2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilan edildi...
Yıl boyunca yapılacak etkinliklerin koordinasyonunu Kırıkkale Üniversitesi yapacak.
Kırıkkale Üniversitesi Sayın Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Koordinasyon Merkezini kurdu, yurt içi ve yurt dışındaki üniversite ve kurumlarla çalışmalarına devam ediyor.
Niçin böyle bir yıla ihtiyaç duyuldu?
İslam ve bilimin asla yan yana gelemeyeceği yılardır zihinlere sokulmaya çalışıldı. İslam, gelişmeye, bilime karşı gösterildi, Bu anlayış, din ve millet düşmanlığının en vurucu silahı yapıldı.
Prof. Dr. Fuat Sezgin: "Müslümanlar; ilimler tarihindeki muazzam yerlerini bilmedikleri için veya yanlış bildikleri için; Avrupalılar karşısında büyük bir aşağılık duygusu içindeler. Benim amacım onlara atalarının ilimler tarihindeki muazzam yerlerini göstermek ve öğretmektir." diyor.
Tarihi, mazisi yağmalanan bir milletin, ümmetin tek başına sesi ve gücü olmak işte böyle bir şey...
Tanzimat'ın züppeleri Osmanlı'yı bu aşağılık duygusunun esaretiyle yıktı. "Biz adam olmayız." düşüncesini nesiller boyu zerk ettiler.
İslamın bilimle, ilimle bağdaşmadığı yalanını kendilerine ilke kabul ettiler. Bayraktan hilali kaldırmayı, camilere masa, sıra konulmasını, camilerin kiliseye benzetilmesini istediler. Kuran eğitimini, öğretimini yasakladılar.
Başörtüsü düşmanlığını da bu aşağılık duygusu beslemekte.
Köhne fikir, örümcek kafa, gerici, mürteci, yobaz, çağdışı vb. kavramları İslam için uydurdular...
Darbelerin tek gerekçesi "İrtica"idi. İrtica ile mücadele adı altında her türlü zulmü bu millete reva gördüler.
Bu zihniyet, hâlâ dayatmalarını sürdürme çabasında.
"Zulüm 1453'te başladı." diyenler, Kabataş İskelesi'nde başörtülünün üzerine işeyenler, "Osmanlı'da herkes köleydi." hezeyanı içinde olanlar aşağılık duygusunun empoze edildiği zavallılar.
İslam dünyası bir cenderenin içinde. İçten ve dıştan kıyıcı ve kanlı saldırıların hedefinde.
Terör örgütleri ve Vahabilik, Selefilik gibi akımlar daha sinsi ve daha yıkıcı olabiliyorlar. Bunların, İsrail'in ABD'nin, Batı'nın, Bağdat'ın, Şam'ın müzelerini, tarihi eserlerini yağmalamasından hiçbir farkı yoktur.
" Prof. Dr. Fuat Sezgin, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi’nin (Geschichte des Arabischen Schrifttums) ilk cildini, 1967 yılında yayınladı. 18 ciltten oluşan bu kapsamlı eserin (GAS), muhtelif ciltlerinde bulunan konulardan bazısı şöyledir: Kur’an ilimleri, hadis ilimleri, tarih, fıkıh, kelam, tasavvuf,şiir, tıp, farmakoloji, zooloji, veterinerlik, simya, kimya, botanik, ziraat, matematik, astronomi, astroloji, meteoroloji ve ilgili alanlar, dilbilgisi, matematiksel coğrafya, İslâm’da kartografya, İslam felsefe tarihi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin’in olağanüstü gayretleri ve çalışmalarıyla ikinci bir müze 2008 tarihinde içerisinde yaklaşık 700 eserin olduğu ve bu eserlerin tamamına yakını saygıdeğer hocamızın çabalarıyla bağış olarak kazandırılmış, İstanbul Gülhane Parkı içerisindeki binada bütün milletimize armağan edilmiştir. Bu müzeler, Müslüman bilim adamlarının yüzyıllar boyu insanlığa armağan ettiği icat ve keşiflerini bilim tarihinin değişik disiplinlerdeki evrimini kapsamlı bir şekilde sunmakta olup kendi sahasında dünyada bir yenilik arz etmektedir. Astronomi, coğrafya, gemicilik, zaman ölçümü, geometri, optik, tıp, kimya, mineraloji, fizik, mimari, teknik ve harp tekniği sahalarında sistematik bir düzenle sergilenen eserler, İslam Bilimlerinin büyük keşif ve muazzam buluşlarını göstermekle birlikte bu keşif ve buluşların değişik yollardan Avrupa’ya geçip orada kabul bulduğunu ve alınarak özümsendiğini nefis bir görsellikle ziyaretçilerine apaçık bir şekilde sunmaktadır." (kku.edu.tr'den kısaltılarak alınmıştır.)
Bu bilgiler ortaokul ve liselerde ilgili ders programlarına yansıtılmalıdır. Bilim Tarihi adıyla müstakil ders olarak MEB, programına almalıdır.
Prof. Dr. Fuat Sezgin 30 Haziran 2018'de vefat etti. İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi yanına defnedildi.
Ruhu şad olsun!..
