Suriye'de 'süper'lerin kirli savaşı
ABD, Afganistan ve ardından Irak müdahalelerinden bu yana Suriye'ye yönelik baskı ve tehdit temelli politikasını sürdürüyor ve kimyasal silah kullanıldı iddiaları sadece bu politik bir argüman olarak kalıyor. Suriye'de yaşanan katliama müdahale, Rusya'nın Esed rejiminin kimyasal silahları teslim etsin teklifi ile ABD ve batı geri adim attı. Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim, "Rusya'nın kimyasal silahları teslim etme teklifini kabul ettik" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu: Esed'e zaman kazandırılıyor
Dünya'nın Suriye meselesine politik manevralarla oyalanırken, Suriye'de yaşanan katliamın devam ediyor olması akıllara Süper Güçlerin, 'Kirli bir silah alışverişi' oyunu olduğuna dair şüphelerini doğrular nitelikte.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, batının Suriye'ye müdahale konusunda sürekli manevra değişiklikleri yapmasını sert bir dille eleştirdi. Davutoğlu, kimyasal silahlarda zaman kazandırılmaya çalışılırsa katliamlara yeşil ışık yakılmış olacağını söyledi.
Guta'ya kimyasal saldırı
Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki Doğu Guta bölgesinde 21 Ağustos'ta meydana gelen kimyasal silah saldırısının ardından "kırmızı çizginin aşıldığını" ve "sert tepki verilmesi" gerektiğini savunan Batı'nın, Suriye'deki kimyasal silahların uluslararası denetime verilmesi önerisiyle geri adım atması dikkati çekiyor.
İlk tepkiyi İngiltere vermişti
Kimyasal silah saldırısının ardından ilk tepkiyi veren ülkelerden biri İngiltere olmuştu. İngiltere, saldırıyı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) gündemine taşıyacağını ve BM ekibinin bu bölgeye acilen girişine izin verilmesi gerektiğini bildirdi. Kimyasal silah kullanıldığının kanıtlanması halinde "ciddi karşılık" vereceği uyarısında bulunan İngiliz hükümeti, Rusya ve Çin'in veto ihtimali dikkate alındığında BM'nin kararı olmadan da askeri müdahalede bulunulabileceğinin sinyalini vermişti.
Avam Kamerası müdahaleye hayır demişti
Ancak İngiliz hükümeti askeri müdahale isteğine karşın, parlamentoyu ikna edemedi. İngiltere Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası, hükümetin önceki hafta, "Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği" yönündeki prensip önergesini, 272'ye karşı 285 oyla reddetti.
Suriye'ye olası saldırının kimyasal silah stoklarını hedef gözeterek ve sınırlı olacağını açıklayan, hiçbir şey yapmamanın yapmaktan daha riskli olduğunu vurgulayan İngiliz hükümetinin, Suriye'deki kimyasal silahların uluslararası denetime verilmesi önerisine tepkisi ise olumlu oldu.
Kimyasal silahların imha edilmesi
İngiltere Başbakanı Cameron, Suriye'deki kimyasal silahların imha edilmesinin "ileriye doğru atılmış büyük bir adım olacağını" söyledi ancak bu konunun "dikkat dağıtma taktiği" olarak kullanılmaması gerektiğini belirtti. Suriye'deki kimyasal silah saldırısıyla ilgili elinde numuneler bulunan ve bunları geçen hafta yapılan G20 zirvesine sunan İngiliz hükümeti, parlamentodan çıkan karara karşın müdahaleden yana olduğunu bildiriyordu. Ancak İngiliz hükümeti, Şam'dan gelecek yanıt ve müttefiki ABD'nin takınacağı tavırdan bağımsız hareket edemeyecek gibi gözüküyor.
"BM raporunu bekleyelim" manevrası
Olası müdahaleye en olumlu bakan AB ülkelerinden Fransa ise son olarak, Suriye'de kimyasal silah kullanananların cezasız kalmamasını ve uluslararası savaş mahkemesi tarafından yargılanmasını istedi. Ancak Fransa da olası müdahaleye verdiği desteğe karşın, Esed rejiminin kimyasal silahları teslim etmesi önerisinin "incelenmeye değer'" olduğunu belirtti.
Fransa, Almanya ve birçok AB ülkesi, Suriye'de incelemelerde bulunan BM müfettişlerinin raporunu BM Güvenlik Konseyi'ne sunmalarını bekliyor. BM yetkillilerinin bu hafta sonuna kadar raporu tamamlamaları ve BMGK'ya sunmaları öngörülüyor.
Kerry'den geri adım
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin dün Londra temaslarında kullandığı, "Esed'in uluslararası topluma gelecek hafta elindeki tüm kimyasal silahları teslim ederek, askeri müdahaleyi önleyebileceği" ifadeleri, İngiliz basınında "ABD, askeri müdahaleyi erteledi" şeklinde yorumlandı.
İngiliz basını, "Önerinin Şam'a zaman kazandıracağını ama aynı zamanda Şam'ı yeni bir uluslararası yükümlülük tuzağına düşürüp, kuralları ihlal etmesi durumunda dışarıdan müdahale ihtimalini güçlendireceğini" yazdı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.