Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Mart 2016

007 ve Irangate Rekabeti

Geçen Fatih Altaylı'nın 'Teke Tek' programında yine gündeme geldi. Bendeniz de evvelce yazmıştım. Hoş, ben yapanların 'akıbeti' üzerine tasarrufları 'düzeltmiştim' ama Fatih Altaylı haberi yapan gazeteciye 'bi şey olmadığı' yönünde yorum yapınca, eh, artık onu da yazmak 'malumatfuruşluk' vechiyle şart oldu!
Millet heyecanla ekran karşısına geçip 'soluksuz' seyreder ya. Hani 007 ordan oraya, maceradan maceraya atlar ve devletinin 'ali' menfaatleri çün 'herşeyi, hukuğu filan hiçe' sayar.
Bu, İngiliz istihbaratıdır, Amerikalı da geri kalacak değil ya, karşısına 'Mission Impossible', 'Görevimiz Tehlike' icad etmiştir.
Filmlerin genelinde bir de 'iç' mücadele başlar ki, ajanların devletin 'kirli' işlerine bilerek yahut bilmeyerek alet olmasına 'müdahale' olur ve sözkonusu elamanın 'itlafı' icab eder ve film bu ya, seyirciyi 'diri tutmak' adına 'climate' noktasında ajan, hem kirli işi ifşa eder hem de devletin 'bozuk' düzenini düzelterek tam kahramanlığın hakkını verir!
E, bu senaryoların hepsi mi sadece 'beyaz perde' kurgusudur yoksa gerçek hayatta bi karşılığı var mıdır?
Sorunun cevabı iki boyutludur. Birincisi 'devletin kirli' işi ki, herhalde tarihin başlangıcından buyana süregelen hakikatle doğrudur, vardır. İkincisi ise bu işi pek casus kısmı ortaya çıkarmaz ama her kim çıkarsa da iflah olmadığı gibi suçlananların neredeyse tümü ödüllendirilir!
Zaten yine tarihin başından beri bu 'kirli işler' meşru ve hukuki zemine oturtulmasa bile 'muhakemesi' katiyen yasaktır! Üstelik her devlet için. Yani ister Batı ve Amerika gibi 'yüksek demokrasi' olduğu iddia edilen ülkeler olsun isterse ne yönetimi olursa olsunu2026.
Amerikan başkanı Reagan döneminde 1986'da Iran'a uygulanan ambargoyu delerek hukuksuz şekilde zamanın Milli Güvenlik Birimi başkanı Albay Oliver North'un silah satıp parasını da Nikaragua'da milislere yardım için kullandığı yönünde bir haber çıkar. Haberin kaynağı Lübnan'da yayın yapan Eş-Şira dergisidir. Hadisenin İran tarafından doğrulanması ve büyümesi Reagan'ın inkar etme yerine 'haklılığı' yönünde savunmasına neden olmuş, North ise herne kadar muhakeme edilmişse de ceza yerine daha sonra Başkan adaylığıyla neredeyse 'kahraman' olmaya varacak istikbale kavuşmuştur.
Elbette bilgi ve belgelerin çoğu Amerikan Meclis kararıyla hem imha edilmiş hem saklanmış hem de 'yasaklanmıştır'! Buna elbette 'yayın yasağı' da dahildir ha!
Daha fazla ayrıntı isteyen internete bakıp, olaya adı karışan İranlı Haşim'in, Nikaragualı Eugene ve sairenin nasıl 'infaz' edildiğini falan da öğrenir.
Nerdeyse herkesin Erdem Gül ismini yeni duymuştur. Erdoğan iç ve dış düşmanlarının onu ve Can Dündar'ı mağdur ve kahraman gösterme telaşı akis yönde Cumhurbaşkanı'nı da 'bakkal çırağı' görme ve gösterme noktasına 'evrimiştir'!
Oysa vurguladıkları Anayasa uyumunda Cumhurbaşkanı Devletin en tepesinde olarak, hem yargının, buna Anayasa Mahkemesi de dahil, tepesi hem de 'gözetme' yetki ve mesuliyetindedir hemşehrim!