2015'TE EDEBİYATIN HALLERİ
Bir yılı geride bırakınca herkes kendine göre dönüp de bir yılın nasıl geçtiği muhasebesini yapar. Eksileri, artıları, gönlümüzü okşayan yanları, içimizi daraltan yönleri derken ortaya geçmiş bir yılın çetelesi çıkar.
Türkiye, son yılların en karmaşık ve hareketli zamanlarını yaşadı. Hala da yaşamaya devam ediyor. Siyasi yönden yaşananlar insana bazen pes dedirtecek denli ruhumuzu daraltacak olaylardı. Bugün bile yaşananları düşününce ne büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Tek umudumuz şudur; tarihte birçok badireyi atlatmış bu millet, içindeki hainleri temizledikçe en kısa zamanda tekrar özlenen günlere kavuşacaktır.
Bütün yaşananların ötesinde edebiyat olarak da çok renkli ve canlı bir yılı geride bıraktık. Kitaplar, etkinlikler, gönlümüzü hoşnut eden çalışmalar oldukça içimizdeki umut yeşermeye devam etti. Edebiyat varsa hala içimizin bir yerlerinde umut var demektir.
Kendi adıma söyleyecek olursam oldukça yoğun bir yılı geride bıraktım. CNR kitap fuarı, İstanbulensis Şiir Akşamları, Tokat'ta gerçekleştirdiğimiz Ak Zambaklar Şiir Akşamları, Tataristan'ın başkenti Tatar'da gerçekleşen Türkçenin Uluslararası Şiir Akşamları, Konya Kutlu Doğum Programı, Okur Kitaplığı'ndan çıkan şiir kitabım Konuştukça Memleket, MGV Yayınları arasından çıkan Deneme Çekimi kitabım, Dil ve Edebiyat Derneği Tokat Şube Başkanlığı görevine gelmem, dergiler, şiirler, öyküler, programlar derken dopdolu bir yılı yaşamış oldum.
Bosna Hersek Milli Şairi Cemalettin Latiç'i ve Kosavalı şair Zeynel Beksaç'ı Dil ve Edebiyat Derneği Tokat Şubesi olarak Tokat'a getirmemiz ve onlarla birlikte birçok ismi Tokatlılarla buluşturmamız unutulmayacak çok önemli anlar arasındaydı.
İstanbul elbette birçok alanda başı çektiği için edebiyatımızın da başkenti bir şehir. Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nde Mahmut Bıyıklı'nın başkanlığı ile Türkiye'nin her yerinden takdirle ve iç geçirerek takip edilen programlar gerçekleşti. Hala da devam eden programlar var. Mahmut Bıyıklı-Hüseyin Akın ikilisinin rehberliğindeki programlar unutulmayacaklar arasına şimdiden girdi bile. Dergiler, Edebiyat Günleri, Fethi Gemuhluoğlu, Nurettin Topçu, Mustafa Kutlu programları ilk akla gelenler.
Öykünün yılı oldu diyebileceğim bir yıl yaşadık. Kitaplar, dergiler, öykü programları derken öykülerimiz, öykücülerimiz yoğun günlerin arasında gündemde kalmayı başardı. Ercan Köksal, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Hasibe Çerko, Emine Batar, Hasan Kaya, Necati Mert, Necip Tosun 2015'te bende kalan isimler.
Şiir her zamanki diriliğiyle yine aramızdaydı. Yeni çıkan kitaplar ve dergiler şiirin canlılığına katkı sağlamaya devam etti. Yeni çalışmaların olması, şiir atölyeleri, gençlerin şiiri merkeze alan dergiler çıkarmalarıu2026 bize umut veren gelişmeler arasında sayılabilir.
Ödüller, ödül alanlar da gündemimizde yer tutan gelişmelerdendi. Benim için en kayda değer olan şudur; Ülkemizin Cumhurbaşkanının edebiyat ödülleri törenlerinde bizzat bulunması, programın akışını yönetmesi, ustalara verdiği değer de unutulmayacaklar arasındaydı.
2015'te dergilerde yaşanan bayrak değişimine en son Dergah dergisi de katıldı. Edebiyat Ortamı, Hece, Türk Edebiyatı ve Dergah dergisi 2015'te yayın yönetmenini değiştiren dergilerimiz. Yeniliklerle yoluna devam eden dergilerimiz iyi ki edebiyatımız dünyamıza ses vermeye devam ediyor. Şöyle bir düşünüyorum da dergilerin olmadığı bir edebiyatın can damarları kopmuş gibi olur herhalde. İyi ki dergiler var.
Ülke gündemine zıt bir edebiyat gündemini geride bıraktık 2015 ile. Söylenen her sözün kalplerde yer tutması en büyük dileğimiz. Söz ustalarına hak ettikleri değerin verildiği, söz emeğinin göz ardı edilmediği yeni zamanlar diliyorum.
