Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 May 2018

'İnce adalet divani'

Adil yargı kuracağını söyleyen Muharrem İnce, 58 yıl öncesini hatırlattı; 27 Mayıs 1960'ı. Tam da yıl dönümü!...

22 Temmuz1946'da demokrasinin yüz karası, 'açık oy, gizli tasnif' yönteminin uygulandığı, muhalefet partisine oy verenlerin cezalandırıldığı,yıllardan bugünlere gelindi.

Tuzun, şekerin, unun, kabut bezinin, kağnının, çıranın, gaz yağının lüks olduğu; açlığın ülkeyi kasıp kavurduğu yıllar... Bu öylesine derin zorbalık ki hala milletin yakasında elleri.

Şeflik, 1946'da 'abidik gubidik'le iktidarını ancak 14 Mayıs 1950'ye kadar sürdürebildi. Artık bıçağın kemiğe dayanmasıyla "Yeter söz milletindir." diyerek haykıran millet, iradesine sahip çıktı, iktidarı değiştirdi. Ne var ki, milletin iradesini hazmedemeyenler, 27 Mayıs 1960 darbesiyle bir kez daha karabasan olup ülkenin üstüne çullandılar. Bugün adalet telallığı yapan zihniyet o günlerde köy köy, kasaba kasaba dolaşıp " İnkılap yapılmasaydı Menderes, Kars'ı Ardahan'ı satacaktı, iç savaş çıkacaktı." benzeri söylemlerle darbeyi meşrulaştırma telaşındaydı.

Enteresandır, 27 Mayıs cuntasının ilk aldığı kararlardan biri:" Türk milleti hakimiyet hakkını Millu00ee Birlik Komitesi eliyle kullanır." olmuştur. Daha sonra Yurtta Sulh Konseyi' de bundan ilham aldı.

27 Mayıs cuntasının ' Yüksek Adalet Divanı'nda sergilenen tiyatro sonucunda bu ülkeyi elektirikle, yolla, suyla, traktörle insan olmanın erdemleriyle, manevi değerlere saygıyla, kalkınmayla, tarihle, ezanla tanıştıran bu kadro imha edildi. "Seni buraya tıkan güç böyle istiyor." diyen Yüksek Adalet Divanı, Menderes'i ve iki arkadaşını asarak katletti. Cuntanın goygoycuları, bundan da tatmin olmamışlar ki 3 Nisan 1963'te darbeyi 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı ilan etti, 'Millu00ee bayram' adıyla 18 yıl milletin gözyaşı ve kanı üzerinde tepindiler.

Geziyle, 17-25 Aralık'ta, çukur-hendek ve 15 Temmuz'da denediler.

Son umutları 24 Haziran.

"24 Haziran bizim son şansımız." diyen bebek katilleri, hainler, ahmaklardan da imdat istiyorlar.

Avrupa ve ABD gizleyip saklamaya bile lüzum görmeden fütursuzca teröre yardım ediyor. Ekonomi üzerinden 15 Temmuz'da yapamadıklarını yapmaya çalışıyor. FETÖ eliyle Cumhurbaşkanına suikast planları yapıyorlar. Türkiye'nin İsrail ve emperyalistlerin işgal planlarına karşı çıkmasından çılğına dönmekteler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın yargılanmasını gündeme taşıyorlar. Teröristlere, "Yakında çıkacaksınız." mesajı veriyorlar. Bundan dolayı, Akıncı Üssü Davası sanıkları 24 Haziran sonrası serbest kalacaklarına kesin inandırılmış olmalılar ki savunma yapmıyorlar.

Adalet şakalbanları...

AB Büyükelçileriyle iftarda görüşen Muharrem İnce'ye AB Büyükelçileri, 'Erdoğan'ı yargılayacak mısınız? diye soruyorlar." Bu soru üst aklın kim olduğunu göstermeye yetmiyor mu? Burunlarını üzerlerine vazife olmayan işlere sokan bu zevata İnce'nin verdiği cevap ayrı bir facia. Asıl üzerinde durulması gereken durum; AB Büyükelçilerinin böyle bir suali sorma cüretinde bulunmalarıdır. Türkiye'yi müstemleke ülkesi görenlere hadleri bildirilmelidir. O televizyon programında İnce: "Erdoğan'ı yargılayacak mısınız? diye soruyorlar. Hayır yargılamayacağım, benim yargılamak gibi bir görevim yok. Adil bir yargı kuracağım, bunu kurduktan sonra o yargı beni de yargılayabilir, Erdoğan'ı da yargılayabilir" diyor. Bu yargılama biçimini her on yılda görmüş bir milletiz.

Adil bir yargının nasıl olduğunu cunta 'mahkemeleri'nden biliyoruz. Mültecileri bile kendine hasım gören, bir zihniyetin kuracağı yargı, yargı olamaz; olsa olsa ancak Yüksek Adalet Divanı olabilir.

Not: Emekli Almanca öğretmeni Mehmet Yılmaz hocamın mesajını paylaşmak istiyorum. "Cumhurbaşkanlığında oyunuzu Erdoğan'a milletvekilliğinde ise başkasına verin." diyenlere : " Erdoğan'ı Başkomutan yapıp, askersiz cephanesiz tek başına cepheye sürmektir. Unutmayın son pişmanlık fayda vermez" diyor.

Evet, 24 Haziran istiklal mücadelesidir. Kudüs'ün de Kabe'nin de savunma hattıdır.