0

2014 Yerel Seçimleri, Yeni Türkiye'yi isteyenler ile Eski Türkiye'yi isteyenlerin kozlarını paylaşacağı son seçimlerolacak.

Türkiye'de seçim dönemleri hep gergin geçer. Seçim sathına girildiğinde kasetler ortaya çıkar, "sakla samanı gelir zamanı ambarı"ndan şantaj belgeleri çıkartılır, normal şartlar altında birbirini bir kaşık suda boğacak olan antagonizmaların 1 gecelik kirli ittifaklaryapar, bonservisini önceden ilan eden siyasetçiler 5 yıldızlı otel odalarında transfer pazarlıklarına girişir.

Ancak bütün bunlar bugünlerde yaşanılanların izah ve idrak edilmesi için yetersiz kalıyor.

7 Şubat darbesi, Ankara Metrosu'nda öpüşme isyanı, Kürtaj düzenlemesine karşı yapılan ayarsız feminizm, birçok AB ülkesinde uygulanan içki saatleri düzenlemesi için kaldırılan kazan, çevrecilik gibi kutsal ve dokunulmaz bir jelatine sarılmış darbe girişimi: Gezi, 17 Aralık…

Bütün bunlar çok uluslu algı ve toplum mühendisleritarafından tek bir merkezde hazırlanmış, önceden antrenmanı yapılarak Türkiye'de tedahüle sokulmuş bir planın parçalarıdır. Ve bu planların hepsi hem birbiriyle bağlantılıhem de yeniden şekillen(diril)en Ortadoğu'da vuku bulan olaylarla eş zamanlıdır.

Enflasyonun tek haneye düştüğü, ilk kez 'milli' bir bankanın dünyanın ilk 20 bankası arasına girdiği, yavaş da olsa bir demokratikleşme yürüyüşünün sürdüğü, 3. Köprü, 3.Havalimanı, Kanal-İstanbul gibi dev projelerin gerçekleşeceği, enerji transfer merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlendiği ve her şeyden önemlisi 30 yıl boyunca toprağa düşen kanın, musalla taşlarına konan cenazelerin ve annelerin vicdanlarımıza akıttığı gözyaşlarının son bulmaya başladığı bir Türkiye'nin acilen durdurulması gerektiğine hükmedildi ve bahse konu planlar uygulanmaya başlandı.

Anladığımız kadarıyla bu kirli planlar, belli bir takvim çerçevesinde sahaya sürülmeye devam edecek.

Buraya kadar anlattığımız bütün operasyonların öncelikli amacı gayri-meşru ve gayri-ahlaki yöntemlerle 2014 seçimlerinde mevcut siyasal iktidarın oylarını düşürmek.

Eğer bunu başarabilirlerse, yani halkın özgür iradesiyle seçilmiş meşru iktidarın oylarını düşürebilirlerse Türkiye'nin bütün kazanımlarını ters yüz etmek için daha da cesaretlenecek ve iştahlanacaklar.

Bu açıdan 2014 seçimleri tek merkezden yönetilen çok uluslu mühendislerin 'hasat zamanı'dır.

Ama aynı zamanda 2014 seçimleri Türkiye halkının kendi geleceğini de oylayacağı bir 'ekim zamanı'dır.

Bu seçim 'yerelliği aşan" bir seçimdir.

Vereceğiniz oylar, yarınınızı belirleyecek.

2014 seçimlerinde sandığa giderken iki defa düşünmelisiniz.

Çünkü bu seçimde sadece başkanlarınızı seçmeyeceksiniz.

Aynı zamanda'Yeni Türkiye'ye devam ya da tamam diyeceksiniz.

Çocuklarınızın geleceğinin aydınlık ya da karanlık olacağını belirleyeceksiniz.

Kan ve gözyaşının bu coğrafyanın makûs talihi olup olmayacağına karar vereceksiniz.

Bugün yaşayan gençlerin yarın da hayatta kalabilmelerini, silah baronlarının ahlaksız savaşlarına kurban gitmemelerini sağlayacaksınız.

Türkiye'nin, sınırları aşan bir kardeşlikle, AB'yi, NATO'yu, BM'yi aşan bir vicdanla çevresindeki bütün adaletsizlere, eşitsizliklere karşı gelen, yeni bir demokrasi ve insan hakları perspektifi ve Üstad Sezai Karakoç'un 'kaç aç varsa hepsi ben, kaç hasta varsa hepsi ben, kaç liman önlerinde dönen işsiz, hamal hepsi ben' düsturuyla renk, dil ve din ayrımı gözetmeksizin bütün mağdur ve mazlumlara el uzatan bir ülke mi,

Yoksa,

Kendi iç sorunlarına gömülmüş, enerjisini kirli bir savaşa harcayan, her gün gençlerin cenazesinin kalktığı, iktidarın 'beyazlar' tarafından belirlendiği, halkın tercihine, taleplerine ve sorunlarına önem vermeyen, ekonominin tarumar olduğu, anayasa kitapçıklarının havada uçuş süresine göre borsanın değer kaybettiği, cinayetlerin, faili meşhurların, işkencelerin olduğu, dünyanın itibar etmediği, söylediği, hiçbir ülke tarafından dikkate alınmayan, değersiz, 3.sınıf demokrasiye sahip 'uydu bir ülke' mi olacağını siz belirleyeceksiniz.

Geleceğinizi ve nasıl bir ülkede yaşamak istediğinizi siz belirleyeceksiniz.

Karar sizin, tercih sizin..

Yeni Türkiye'ye devam mı? Tamam mı?

Yoksa siz hala 2014 seçimlerinde sadece belediye başkanlarınızı mı seçeceğinizi düşünüyorsunuz?

Bayram ZİLAN