlik kuvvetlerinin ortada terör var diyerek insan haklarını ihlal etmesine hukuk çerçevesinin dışına çıkmaması gerekir. PKK'ya karşı yürütülen operasyonlarda sivil katliamların olmaması için olağanüstü gayret sarf edilmiştir" ifadelerini kullandı.

Halk, KCK ve PKK'YA prim vermiyor

Doğu ve Güneydoğu'da Kürt halkının çok büyük bir kısmı KCK ve PKK'ya prim vermiyor. Buradaki zorluk siviller ile terör gruplarının iç içe yaşıyor olmaları. Buna azami dikkat gösteriliyor. Mesela sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Bu sivil vatandaşın sokağa çıkmaması için bir tedbirdir. Dolayısıyla sokakta gösteri yapanların terör grupları ile ilintili olduğu aşikardır. Bu tür durumlarla güvenlik kuvvetleri daha rahat hareket etti. Bu ilçelerimizde büyük sivil kayıplar verilmedi. Bu konuya titizlikle yaklaşıldı. Hem teröristle sivil vatandaşı ayırmak hem teröristle silah ve bombayı ayırmak mecburiyetindeyiz. Böylece terör grupları fonksiyonsuz hale getirilir. Bunun için ne gerekiyorsa yapılır.

Sandık güvenliği ana perspektiftir

1 Kasım'da seçim yapılacağının altını çizen Kurtulmuş: "Rahat bir şekilde sandığa gidilmesi önemlidir. Sandık başlarının ve vatandaşın sandığa gidecekleri yolların emniyet altına alınması ana perspektiftir. Bunun 7 Haziran'a göre daha güçlü bir şekilde sağlanacağını düşünüyorum. Emniyet kuvvetleri, özel kuvvetler, jandarma, kara kuvvetlerinin unsurları bütün güvenlik birimlerinin hepsi sandık güvenliği ile ilgili olarak sahada olacaklar. 12 Eylül referandumundan sonra 82 anayasasında olduğu gibi sandık başlarında askerin silahlı gölgesi altında millet iradesi tecelli etmeyecektir. Devlet güçlerinin, kamu güçlerinin gölgesinin sandıkta olmasına asla müsaade etmeyeceğimiz gibi terör gruplarının silahlarının gölgesinde sandığa gidilmesine müsaade etmememiz gerekir. Herkes gönlünden ne geçiyorsa sandığa gidip oyunu versin. Bunu sağlamak için ne gerekirse yapılır. Her sandıkta artık bütün partilerin temsilcileri var. Ben bu anlamda partilere çağrıda bulunuyorum. Herkes sandık başlarında temsilcilerini bulundursun" dedi.

Hangi bilgiye sahipler?

Kurtulmu: "Masak ve Kaçakçılık Organizenin yurt dışına illegal yollarla para transferi ile ilgili bir iddia üzerinde soruşturma var. Sayın Erdoğan'ın da bildiği budur. Birincisi bu illegal para transferi iddiası. İlgili kuruluşun medya kuruluşları ile ilgili herhangi bir durum yok. Diğer ise biz bu kadar bilgi ile hareket ediyorken, yurt dışından eleştiri yapanlar hangi ilave bilgiye sahipler bunu anlamıyorum. Durum açık, net ve şeffaf.

Paralel yapıyla mücadele abartılmadı

Sosyal medya insanlara imkan verdi. Ama insan onurunu ayaklar altına alan paylaşımlar görüyoruz. Yaşanacaklar iki gün önceden haber veriliyor. Biz hukuk devleti kuralları içinde hareket etmeye mecburuz. Paralel yapı ile mücadelede münferit olaylarda da görüyoruz ki, emniyet teşkilatının içerisinde bu olaylarda ilgilileri uyarabilecek bir networkun hareketli olduğu görülüyor. Paralel yapı işini amma da abartıyorsunuz diyenlere bu yaşananlar örnek teşkil eder" diye konuştu.

AK Parti-Saadet Partisi ittifakı

Son seçimlerde Saadet Partisi'ne oy veren seçmenlerin çok büyük bir kısmının 7 Haziran seçimleri sonrasında kanaatlerinin değiştiğini ortaya çıkan siyasi tablodan AK Parti'ye destek verme eğiliminde olduğunu söyleyen Kurtulmuş: "Dolayısıyla bu anlamda suni bir takım arayışların ötesinde tabandaki ittifak önemlidir. Son seçimlerde Saadet Partisi seçmeninin çok önemli bir kısmının AK Parti'yi destekleme eğilimi içerisinde olduğunu biliyoruz" dedi