15 Temmuz yiğitlerine borcumuz var
Bugün FETÖ ihanet çetesinin yaptığı darbe girişiminin ikinci yıldönümü... Bundan tam iki yıl önce, silahlı kuvvetler içine yerleşmiş FETÖ'cü kalleşler, bölgesinde lider olma hedefine ilerleyen ülkemizi durdurmaya kalkıştılar.
Hamdolsun, bu kalkışma, Tayyip Erdoğan'ın millete sokaklara çıkın çağrısı yapmasıyla durduruldu. Tabiri caizse, hainler sokaklarda vatandaşın kararlılığını görünce, kaçacak delik aradılar.
Evet, ülke olarak bizim 15 Temmuz yiğitlerine borcumuz var. Çünkü o yiğitler, haşhaşilerin darbe girişimini durdurmak için, ölümü hiçe saydılar. Yeri geldi, kendilerini tankların altına attılar. Yeri geldi, kurşunlara aldırmadan hainlerin üzerine yürüdüler.
Biliyorum, ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim, 15 Temmuz yiğitlerine borcumuzu ödeyemeyiz. Ancak, bir hainin bile adalet önüne çıkmadan, bu topraklarda dolaşıyor olması demek, o yiğitlerin fedakarlıklarını hafife almak demektir.
Hiç hazmedemediğim söz, ne yapalım, haklarında yeterli delil bulunamadı sözüdür. Sen devletsin... MASAK, telefon ve başka başka kayıtlar ortadayken, devletin hainlerin tamamına ulaşamaması düşünülebilir mi? Elbette düşünülemez...
Buradan polis ve savcılarımızı biraz daha hassas davranmaya çağırıyorum. Dedim ya, ülke olarak bizim 15 Temmuz yiğitlerine borcumuz var. Kaldıki iki yıl önce, memleketin karşı karşıya kaldığı tehlike üstün gayret gerektirmektedir.
Değerli dostlar, bu hainlerin maskelerinin düştüğü 17-25 Aralıktan sonra, muhalefet İktidarın yanında adam gibi durabilseydi, 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmazdı. Maalesef, o günlerde muhalefet fetö temizliğine destek vermek yerine, bunların montajlı tapeleriyle siyaset yapmayı tercih etti.
Herhalde, ana muhalefet başının bu tapeleri kürsülerden seslendirdiği konuşmaları unutmamışsınızdır. Bu zat, o günlerde fetö'yle işbirliğini sadece tape sözcülüğü yaparak bırakmadı. Yerel seçimlerde gizli ortaklıkta yaptı.
Eski İzmir milletvekilleri Birgül Ayman Güler'in, bu ortaklığı ortaya döken sözleri, işte orada duruyor. Dahası bu zatın, 15 Temmuzda tanklarla çevrili havalimanından nasıll çıktığı bilinmiyor. Bu çıkışta gizli bir anlaşma var mıdır? sorusu hala cevap bekliyor.
Dostlar, hani Tayyip Erdoğan'a Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başından al, yerine kayyum ata diyenler var ya... İşte bunlar, bu zatın gizli ortaklıklarının peşine düşseler daha çabuk mesafe alırlar.
