Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2403.11
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Münbiç gerçek sahiplerini bulacak

Vatikan ve Roma ziyaretlerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili net mesajlar verdi. Erdoğan, "Münbiç'te aşiretler ayaklanma halinde. Münbiç gerçek sahiplerini öyle veya bulacak. Biz de üzerimize düşeni yapacağız" dedi.
Münbiç gerçek sahiplerini bulacak
07 Şubat 2018 08:59:00
Vatikan ve Roma ziyaretlerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili net mesajlar verdi. Erdoğan, "Münbiç'te aşiretler ayaklanma halinde. Münbiç gerçek sahiplerini öyle veya bulacak. Biz de üzerimize düşeni yapacağız" dedi.

ALİ ADAKOĞLU/ROMA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Vatikan ve Roma temaslarının sonrasında gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. 1959'da Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın ziyaretinden 59 yıl sonra ilk ziyareti gerçekleştiren Erdoğan, Papa ile Kudüs meselesini görüştü. Papa ile Ortadoğu'daki gelişmeleri ele aldıklarını belirten Erdoğan, "Kudüs'teki haklardan asla taviz verilmemesi noktasında mutabakatımız var" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazetecilere verdiği röportajın satırbaşları:

Zeytin Dalı Operasyonu'nda saldıranların tankımızı hedef aldıkları silahın hangi ülkeye ait olduğu belli oldu mu? Silahın ABD menşeli olduğu yönünde iddialar var...

İncelemeler devam ediyor. ABD bahsettiğiniz iddiayı reddediyor, kabul etmiyor. Genelkurmay Başkanımdan incelemenin sonucuna dair henüz bir bilgi gelmedi. Neticeyi ortaya çıktığı anda bunu kamuoyumuzla paylaşırız.

YPG bir terör örgütüdür

TSK çok başarılı bir operasyon yürütüyor. Bu, YPG'nin farklı arayışlarına da neden oluyor. YPG'nin Esad'la işbirliği yaptığı, bunun Rusya'nın Afrin operasyonuna bakışını değiştirebileceği yönünde iddialar var. Böyle bir vasat oluşması durumunda Türkiye'nin yaklaşımı ne olur?

YPG bir maymuncuk gibidir, nerede ne yapacakları belli olmaz. Bunu herkes kullanabilir. Türkiye'nin böyle bir maymuncuğa ya da böyle bir maşaya ihtiyacı yok. YPG bir terör örgütüdür. ABD'nin bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütüyle mücadeleye yönelmiş olduğu ortamda biz kendimizin neler yapabileceğine odaklanmak durumundayız. Rusya'nın ya da İran'ın dediğiniz türden bir hareket tarzı benimseyeceklerine ihtimal vermek istemiyorum.

Olası bir durum için bir B planı var mı?

O tür planlar olsa dahi açıklanmaz.

Münbiç'te üzerimize düşeni yapacağız

Menbiç konusunda ABD ile Türkiye görüşmeleri ne aşamada? Oraya yönelik olası bir operasyonda, Türk askeri ile ABD askeri arasında çatışma riski görüyor musunuz? ABD askerinin Menbiç'ten çekilmesi söz konusu mu?

Menbiç yeni bir olay değil. Bu, Obama döneminde başlamış olan bir süreç. Biz bu konuda ne düşündüğümüzü ABD'ye baştan beri söyledik. Maalesef Obama bu hususta bize yalan söyledi. Şu an Trump yönetimi de, görünüşe göre aynı istikamette ilerliyor. Trump bize, 'Onlar orada kalmayacaklar, kalamazlar, Fırat'ın doğusuna gidecekler' demişti. Münbiç'in gerçek sahibinin Araplar olduğunu kabul etmişti. Ama söylenilenler halen hayata geçirilmedi. Şu anda Münbiç'in içinde bir hareketlilik var; oradaki insanlar, aşiretler adeta bir ayaklanma halindeler. Münbiç en ya da geç gerçek sahiplerini bulacaktır. Biz de üzerimize düşeni yapmak durumundayız.

Bizdeki mülteciler arasında da Münbiçliler var; 'Artık evlerimize dönelim' diyorlar. Afrinliler Afrin'e, İdlibliler İbdlib'e dönmek istiyorlar. ABD ve koalisyon güçleri samimi iseler bu manzara karşısında tavırlarını ortaya koymalıdırlar; 'Türkiye'de 3,5 milyon mülteci var, oradaki Suriyelilerin kendi evlerine, kendi topraklarına dönmeleri için onlara yardımcı olmalıyız' demeleri lazım. Bunun yapılması herkesin yararına olur. Bunu Papa'ya da İtalya'nın Cumhurbaşkanına ve Başbakanına da anlattım. 'Bize mali destek verilirse, Türkiye'deki mültecilerin tekrar topraklarına dönmeleri icin her şeyi yapmaya hazırız' dedim.

Soçi'deki yanlışlar düzeltildi

Soçi'de toplantı yapıldı, Türkiye'nin bazı rahatsızlıklarının da yansıdığı toplantı. Soçi'yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Buradan Suriye adına bir sonuç çıkacak mı? Cenevre'den ümitli misiniz?

Cenevre sürecinin çok başarılı olduğuna inanmıyorum. Yapılan tüm çalışmalara rağmen, somut bir şey ortaya çıkarılamadı. Astana süreci ise netice alma bakımından daha verimli oldu. Astana'yı biz Cenevre'nin adeta mütemmim cüzü olarak değerlendiriyoruz. Soçi'yle ilgili sıkıntılar yaşandı, bunların aşılması için Mevlüt Bey'in epey gayretleri oldu. O gayretler neticesinde bazı yanlışlar düzeltildi. Ama tamamı düzeltildi diyemem. Örneğin o terörist adamın oraya gitmiş olması. Bunu ben Sayın Putin'e söylediğimde, 'Benim bundan haberim yok' dedi. Ondan sonra konuyla ilgili görüşmeler yaptı. Bize aktardıkları bilgiye göre adam oraya sahte kimlikle giriş yapmış.

İadesi istendi mi?

Gereken her şeyi söyledik. Mevlüt Bey de Lavrov'a söyledi. "O adam oraya madem o şekilde girmiş, elinizdeyse bize iade edin' dedik. Kendisinin bizim 50'ni üzerinde insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bir terör eyleminin faili olduğunu, aranmakta olduğunu belirttik. Böyle bir teröristin her ne surette olursa olsun görüşmecilerin arasına sızabilmesi, Soçi'nin en büyük açığı olmuştur. Bunu anlamak mümkün değil."

Faiz lobisine mi çalışacağız?

-Yakın zamanda bir faiz zirvesi yaptınız. Türkiye'nin ezber bozan başarısını neye bağlıyorsunuz?

Faizle ilgili yaptığımız son zirveden sonra arkadaşlar kendi aralarında bir çalışma yürütüyorlar. Bundan sonra tekrar bir araya geleceğiz. Benim tavrımı zaten biliyorsunuz. Benim için bu konu çok açık ve net: Faiz sebep, enflasyon neticedir. Şu anda yine her şey ortada. Enflasyon, çift haneli rakamdan tek haneye inmiş değil. Bu mantıkla, bu kafayla gidildiği sürece inmez de.

Şu anda yüzde 16, 17, 18, hatta 20'nin üzerinde faiz uygulayan bankalar var. Bunların olduğu bir finans sektörü içinde, bir bankacılıkta, yatırımcı nasıl olacak da işin içine girecek? Bu şartlarda istihdam nasıl düzelecek? Geçenlerde bir banka karını açıklıyor: 6 küsur milyar TL. Şimdi biz bu faiz lobisine mi çalışacağız? Bu faiz lobisine çalışırken orada ezilen kim? Siz aktif rol almadıktan sonra, öbürleri istediği gibi at oynatır. Dediğim gibi çalışma tamamlanınca, tekrar bir araya gelip konuşacağız.

İttifak konusunda müzakereler sürüyor

İç politikaya dair bir sorum olacak. Bahçeli ile tekrar bir araya gelecek misiniz? Nasıl bir mutabakat formülü var?

İttifakla ilgili arkadaşlar, bu hafta tekrar bir araya gelecekler. Şu anda görüşülen birçok şey var. İttifak modeli içinde yer alacak siyasi partilerin logoları yan yana mı olsun, ayrışık mı olsun, bunlar müzakere ediliyor. İsmi, 'milli mutabakat' ya da 'cumhur ittifakı' tarzında bir isim olabilir. İttifak bünyesindeki partilerin logoları, onların en tepesinde de ana logo olabilir. Tek bir mühür basılacak. Tüm bu hususlara dair düşünceler şu anda müzakere ediliyor.

İttifaka girecek parti sayısını sınırlamayı düşünüyor musunuz?

Şu anda öyle bir sınırlama söz konusu değil; bu konuda Sayın Bahçeli ile mutabıkız. Üç olur dört olur. Yeter ki oturalım konuşalım, mutabık kalalım. Bütün mesele gerçekten milli yerli olsun. Ülkenin değerlerine sahip çıkmada sıkıntısı olmasın.

CHP Parti Meclisi üyelerinin bazı isimleri tartışılıyor. Serra Kadıgil, 'Bir gün Suriye ile Türkiye karşı karşıya gelirse safım Suriye olur' dedi. Eren Erdem var; o da 'Bir gün İran ile Türkiye karşı karşıya gelirse safım İran olur' demiş. Selin Sayek Böke, PYD'yi terör örgütü olarak görmüyor. CHP'nin PM üyelerinin bu tür sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bahsettiğiniz kişileri kimler seçti? Kemal beyin delegeleri...

Bitti. Halk seçmedi. Bizim onlarla bir işimiz yok. Biz sadece halkımıza doğruları anlatmaya odaklanacağız.

Tek birlik olmayacak

Bazı meslek birlikleri gayri milli açıklamalar yapıyor, kanunen bu meslek birlikleri tek yetkili. Farklı birlikler kurulur mu? Böyle bir çalışma var mı, olabilir mi?

Olabilir mi değil, var. Bundan sonra her alanda artık tek birlik olmayacak. Bunları Sayın Başbakan ile de konuştuk. O da zannediyorum bazı çalışmalar yapıyor.

Savunmada en iyi noktaya geleceğiz

Zeytin Dalı Harekatı'nda istediğimiz sonuçları almamızda, savunma sanayiinde kaydedilen mesafenin de önemli bir payı var. Savunma Sanayii Müsteşarlığı da geçenlerde Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Bunun da katkısıyla bu alanda yeni bir atılım olacak mı?

Son yaptığımız Savunma Sanayi İcra Komitesi, toplantısında 55 projenin değerlendirmesini yaptık. Elbette gözden geçirilecektir. Savunma sanayiimizi geliştirmek zorundayız. Dünya hangi alanlarda hangi süratlerle ilerliyorsa, bizim de çok daha farklı alanlarda daha süratli yol kat etmemiz lazım. Biz çok süratli adım atmaya mecburuz. Denizaltı noktasında çok farklı bir çalışmamız var. Yapacağız. Çok daha iyi bir noktaya geleceğiz. Sadece olayı havada, karada bırakamayız. SİHA'larımız da oldukça kaliteli. SİHA'ları gittim, gezdim, gördüm. Bunların mühimmatı da çok çok önemli. Dün mühimmatı üretemiyorduk, şimdi mühimmatını da kendimiz üretir hale geldik. Bu alanda ihracat artıyor mu?

Ciddi manada artıyor...

Kudüs konusunda mutabık kaldık

Kudüs meselesinde Vatikan ne dedi? Yaklaşımları ne oldu?

Papa Franciscus'un bu hususta ilk günkü gibi kararlı olduğunu gördüm. Kudüs, hem Müslümanlar, hem Hristiyanlar, hem Museviler için kutsal bir şehir. Papa'ya göre de şehrin statüsünün korunması gerekiyor. O da, ABD'nin attığı adımın yanlış olduğunu söylüyor. Kendisine, "Siz 1 milyar 200 milyonluk Katolik dünyasının ruhani liderisiniz, an itibarıyla ben de 1 milyar 700 milyonluk İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanıyım. Kudüs'ün statüsünün muhafaza edilmesi için beraberce çalışmalıyız. Katolik dünyasına bu doğrultuda sizin vereceğiniz mesajlar önemli" dedim.

Hep birlikte gayret gösterme konusunda mutabık kaldık. BM Genel Kurulu'nun konuyla ilgili toplantısı vesilesiyle kendisiyle telefonda görüşmüştüm. O dönemde o da Katolik dünyasına gerekli mesajları vermişti. ABD'nin attığı adımın yanlış olduğu, BM Genel Kurulu'nda 128 oyla tescil edilmiştir. O yanlış adım, ABD, İsrail ve birkaç küçük ülke dışında kimseden destek görmemiştir.

Kudüs kararı göz önüne alınınca, ABD'nin dikine tavırlarının bir karşıt blok oluşturduğunu söyleyebilir miyiz?

BM Genel Kurulu, ABD'nin attığı adımın yanlış olduğunu tescil etmiştir. Önemli olan bu tescili gerçekleştiren 128 ülke arasında bu hususta bir dayanışma sağlanmasıdır. Bunun için çaba harcamak, kulis yapmak gerekiyor. Ben 128 ülkenin liderlerine bu konuda bir mektup yazdım; BM Genel Kurulu'nda sergiledikleri tavrı gelecekte de muhafaza etmelerinin önemli olduğunu hatırlattım. Türkiye'de ya da farklı yerlerde bu hususta uluslararası toplantılar düzenleyerek bu işi diri tutmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

-Erdoğan, "Bu hafta ittifakla ilgili arkadaşlar tekrar bir araya gelecekler. Sayın Bahçeli ile mutabıkız. Üç olur, dört olur. Yeter ki oturalım konuşalım, mutabık kalalım. Bütün mesele gerçekten milli yerli olsun" dedi.

-Erdoğan, "Savunmada çok daha iyi bir noktaya geleceğiz. SİHA'ları gittim, gezdim, gördüm. Bunların mühimmatı da çok çok önemli. Dün mühimmatı üretemiyorduk, şimdi mühimmatını da kendimiz üretir hale geldik" diye konuştu.