Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile düzenlediği ortak
basın toplantısında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında Yunanistan ile yaşanan gerilime de değinen Çavuşoğlu şunları
söyledi;
"Türkiye ve
Azerbaycan arasında biliyorsunuz bir gelenek var. İlk defa göreve gelen
Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları ve Dışişleri Bakanları ilk ziyaretlerini
karşılıklı olarak Azerbaycan veTürkiye'ye yaparlar. Bayramov da ilk ziyaretini
Türkiye'ye yaptığı için çok teşekkür ediyorum.Bundan sonraki süreçte de
kardeşim Ceyhun Bayramov ile çalışmalarımızı bir millet iki devlet anlayışıyla
sürdüreceğiz. Hem Türkiye için hem kardeş Azerbaycan için birlikte çalışacağız.
KARŞILIKLI YATIRIMLAR
ARTIYOR
İkili ticaret hacmimizi
Cumhurbaşkanlarımızın hedef koyduğu gibi 15 milyar dolara çıkartmamız
gerekiyor. Diğer toplantılarımızı da düzenli olarak gerçekleştirmemiz
gerekiyor. Alınan kararların uygulamasını da birlikte takip edeceğiz.Diğer
taraftan karşılıklı yatırımlar artıyor.
Türkiye ve Azerbaycan
Kafkaslarda sadece Kafkaslar için değil ta Uzak Doğu Asya'dan Londra'ya kadar
önemli stratejik projeleri hayata geçirdi. Bakü Tiflis Ceyhan ve TANAP
gibi...Kardeş Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan'ın projelere dahil
olabilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
ERMENİSTAN'IN SALDIRISI
12 Temmuz'da Ermenistan,
kardeş Azerbaycan'a saldırıda bulundu. Ve Türkiye Cumhuriyeti olarak o gün ne
söylediysek bugün aynı şeyi söylüyoruz. Tüm imkanlarımızla kardeş Azerbaycan'ın
yanındayız.
Kahraman şehitlerimize
bir kere daha Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu sorunun sebebi nedir? Ermenistan,
yıllardır Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal ediyor. Ve bugüne kadar
tüm kararlara rağmen; yani BM, Avrupa Konseyi gibi kurumların kararlarına
rağmen Ermenistan bu sorunun çözümüne yanaşmamıştır. Bu saldırılarla da
müzakereler için güvenilir bir ortak olmadığını tüm dünyaya göstermiştir.
Ortada çok net kararlar var. Peki bu kararlara rağmen bu sorun niye çözülmedi?
Bunun sebebi, uluslararası toplumun başta Minsk üçlüsü olmak üzere samimi
şekilde gayret sarf etmemesidir.
MİNSK ÜÇLÜSÜ GAYRET
GÖSTERMELİ
Bu sorunun barışçıl yolla
halledilmesi için uluslararası toplumun ve özellikle de Minsk
üçlüsünün samimi gayret
göstermesi gerekmektedir. Diplomasiyle bu işlerin çözülmesi gerekiyor. Ama
kardeş Azerbaycan da hangi çözüm yolunu tercih ederse yanında olacağız.
Tatbikatımız 2014'ten bu
yana devam ediyor. İşbirliğimizin en güzel göstergesidir. Yapacağımız çok iş
var. Daha gayretli şekilde çalışacağız.
AB'NİN GÜVENLİ ÜLKELER
LİSTESİ
Kovid dünyada her şeyi
değiştirdi, insanların seyahat özgürlüğünü de kısıtladı. Bu konuda siyasi
kararlar alındı, ortada kararlar var. AB, maalesef Türkiye'yi güvenli ülkeler
listesine almadı. İki defa gözden geçirme yaptılar. Almanya'daki
vatandaşlarımız ve Alman turistler Türkiye'ye gelmek için ses çıkardılar,
taleplerini bize de Alman yetkililere de ilettiler. Kısıtlamanın kaldırılması
için çabalar sarf ettik. Malta, Polonya gibi bazı ülkeler esasen; İsviçre... Bu
ülkeler kısıtlamaları kaldırdı. Ama AB'nin kararı ortadayken bazı turizm
bölgelerine seyahat kısıtlamalarını kaldırdı. Tabi ki kara yoluyla gelen
vatandaşlarımız da var. Bu vatandaşlarımızın döndükten sonra 14 günlük
karantinaya tabii tutulmaması için Almanlar "Türkiye'de test
yapabilecekseniz biz bunu durduralım" dediler.
ALMAN-TÜRK AYRIMI YOK
Fakat bu uygulama sadece
bizim vatandaşlarımız için değil. Almanlar için de geçerli. Biz
vatandaşlarımızın Türkiye'ye rahat gelebilmeleri için biz buna 'evet' dedik.
Uygulamada, havaalanlarında ve bazı yerlerde sıkıntılar olmuş olabilir ama
bakanlıklarımız, DHMİ ve havaalanı yönetimleriyle beraber işbirliği içinde her
yerde test kapasitemizi artırdık. Ve uygulamadaki sorunlar ortadan kalkıyor.
Çifte standarta girmek istemiyorum.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ
GELİŞMELER
Biz burada iyi niyet
göstergesi olarak Merkel'in ricasıyla, sayın liderimiz Erdoğan bunları
paylaştı. Bir taviz değil, geçici bazı jestler yaptık. Almanya ve Avrupa
ülkeleri diyalog için çaba sarf ediyordu. Biz, 'olumlu adım yerine olumsuz adım
göreceksiniz' dedik. Bizim söylediğimiz ortaya çıktık.
Gemilerimizi tekrar
hareketlendirdik, Oruç Reis gitti. Ağustos ayında da her türlü
araştırmalarımızı sürdüreceğiz. Kararlılığımız tamdır. Doğu Akdeniz'de ve
Kıbrıs'ta haklarını sonuna kadar savunacağız.Bazı açıklamalar oldu bazıları
dengeli, bazıları taraflı. Ama kimse Türkiye'ye siz iyi niyet göstermediniz
diyemez. Suçlayacaklarsa Yunanistan'ı suçlasınlar.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.