Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Nisan 2023

15 Temmuz'un 14 Mayıs'ı

14 Mayıs 1950…

14 Mayıs 2023…

73 yıl sonra…

Yeni atılımın eşiğinde Türkiye…

Demokrasinin vaz geçilmezi çok partili sisteme 1950’de geçildi.

1946’da da seçimler yapıldı ancak “açık oy, gizli sayım” ucubesiyle demokrasinin canına okudular.

Şu 73 yıllık zaman diliminde pek çok badireler atlatıldı…

Darbeler, muhtıralar, ekonomik, siyasi buhranlar, anarşi ve terör birbirini takip etti.

15Temmuz, bu melanet kumpasının en son halkalarındandır.

40 yıldır terörü Türkiye’nin başına musallat edenler, şimdi ülkeyi teröre entegre ederek teslim etme planlarını devreye sokmuş durumdalar.

Teröre entegre olmak…

Terör örgütleri, öylesine cüretkâr ki, Türkiye’nin geleceğini tayin edeceklerinden, teröristleri serbest bırakacaklarından, kamudan uzaklaştırılmış terörle iltisaklıların görevlerine iade edeceklerinden, Türkiye’yi “özerk yönetim” adı altında böleceklerinden bahis açıyorlar.

Legal ve illegal yapıları bir araya getiriyorlar.

Terör örgütlerinden; PKK ile Kürtleri, FETÖile dindar-muhafazakârları eşitleme çabasındalar.

Kürt sorununu Meclis’te çözeceğiz.” ifadesi de bu propagandanın bir uzantısıdır.

Kökü kurutulmakta olan terör örgütlerini güçlü gösterme, böylece halk üzerinde hakimiyetkurmafaaliyetleri alenileşmiş durumda.

Bu münasebetle 14 Mayıs 2023 seçimleri, sadece Türkiye için değil, bölge ve dünya siyaseti içinde hayatidir.

Emperyalistler için de dönüm noktası olacaktır.

Nasıl olmasın ki?

Doğu Akdeniz-Libya, Eğe, Afrika, Karadeniz-Ukrayna, Kafkasya-Azerbaycan-Gürcistan- Ermenistan ve Asya’nın geleceği 14 Mayıs seçimleriyle şekillenecek.

Türkiye, konumunu muhafaza edebilirse Batı’ya sıkışmış emperyalist dünyanın, ekonomik ve siyasi krizi derinleşecek ve çöküşü hızlanacaktır.

Bu çöküşü durdurabilmek için terörü aparat olarak kullanmaktalar.

Teröristleri en üst düzeyde ziyaretlerle, madalyalarla taltif etmekteler.

Türkiye’de istenilen sonuç” elde edilemezse doğrudan müdahale edebileceğinden bahsediliyor.

Çok endişeliler…

Bir zamanlar endişelerini “genç subayları” üzerinden açıklıyorlardı, şimdi ilk ağızdan açıklamak zorunda kalıyorlar.

Türkiye’nin kat ettiği mesafe bundan da anlaşılabilir…

Son 10 yılda yapılanlar bile mücadelenin çetinliğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.

2011 seçimleri sonrası Uludere provokasyonu,

7 Şubat 2012 MİT Başkanı ve Başbakan’ı tutuklama girişimi,

27 Mayıs 2013 Gezi Darbe Girişimi,

17-25 Aralık 2013 Emniyet Darbe Girişimi,

6-8 Ekim 2014 Kobani (Aynel Arap) katliamı

7 Haziran 2015 seçimleri sonrası 10 Ekim Gar Katliamı)

1Kasım 2015’te yenilenen seçim sonrası 2 Kasım’da FETÖ yayın organı Nokta dergisinin “ Türkiye’nin iç savaşı başlıyor.” manşeti…

Ve,

2016’nın İlkbaharına kadar süren çukur terörü…

15 Temmuz’da işgal girişimi…

Bitmedi;

24 Temmuz 2018 seçimlerinden sonra Ağustos’ta da ekonomik saldırı başlattılar.

Şimdi;

Türkiye’yi teröre entegre etme telaşındalar….

Joe Biden16 Aralık 2019'daNew York Times'ın hazırladığı TheWeekly programında: "…Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli." Burada tabii ki “Kürt nüfus”tan kasıt: terör örgütü PKK’dır.

Meclis’te çözmek”ten bahsedenler bu yapının uzantıları olduklarını artık gizleme gereği bile duymuyorlar.

Cesaretleri ABD’den

Darbe ile değil, seçimle." diyerek de darbeciliğini tersinden açıklamış oluyordu.

Emperyalizmin tetikçileri emirleri harfiyen yerine getirmek için kendilerini telef ediyorlar.

Türkiye’nin aleyhine her şeye gözü kapalı talipler.

Etnik, mezhebi her türlü rengi, çatışma aracı yapma peşindeler.

Seçim bürolarına ateş açılması, faillerin bunu Atatürk için yaptığını, cesur olunması gerektiğini söylemeleri, seçim sonrasında da yıkıcılığın yığınaklarındandır.

Endişeli emperyalistler…

"Özellikle de Doğu Akdeniz'deki petrol faaliyetleri gibi uğraşması çok uzun süren birçok diğer konu… Ama cevabım şu; evet endişeliyim."

Durmak yok endişelendirmeye devam…

15 Temmuz zaferiyle 14 Mayıs aynı…