Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2434.71
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Uluslararası sisteme çok yönlü hasarlar bırakacak

Sahada savaş sona erse de bugünkü sürecin uluslararası piyasaya her anlamda çok yönlü hasarlar bırakacağını ifade eden Dr. Şuay Nilhan Açıkalın, "Uluslararası sistem, artık tamamen kaotik ve ne yöne ne şekilde evrileceği belirsiz" dedi.
Uluslararası sisteme çok yönlü hasarlar bırakacak
07 Mart 2022 07:00:00
Sahada savaş sona erse de bugünkü sürecin uluslararası piyasaya her anlamda çok yönlü hasarlar bırakacağını ifade eden Dr. Şuay Nilhan Açıkalın, "Uluslararası sistem, artık tamamen kaotik ve ne yöne ne şekilde evrileceği belirsiz" dedi.

SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN

Tüm dünya Rusya Ukrayna çatışmasına kilitlenmişken Türkiye Ukrayna için diplomasi trafiğini sürdürüyor. Bir yandan pazartesi günü gerçekleşecek olan 3. Tur müzakereleri beklenirken diğer yandan her iki taraf da yaptıkları açıklamalarla gerginliği tırmandırıyor. Birçok ülkeyi enerjiden ekonomiye yakından etkileyen ve etkileyecek olan krizi tüm yönleriyle Uluslararası İlişkiler Uzmanı Akademisyen Dr. Şuay Nilhan Açıkalın’la konuştuk.

şuay nilhan açıkalın_8883479666969a1d5176a18217e4ee93.JPG

RUSYA’YI ZOR GÜNLER BEKLİYOR

Rusya Ukrayna çatışması devam ediyor. İşgalin başında Ukrayna ABD ve Batı tarafından yalnız bırakılmış gibi görünürken Rusya’ya karşı oluşturulan olumsuz hava Rusya’yı nasıl etkiler?

ABD ve AB çatışmalar sonrasında Rusya’ya yönelik ekonomik ve siyasi yaptırımları hayata geçirdi. Bu durumun Rusya’nın işgal sürecini durduramamakla birlikte en azından müzakere masasının kurulmasında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada bireysel bağlamda yaptırımlara ilişkin iki boyuta değinmek gerekir: İlki doğrudan oligarklarla ilgili uygulanan bireysel yaptırımlarla Putin’in üstünde baskı oluşturmak, ikincisi ise kıyafet mağazalarının satışlarını durdurması gibi yaptırımlarla uzun vadede Rus halkının hayatını etkileyecek ve zorlaştırarak bir baskı alanı oluşturmak. Sonuç olarak, tüm yaptırımlarla her anlamda izole edilmiş bir Rusya’nın kalkınma ve büyüme stratejilerinin zora gireceği bir gerçek.

rusyayı zor günler bekliyor_11ed6c6fe6560ce70c690649b54e00a3.jpeg

Putin’in çatışma fitilini ateşleyen açıklamasıyla birlikte her şey lehine seyrederken şu an oluşan olumsuz hava üzerine zor durumda kalan Rusya’nın nükleer tehdidi realiteye dönüşür mü?

Rusya, Soğuk Savaş'tan sonra, Sovyetler döneminde nükleer silahlar konusunda benimsediği “ilk kullanan olmama (no first use)” politikasını, Putin döneminde askeri doktriniyle beraber bütüncül olarak revize etmiş ve genişleterek değiştirmiştir. Böylesi bir bağlamda farklı coğrafyalarda sürdürdüğü askeri tatbikatlar, Rus yetkililerin dünya kamuoyuna yaptığı açıklamalar Rusya'nın potansiyel olarak nükleer silahları daha fazla ön plana çıkardığını ve bunlarla tüm dünyayı tehdit edebileceğini gösteriyor. Daha savaşın 4 ya da 5. gününde nükleer tehdidin ortaya atılması; genişletilerek değiştirilen askeri doktrinin bir sonucu, Putin’in sert ve agresif stratejisinin somut bir göstergesidir.

NÜKLEER ÇOK TEHLİKELİ BİR SÖYLEM

Bu bağlamda Rusya nükleer saldırı kartını kullanır mı yoksa blöf yaparak elini mi güçlendirmeye çalışıyor?

Aslında bu tehdit söylemi hem Ukrayna’yı hem de onu destekleyen Batı’yı kısmi olarak yıldırmak; çatışmada istediği sonuca daha kolay ulaşmak için bir taktik olarak düşünülse de oldukça tehlikeli. Söylemi bile insanlığı büyük bir felakete sürükleyebilme potansiyeli nedeniyle tüm dünya kamuoyunda ciddi tepkilere neden olan nükleer saldırı, hiç kimse için öyle kolaylıkla alınabilecek bir karar değildir. Putin’in amacı sadece NATO tehdidine karşı Ukrayna’yı işgal mi yoksa Ukrayna’dan sonra asıl işgal etmek istediği ülkelere doğru bir adım daha mı, değerlendirilmeli.

Rusya Ukrayna’dan sonra başka işgal adımları da atabilir mi?

Putin’in Ukrayna sonrasında diğer ülkeleri de işgal etmeye kalkar mı sorusu öngörülmesi zor. Bence Avrupa bölgesi özelinde bu sorunun cevabı “hayır”. Putin’in bu savaştan beklentisi, NATO ile Rusya arasında Rusya’ya yakın bir yönetimi olan “tampon bölge” görevi görecek bir Ukrayna inşa etmek.

YENİ DÜNYA SAVAŞININ İPUÇLARI_7cf858b9c8c2085726737993b4b0eca9.jpeg

YENİ DÜNYA SAVAŞININ İPUÇLARI

Rusya-Ukrayna çatışması üçüncü dünya savaşına neden olur mu?

‘3. Dünya Savaşı çoktan başladı’ tartışmaları aslında son yıllardan beri konuşuluyordu ancak bunun konvansiyonel savaş olmayacağı dile getiriliyordu. Rusya-Ukrayna çatışması bize hala klasik savaşın önemli olduğunu hatırlatmış oldu aslında. Dolayısıyla bu çatışma 3.Dünya savaşını başlattı mı sorusuna cevap vermekten çok, yeni dünya savaşının nasıl olabileceğine dair bazı ipuçları verdi. Bu anlamda hem klasik savaş hem de çağın getirdiği siber saldırı, hibrit yöntemler ve uzay alanındaki mücadelelerde dahil olmak üzere hepsini bir arada ancak farklı coğrafya ve zamanlarda göreceğiz.

Yani dünya hem bildiğimiz kalıplara uyan ama bir taraftan da siber saldırıların da başka aşamalara taşıyabileceği bir çatışmayla karşı karşıya kalabilir diyebiliriz, öyle değil mi?

Uluslararası sistem, artık tamamen kaotik, ne yöne ne şekilde evrileceği belirsiz dolayısıyla, anladığımız şekilde bir dünya savaşı veya soğuk savaş ötesinde her an yeniden oluşacak dengeler ve bölgesel krizlerin kelebek etkisi oluşturma potansiyeli olan bir dünyaya dönüşecek.

AVRUPA’YI MÜLTECİ KRİZİ BEKLİYOR_ce6e7f21a34bb3a7a62fd6e67a925817.jpeg

AVRUPA’YI MÜLTECİ KRİZİ BEKLİYOR

Çarlık dönemine atıf yapan Putin’in Ukrayna işgali nasıl sona erer?

İşgalin nasıl sona ereceğini şu an ki dinamiklerle net bir şekilde söylemek zor. Rusya, Kiev başta olmak üzere Ukrayna’nın farklı bölgelerine farklı stratejilerle saldırıyor. Dolasıyla savaşın nasıl sonuçlanacağı hem sahadaki gelişmelere hem de müzakere masasına bağlı. Ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın sonrasında Avrupa’yı ve dünyayı en büyük mülteci krizlerinden birisi bekliyor.

Bölgede yükselen tansiyon Türkiye’yi nasıl etkiler? Türkiye’nin krize karşı sergilediği tavrı nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye bu savaşın neresinde?

Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle son yüzyılın bütün çatışmalarının bir nevi kesişme noktasında kaldı. Ukrayna ve Rusya ise Türkiye için önemli iki ülke. Ukrayna-Rusya krizinde 2014 Kırım’ın ilhakından itibaren Türkiye Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunmasına ilişkin tutumunu her fırsatta vurguladı. Nitekim gerilimin tırmandığı son 3 ayda da önleyici diplomasi konusunda Cumhurbaşkanımız, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü önceleyen ve “lider diplomasisi” yürüten neredeyse tek liderdi.

TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASI UYUMLU_09aa178269aaf552ceeccf73907b0af6.jpeg

TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASI UYUMLU

Hem Rusya hem de Ukrayna ile yürüttüğümüz iş birliği var. Bu noktada barış konusunda hassasiyetimiz de artıyor sanırım…

Unutmamak gerekir ki iki ülke ile de ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel boyutta yüksek iş birliklerimiz var. Öte yandan, Türkiye Ukrayna’ya da insani yardım başlatan ilk ülkelerden birisi. Bu zamana kadar Türkiye girişimci ve insani dış politika yaklaşımıyla da uyumlu olarak bir pozisyon alıyor.

Ortadoğu’daki; Suriye’deki savaş bölgeyi ekonomiden mülteci sorununa yıllardır olumsuz etkiliyor. Rusya Ukrayna krizi başta enerji olmak üzere Türkiye ve dünya ekonomisine nasıl etki edecektir?

Saldırıların ilk gününden itibaren derinliği ve boyutu genişleyen ekonomik ve siyasi yaptırımlara şahit oluyoruz. Çatışmanın Rusya açısından beklenilenden uzun sürmesi Rusya’yı küresel ekonomideki ağırlığını ve ekonomik kazanımlarını riske ederek yürüttüğü askeri işgal harekâtında bundan sonra izleyeceği politika, Rusya’nın ve Rus halkının dünya ile ilişkilerini ve kaderini belirleyecek. Ancak sahada savaş sona erse bile orta ve uzun vadede ekonomik yaptırımlar kaldırılması senaryosuyla bile bugünkü sürecin uluslararası piyasaya her anlamda üzerinde çok yönlü hasarlar bırakacağı kesin.

PUTİN’İN İMAJI OLUMSUZA DÖNÜŞTÜ

Batı kamuoyunda Putin’in şu an ki imajı nasıl?

Putin bu zamana kadar Batı kamuoyu tarafından hem eleştirilen hem de merak edilen bir liderdi. Zaman zaman farklı düzlemlerde gerilen ilişkileri olsa da adeta kült bir lider olarak algılanıyordu. Ancak Batı kamuoyundaki merakın Ukrayna savaşından sonra bütüncül olarak olumsuz bir algıya dönüşebileceği söylenebilir.