Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
34.72
Gram Altın
2433.36
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yönetmezsek yönetiliriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık kendi kedimizi, onunla birlikte bölgemiz ve nihai olarak dünyayı özgürlük, demokrasi, refah ve güvenlik temelinde yönetme zamanın geldiğini düşünüyorum. Sakın unutmayın yönetmezsek, yönetiliriz" dedi.
Yönetmezsek yönetiliriz
13 May 2018 09:58:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık kendi kedimizi, onunla birlikte bölgemiz ve nihai olarak dünyayı özgürlük, demokrasi, refah ve güvenlik temelinde yönetme zamanın geldiğini düşünüyorum. Sakın unutmayın yönetmezsek, yönetiliriz" dedi.

ÖZLEM DOĞAN/İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) tarafından düzenlenen "11. Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programı"na katıldı. Bünyesinde 62 derneği ve 25 temsilciliği barındıran UDEF'in misafir öğrencilerle Türkiye'nin bağını güçlü şekilde devam ettirmeye yönelik faaliyetlerini takdirle takip ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti, "Eskiden beri ülkemizde 100 binlerce misafir öğrenci, eğitim öğretim görmüş ve bunlar ülkelerine dönmüşlerdir. Bizim ilk dönemimizde dahil, bu öğrencilerle eğitim öğretimleri sonrasında ilişkileri devam ettirecek bir mekanizma kurulmamıştır. Misafir öğrenci sayımız, bireysel irtibatlarla takip edilemeyecek kadar çoktur. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'mızın kurulmasıyla bu konuda da önemli bir adım atılmıştır."

Bu fırsatı değerlendirelim

Konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama sizler kendi aranızda dayanışmanızı güçlü tutarsanız, biz de elimizden gelen desteği sağlayarak bu sıkıntıları en aza indirebiliriz. Sizlerin her birinin ülkelerinizin seçkin ve saygıdeğer birer temsilcisi olarak görüyoruz. Ülkelerinize döndüğünüzde her birinizi fahri temsilcilerimiz olarak göreceğimizden şüpheniz olmasın. Unutmayın yönetmezsek, yönetiliriz. Artık kendi kedimizi, onunla birlikte bölgemiz ve nihai olarak dünyayı özgürlük, demokrasi, refah ve güvenlik temelinde yönetme zamanın geldiğini düşünüyorum" dedi.

Misafir öğrenci sayısı 350 bine çıkacak

'Daha önce farklı gönüllü kuruluşlar çatısı altında yürütülmüş olan misafir öğrencilerimizi dernekleşme yoluyla bir araya getirme çalışmaları, UDEF'in kuruluşuyla daha güçlü bir çatıya kavuşmuştur' değerlendirmesinde bulunarak Türkiye'deki yabancı öğrencilerin sayısına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde Türkiye Bursları adıyla kurumsallaştırdığımız program vasıtasıyla ülkemize gelen ve kendi hesabına okuyan 115 bin misafir öğrencimiz bulunuyor. Dünyanın neredeyse her ülkesinden öğrenciye sahibiz. Hedefimiz ülkemizdeki misafir öğrenci sayısını 350 bine çıkarmaktır. Böylece dünyada en çok misafir öğrenci barındıran ilk 5 ülke arasına gireceğiz, hedefimiz budur" şeklinde konuştu.

FETÖ'nün gözleri öğrencilerin üzerinde

Sapkın örgüt FETÖ'nün en çok üzerinde durduğu konulardan birinin yurt dışından gelen öğrenciler olduğunu aktaran Erdoğan, "Misafir öğrencilerimizi kabulden eğitime ve mezuniyet sonrasına kadar her aşamada, İslam'ın ve Türkiye'nin düşmanı bu terör örgütünün istismarından kurtaracak tedbirleri aldık, alıyoruz. Bu noktada her geçen gün mesafe alıyoruz. Maarif Vakfı'mız özellikle Afrika'da, bunun yanında biraz da yavaş da olsa Balkanlar'da yürüttüğü faaliyetlerle mahallinde eğitim öğretim konusunda önemli mesafe katetti. Yunus Emre Enstitü'müz dünya çapında sayıları 55'e ulaşan Türk Kültür Merkezi ile güzel faaliyetler yürütüyor. Esasen hepsi de birbiriyle ilişkili olan faaliyetleri inşallah yeni dönemde çok daha koordineli, çok daha yakın iş birliği içinde ve sürekli çıtayı yükselterek sürdüreceğiz"

Biz insanlığın adaletini arıyoruz

"Şu anda bir tane halkı Müslüman olan ülke BM Güvenlik Konseyi'nde yok" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü, "Bu nasıl iş? Biz adalet istiyoruz. BM adaleti tesis için kuruldu ama şu anda böyle bir yaklaşım var mı? Yok. Biz bunu aramaya devam edeceğiz. Biz insanlığın adaletini arıyoruz. Bunu er ya da geç inşallah yakalayacağız. İnşallah belki hemen değil ama bir gün mutlaka dünya mazlumlarının adalet talebinin yerine geldiğini göreceğiz."