Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2430.96
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Toplu Taşımacılıkta Haremlik-Selamlık

Bir kadının inanç ve değerlerini paranteze alalım ve bir kadının bir yabancı erkek ile sırt sırta ya da omuz omuza dakikalarca hatta kimi zaman saatlerce birlikte seyahat etmesi o kadının yakınları tarafından ne kadar kabullene bilinir?
Toplu Taşımacılıkta Haremlik-Selamlık
15 Haziran 2016 00:00:00
Bir kadının inanç ve değerlerini paranteze alalım ve bir kadının bir yabancı erkek ile sırt sırta ya da omuz omuza dakikalarca hatta kimi zaman saatlerce birlikte seyahat etmesi o kadının yakınları tarafından ne kadar kabullene bilinir?

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da bir metrobüste, bir kadının bir erkeği dövmesi, toplu taşımada kadınların ne zor durumlara düşürüldüğünü bir kez daha ortaya koydu. Büyük şehirlerde toplu taşımacılıkta bayanlara ayrı bir vagon açılması kaçınılmaz oldu.

ANALİZ-ERCAN HARMANCI

Toplu ulaşım, sosyal hayat ve iş hayatın hızla karmaşık ve heterojen bir gelişim içine girmesiyle birlikte gelişmekte olan ya da gelişmiş tüm toplumların temel sorunlarından biri haline geldi.

Hizmet alanında karşılaşılan sorunların hem kapsam alanı hem de çeşitliliği çok fazladır. Toplumun içindeki her grup, kendi değerler dünyasına göre ya hizmet talep eder ya da verilen hizmetten rahatsızlık duyar. Toplu ulaşım sorunu yaşamayan ülke hemen hemen yoktur. Bu durumda sorun değil daha çok çözüm yolları konuşulmalıdır.

Sefer sayısı artmalı

Bir yerde sefer sayısı artırıldıkça sorunlar çözülmeye başlar. Fakat sefer sayısını artırmak için hem ekonomik güç hem de kalifiye insan kaynağına ihtiyaç vardır. Özellikle gelişmemiş toplumlarda insanların nefes alamayacak şekilde taşınması, o toplumun ekonomik göstergeleri ile ilgilidir. Bir yerden bir yere ulaşım tek bir sefer ve tek bir araç ile sağlanıyorsa insanların "artık kimse binmesin" deme gibi bir lüksleri yoktur.

Yolcu kapasitesinin önemi

Toplumların inanç ve değerler dünyasına göre toplu taşıma sorunlarını nicel ve nitel olarak gruplandırırsak daha gerçekçi bir yaklaşım ortaya koyabiliriz. Teknik olarak her toplu ulaşım aracının belirlenmiş taşıyabileceği kişi sayısı vardır. Bu sayıyı teknik ve hukuki olarak araçlarda belirten bilgilendirme yazıları vardır. Bir toplu ulaşım aracı kaza yaptığında ve kaza yapan aracın belirlenenden fazla yolcu taşıması tespit edildiğinde yerel yönetimlere belli yaptırımlar uygulanır. Yerel yönetimler ve devletin ilgili birimleri bunu sürekli denetlemelidirler. Bu sorunlar birçok Avrupa ülkesinde yaşanmamaktadır. Gerek sefer sayılarının fazla olması ve gerekse de hizmet alan kişilerin yasal haklarını kullanabilme bilincine sahip olmaları bu sorunları ortadan kaldırmıştır.

12 Eylül takıntıları

Ülkemizdeki sosyal gerçek ne? Toplu ulaşım alanları bir toplumun örneklemi ve laboratuvarıdır. Ülkemiz uzun süre ekonomik çıkmazlar yaşadı. Bugün birçok çok gelişmiş ülke ile yarışa girme hatta birçok gelişmiş ekonomilerin başarısını çekmiş bir ekonomiye sahibiz. Bu ülke insanının aynı zamanda inanç ve değerlerine uygun yaşaması da uzun zamanlar bazen yasalar ile bazen inisiyatifler ile engellendi. Bugün AK Parti iktidarı ile bu anlamda da tartışılmadan kabul edilen bir kazanım elde edildi. Bunun gerçekliği kadar bir başka gerçeklik daha var ki yönetici ve yetki sahibi kişiler 12 Eylül takıntısı ile içinde yaşadıkları toplumu ve gelişmeleri okuyamamaktadırlar.

Toplu ulaşım alanları hem toplumun yozlaştığı ve yabancılaştığı hem de karşı kültürlerin rahat hareket ettikleri alanlar haline gelmiştir. Her geçen gün toplu ulaşımlar ile ilgili birçok adli vaka haberlere yansımaktadır. Bu sorun sefer sayısında sıkıntı olmayan birçok gelişmiş toplumlarında önemli problemlerinden biridir.

Kadın ve erkek bölümleri

Kadın erkek eşitliğini savunan birçok sivil toplum kuruluşu Avrupa'da, Amerika'da ve Uzak Doğu ülkelerinde kendilerine pozitif ayrımcılık yapılması için ilgili birimlerden taleplerde bulunulmuştur. Zaten birçok gelişmiş ülkelerde kadınlar için ayrı seferler düzenlenmek de ya da toplu ulaşalım araçları ergonomik şekilde kadın erkek olarak bölümlendirilmiştir. Avrupa'da birçok ülkede kadınlar için ayrılan otoparklara erkeklerin araçlarını bile park etmesi suç sayılmakta ve yaptırım uygulanmaktadır.

Rejime baş kaldırı mı?

Hatta 2013 yılında İngiltere'de Sheilas' wheels sigorta firması kadınlar için "pink-lane road" projesini devlet yetkililerine sunmuştur. Feminist ve Radikal Yahudi gruplar özellikle bu tür isteklerin sözcüleri olmuştur. Bu hiçbir yerel yönetimde rejime bir başkaldırı olarak algılamamıştır.

Kadınların durumu zor

Dünya gerçeği bu, fakat bizim % 99'u Müslüman olan toplumumuzda sosyal gerçeklik nedir? Tek kelime ile travmatik bir durum ile karşı karşıyayız. Artık her geçen gün kadın onuruna yakışmayan bir durum ile karşı karşıyayız. Bir kadının inanç ve değerlerini paranteze alalım ve bir kadının bir yabancı erkek ile sırt sırta ya da omuz omuza dakikalarca hatta kimi zaman saatlerce birlikte seyahat etmesi o kadının yakınları tarafından ne kadar kabullene bilinir? Ya da biz annemiz, eşimiz ya da çocuklarımızın bu şekilde yabancı bir erkeğin nefesini üzerinde hissede hissede seyahat etmesine nasıl duyarsız kalabilir ve razı oluruz! Fıtratını dinleyen hiç kimseu2026

Toplu ulaşımların kadın onuruna ve de toplumun inanç ve değerler dünyasına göre düzenlenmesi çok mu zor? Şayet içinde yaşadığınız toplumun kazanım ve gerçekliğini göremiyor ve hala 12 Eylül takıntısı ile yaşıyorsanız imkansız!

Halil Ürün örneği

Oysa böyle bir düzenlemenin önünde tek engel vardır insanların ya da yetki sahibi kişilerin bunu dert olarak görmemeleridir. Sosyolojik olarak toplu ulaşımda düzenleme deyince ilk akla gelen şehir Konya'dır. Halil Ürün zamanında böyle bir talep dile getirildiğinde ki Allah kendisinden razı olsun hem toplumsal hem yasal hem de tüm desteklerden yoksundu. Aradan çeyrek asır geçmiş neredeyse ve tüm kazanımlara insanlar bu düzenleme talebine Halil Ürün zamanında yaşanılan olayı emsal göstermektedirler. Bunun bugün bu kadar kazanım ve toplumsal desteğe rağmen bu alanda düzenleme yapılmıyorsa ya yetki sahibi kişiler yetkilerinin ve kazanımların farkında değiller ya da bunu kendileri bir sorun değil toplumun alışması gereken bir durum olarak görmektedirler.

Bir sosyolog olarak Konya gerçeği üzerinden hareket edelimu2026 Sosyolojik olarak Konya'da böyle bir düzenlemeye karşı çıkacaklar burada yaşayanların % 15'i bu vatandaşa da kadın erkek karışık binebilecekleri seferler düzenlenerek onlar da mağdur edilmemiş olur.

Böyle bir düzenlemeyi din görevlerine sorarsak verecekleri cevap "harika olur" demelerine karşın bu konuda yetki sahipleri kişileri yönlendirme ve uyarma neden din görevlileri tarafından yapılmamaktadır. Yoksa inanç ve değerlerimize göre yabancı bir erkeğin ve kadının şartlar ve gerekçeler ne olursa olsun omuz omuza sırt sırta dakikalarca seyahat etmesi mubah da biz mi bilmiyoruz.

Evet, teknolojiyi geriden takip etmek iyi bir şey değil ama kadın onuruna ve inançlarımıza uygun ulaşımı bir Avrupalı ülkedeki uygulama emsal göstererek istemek işte bu çok acıdır.

Çözümu2026 Yasal ve yürütme olarak hiçbir engel olmayan bu düzenleme için düşünmeleri gerekenleru2026

Yetki sahipleri düşünmeli

İlk önce yetki sahiplerinin yarın hesap vereceklerini unutmamalarıdır. İkincisi kendileri sürekli makam araçları kullansalar da toplumun böyle bir sorunu olduğunu görebilmeleridir. Üçüncüsü kendi yakınlarına reva görmediklerini kendilerine yetki hakkı veren toplumun yakınlarına da reva görmemeleri gerekiru2026

Düzenlenmenin yapılması için Belediye Meclis Üyeleri'nin toplanması ve karara bağlanması bu karar ister pilot bir uygulama olarak denenmek üzere ya da ya da genel bir uygulama olarak yapılabiliru2026

Başka engel var mı yok! Bir engel varsa da bilen söylesin ki biz de demek bundan dolayı yapılmıyormuş diyelimu2026