Dolar (USD)
34.17
Euro (EUR)
37.70
Gram Altın
2917.92
BIST 100
8898.23
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Ağustos 2022

Her şeyimiz dalgaya karışık mı olacak

Fikir sahibi olmak, güzel söz sahibi olmak insan fıtratına yakışan ulvi meziyetlerdir.

Üzücü olan ki ;git gide sosyal medyayı, insanlarla dalga geçme zemini sayan bir kitlenin artması ve bizim de bu halleri -mizah yapılıyormuş gibi-normalleştiriyor olmamızdır.

Giyinilen bir elbise, oturulan sofra, yaşanılan ortam acımasızca sosyal medyada dile düşebiliyor düşürebiliyor…

Bu ruh hallerini irdelemek lazım. Nerde neyi eksik bırakıyoruz ki bu hale evriliyor gidişat. Beğeni ve izlenme sayısı hususunda kiyarış, bizi öz değerlerimize yabancı kılıyor ise eğitimdeki önceliklerimize ve aile yapımıza tekrar tekrar eğilmemiz gerekiyor.

Birinci olarak kalp zeminimizin ahvali. Hakikat ile kalaylanmayan bir kalp cesurca insan kırabilir, üzebilir. Hak penceresinden bakan bir insan ise cana dair ne varsa kıymet verir. Ki her can doğru okunması gereken bir mektuptur.

Her şeyin malzeme yapılabildiğini görmek mizah adına! Üzüyor. Oysa ruhun beslenme, ilham kaynağı hayatın içindeki güzelliklerdir. Her şeyden beslenebilir insan, ama bu; benlikleri yaralayıcı kırıcı ve alaycı oluyorsa hoş olmayan bir gidişata gülüp geçme temayülüyle kirlenmekten başka bir şey değildir.

İroni, hiciv de yapar insan. Lakin bu özbenliğe saldırı mahiyeti taşıyor ise buna” dur” diyebilmeliyiz

Düzeltme, onarma adına yapılan eleştirel bakış toplumun kârıdır.

Bu hallerin bilançosu gün geçtikçe ağırlaşacaktır.

İkinci hal ise, ruhların üretme adına bir derdi olmazsa insana dair değerleri tüketir.

Ve üçüncüsü zaman algısı, zaman yönetimi, vaktin insana verilmiş en büyük armağanlardan olduğu bilincidir.

Asr suresinde zamana hürmeti zikreder rabbimiz. ‘’İnsan hüsrandadır. Iman edip, salih amel işleyenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna’’ der.

Dinlence ve eğlence adına her şeyi ti ’ye alan, dalga geçen bir topluma dönüşüyor olmak kalbimde üzüntü ve kaygıya sebep oluyor.

Kişilerin haberi olmadan çekilen fotoğraf ve videoların dalgaya malzeme yapılması da ayrı bir kul hakkı. Bu yazının çıkış mecrası da bu zaten .

Günümüz dili ile ‘’empati’’ diyorsak da nice şeye; ’’aynı şey size yapılsa’’ diyorum, bunlara şahitliğimiz doğrultusunda.

Karşıdaki kişi rüküş de giyinebilir şık da. O da göreceli bir durum.

Sözde olmayan özde olması gereken bir ilim giriyor burada devreye. İlim sahibi insanlar yetiştirmenin önemidir ki asıl olan; giyinişinde, duruşunda, sözünde asalet sahibidir olanlar.

Geçmişten günümüze nice güzel insan yetişti bu topraklarda.

Yedi Güzel Adam'ın 7'si de bu topluma nice güzellikler bırakıp gitti. İnancın, dava ruhunun özden örülmenin, içtenliğin ve içselliğin simgesi, zarifliğin, iyiliğin ve dert edinme ruhunun öncüsü bu güzel adamlar ömür boyu mücadelelerinde topluma sunulacak değerleri öğrettiler.

Ebedi istirahatgahına uğurladığımız Rasim Özdenören ömrünün son anına kadar müşfik, babacan, okumayı yazmayı dert edinmiş gönlüyle nice eserler bırakıp gitmiştir. Gençlere ’’bol bol okuyun, okumayı terk etmeyin. Derdi olan insan okur, derdi olmayan da okuyarak dert sahibi olabilir’’ der. Asıl mesele bir derdimizin olmasıdır, asıl mesele budur. Derdimiz yeryüzünde iyiliği, güzelliği, hakikati çoğaltmak adına ise; boş, malayani işlere vakit kalmaz.

Zaman kıymetlidir, insan kıymetlidir. Bu bakış açısıyla tüm mahlukat kıymetlidir.

Derdi olan, üreten, seveninsanların çoğalması dileğiyle. Yedi Güzel Adam hangi ruhla bu topluma değer kalktıysa o ruhlara dönüp dönüp bakmak; okumak, okutmak lazım. Yedinin sonuncusu, öncü Rasim Özdenören’e rahmetle ve dua ile.