Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2406.90
BIST 100
10274.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Aralık 2023

​ "İnsansı hayvanlar"ın hakları

10 Aralık 1948…

BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi…

14 Mayıs 1948 İsrail’in kurulması için Filistin’in peşkeş çekilmesinin 6 ay sonrasında böyle bir bildirinin yayımlanması da bu hakların Siyonistlere tanınmış haklar olduğunu göstermektedir. Çünkü Siyonizm, Yahudi olmayanları insansı hayvanlar” olarak tanımlamakta.

Gazze’de katledilenleri böyle nitelediklerine dünya şahittir. Tahrif edilmiş kitaplarındaki hezeyanları katliamlarına gerekçe yapmaları bunun en açık delilidir.

Bu sapkın anlayışa göre “Yahudi’den başkası Yahudi’ni kölesidir.”

Bu kadar aleni sapıklığın neticesinde katliamları kınamanın bile anti semitizm olarak yaftalanıp yeni zulümlerine meşruluk kazandırma çabası tam da Siyonistçe bir duruş ve davranıştır.

İnsanlık, Siyonist İsrail’in kölesidir.

Hiçbir kanun, kural ve değere uymamakta, aklından ne kadar mendeburluk geçiyorsa uygulamaktan çekinmiyor. Ne de olsa kurumlar da kurullar da kendi kontrolünde.

BM ve benzeri uluslararası yapılar, İsrail kurulsun diye kurulmuştur.

Benzeri yapılar, ABD ve diğer malum devletler için de geçerlidir.

Yönetim kadrosu Masonlardan oluşmuş devletçikler.

Kontrolden çıkanlar da darbelerle, suikastlarla, iç savaşlarla, terörle hizaya sokulmuşlardır.

Siyonizmi bir tarikat belleyip müntesiplikte sınır tanımayan yerli Netanyahular, İsrail aleyhine olanları ya medeni dünyadan ayrılma, (gericilik) ya da “eksen kayması” gösterip “zinde güçleri” harekete geçirip idareye el koymuşlardır.

Gazete manşetleriyle Siyonist hücreler hareketlendirilmiş, üniversitelerdekiler cüppeleriyle, iş adamları gazete ilanlarıyla, hukukçu iliğini taşıyanlara da darbe hukuku ile bu işgal girişiminde yer alma yarışına katılmaktan geri durmamışlardır.

İnsan haklarının zerresine tahammülleri yoktur.

İnsan hakları ilan edildi de ne oldu?

2’inci Dünya Savaşı’nda da milyonların kanına giren medeniler, yeni maskelerini takmakta gecikmediler: demokrasi, insan hakları, çocuk haklar kadın hakları vb…

İnsanî değerleri zulmü perdelemek için kullanmaya devam ediyor, başta ABD ve Batı olmak üzere…

1948’den sonrası dünyanın durumu her şeyi anlatıyor.

Terör, iç savaşlar, ideolojik çatışmalarda milyonlar katledildi, kurtulabilenler göçe zorlandı. Şu an 300 milyondan fazla mülteci uluslararası güvenli bir yer aramakta. Ülke içinde yerinden edilmiş milyonların sayısı belirsiz. 20’nci yüzyıl kanlı idi, 21’inci yüzyılın da ondan farklı olmayacağı ortada…

BM/BMGK ve benzeri yapılar barışın önünde en büyük engeldir. Adeta katliamlar rahatça yapılsın diye kurulmuşlar.

İsrail ve ABD Gazze’de açık ve net bir soykırım yapmakta.

ABD, bu katliamın azmettiricisidir, İsrail’den de daha suçludur.

Bu gözü dönmüş katliamcı devleti yargılayacak bir kurum, kuruluş var mı?

Ne zaman katliamdan usanırsa o zaman duracak.

İnsanlık bunu bekleyecek…

Gazze?..

Genel Sekreter Guterres, Genel Sekreter olduğu BM’ye adeta yalvarıyor…

Yetkisini ilk kez kullanarak Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için BM Şartı'nın 99. maddesini işleterek 6 Aralık'ta BMGK'ye mektup gönderdiği metupta:

"Güvenlik Konseyi üyelerini insani felaketin önlenmesi için baskı yapmaya çağırıyorum ve insani ateşkesin ilan edilmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu çok acil." diyor.

8 Aralık‘ta aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 80'den fazla ülkenin önerisi olarak Genel Kurula sunulan ve kabul edilen ateşkesi 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin 13 üyesinin evet oyuna rağmen ABD ateşkesi reddetti. Katliama devama devam dedi. İngiltere ise "çekimser"liğiyle katliama ortak olduğunu ilan etti.

Dünya, “ABD, (İsrail) dünyadan büyükmüş…” asla, demeyecek

Gazze, insanlığın son direniş notasıdır.

İmanı, cihadı, tevekkülü ve şahadeti anlatıyor, Gazze…

Gazze’nin çocukları, minik omuzlarında insanlık davasını taşıyorlar.

Ey, “İnsansı mahluklar” birleşin!...