Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2409.05
BIST 100
10099.57
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 May 2017

2019'DA NE OLUR?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne "EVET" dememin en önemli sebebi, bu modelin "kutuplaşmayı" azaltacağına olan kuvvetli inancımdı.

Millemiz "EVET" dedi, inşallah kutuplaşma gittikçe azalacak.

Kutuplaşma kötü bir şey.

Beraberinde çok koyu bir "kimlik siyaseti"ni getiriyor.

İnsanlar, kendilerine yakıştırdıkları veya yapıştırdıkları kimliğin, bir "ideoloji"nin veya bir "kişi"nin arkasına sığınıyor ve oradan "karşıt" görüşlere saldırıyor.

Her ideolojinin kendisine göre doğrusu, hatta kutsalı var.

Bunlara "kulüp taraftarlığı" ölçüsünde bağlılık söz konusu oluyor.

Sonrau2026

Bir nokta geliyor kiu2026

Bir bakıyorsunuz ki;

Her dönemin "kazananları" ve "kaybedenleri" aslında çok önceden belirlenmiş!..

Kıvrak, oynak zatlar, "yeni dönem"de de yerlerini almış.

Bu da zaman içinde gerginlikleri yol açmış; dışlanan kesimler, dışlanan bireyler, seslerini gittikçe arttırarak memnuniyetsizliklerini ortaya koymaya başlamışu2026

İşler sarpa sarmaya, basınç dayanılmaz boyutlara gelmeye başlayınca da, "düzen"de bir takım ayarlamalar yapılmış.

İsimler değişmiş, "yeni" siyasi akımlar öne çıkartılmış.

Yeni umutlara gaz verilmişu2026

Böyle bir oyunu2026

Bunu görmedik mi hep; büyük zaferleri kazananlara birkaç övgü, zafer meydanına sonradan meydana gelenlere ganimet!..

Bu ganimetin paylaşımında kavga çıkması da mevzuun tabiatına uygun bir durum.

Zira;

kaynaklar sınırlı, arzular sınırsız.

Kavga kaçınılmaz!..

Bu durumda bir "yönetimin" yapabileceği en iyi şey, toplumsal mutabakat halkasını mümkün olduğunca genişletmek olmalı.

Ben Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne "EVET" derken şöyle düşündüm:

"Toplumun uzun yıllar boyunca iktidarda temsil edilmeyen kesimlerinde feci halde gaz birikimi oldu. Ortada böyle bir birikim varken, ülkenin koalisyona mecbur kalması, büyük sorunlara yol açar.

Uzun yıllar boyunca 'yönetim mekanizmalarının' dışında kalan kesimler, kaynaklara saldırır.

Koalisyonun tarafları birbirlerini yer, hükümet kısa sürede dağılır, yeniden seçim yapılır, yeni bir koalisyon kuruluru2026

Bir noktada da ülke bölünür!

Yeni sistem, koalisyonların önünü kapatıyor.

Her Cumhurbaşkanlığı adayını, yüzde 50 artı 1'i yakalamaya zorluyor.

Her aday için farklı kesimlerin de desteğini almak zaruri hale geliyor.

Bu ülkede yüzde 21'le iktidar olan partiler gördük. Mesela, müteveffa Ecevit'in partisi böyle iktidara gelmişti. Bu olmasın; ülkeyi yöneten, her 'legal' kesimi temsil etsin. Biz de her legal kesimi temsil etme gayretindeki adaylar içinden tercihte bulunalım."

Şimdiiiu2026

Sayın Erdoğan ve 2019'un diğer muhtemel adayları, "yüzde 50 artı bir"i hedeflemek mecburiyetinde.

Bu çıtayı sadece Sayın Recep Tayyip Erdoğan aşabiliyordu.

Bundan sonra, bu iddiaya sahip başka adaylar da çıkar umarım.

"Er meydanı."

Millet kimi tercih ederse, Sayın Erdoğan'ın kabulü.

Sayın Erdoğan, 2019'da bir kez daha kazanacak olursa, artık diğerleri için de, bükemedikleri bileği öpmekten başka çare kalmayacak.

Bu sistem, en çok karşı çıkan CHP'yi bile yumuşatacak ve geleneksel olarak kavgalı olduğu kesimlerin de desteğini aramaya mecbur edecektir.

Bundan sonra, "sertlik" yok.

"Dışlamak" yok.

"Kan dökmekle" veya "denize dökmekle" tehdit edene ekmek yok!..

Böyle şeyler yapmaya devam ederseniz, Cumhurbaşkanlığı seçimini asla kazanamazsınız.

Partinizde "sıradan bir dernek" haline gelir!..

Ben bu sistemi gittikçe daha fazla sevmeye başladım!..

Başlıktaki sorunun cevabına gelince;

2019'dan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın, ülkenin yolunun açılacağına inanıyorum.

Milletimiz, yanlışta ittifak etmeyecektir.

Onun verdiği karar her durumda en doğrusu olacaktır.

Bu sistem yanlış karar verme yolunu da kapatmış bulunmaktadır.

Farklı kesimlerin gönlünü kazanabilen ipi önde göğüsler.

Şimdi; söz de karar da milletin!..

Buna itirazı olan, 2019 Cumhurbaşkanlığı Seçim Kampanyası'nda söylesin de görelim!..

Kıvranma CHP, eninde sonunda milletin önünde eğileceksin!..

BUNA GÖRE AYARLA KENDİNİ!

Demem o ki;

Bundan sonrau2026

Gönül kazanmanın yollarını arayıp bulmak durumunda her siyasi akım.

Düşmanları azalt, dostları çoğalt.

"Zorlaştırma kolaylaştır.

Nefret ettirme sevdir."

Erzurum usulü başarıya "EVET"!

Hak-İş'in 1 Mayıs etkinliklerine iştirak için geldiğimiz Erzurum'da "dedikodu" işitmemenin mutluluğu içindeyiz.

Yaniu2026

"Fazla dedikodu işitmemenin" diyelim.

Birileri bizi kenara çekip "İl Teşkilatı"ndaki bazı zatlar hakkında olmadık şeyler söyledi amau2026

Böylesine güzel bir günde, bunları duymazdan gelmek çok daha iyi.

Ne güzel; burada "EVET"in yükünü çeken AK Parti ve MHP tabanları iyi anlaşıyoru2026

Çok daha dikkat çekici olanı, Erzurum'da Belediye ile İl Teşkilatı uyum içinde çalışmış.

En azından, "aralarında" problemler varsa bile, bunu alana fazla taşımamış.

Referandum kampanya süreci boyunca gittiği her yerde, AK Partililerin kendi başkanları için ortaya attıkları "yolsuz, FETÖ'cü" iddialarını işitmekten bunalmış bu kardeşiniz, Erzurum'da bir nebze huzur bulmuş durumda.

Efendim;

Erzurum, Büyükşehir Belediyeleri arasında "EVET" birincisi; oran, yüzde 74 buçuk.

AK Parti ve MHP tabanları önemli oranda "ittifak" yapmış burada; Ak Parti'nin 1 Kasım oyu 68.1, bunun üzerine 6-7 puanlık MHP oyu eklenmişu2026

Onca tezvirata rağmen önemli.

Malu00fbm; FETÖ Erzurum'lu; buradan milyonda bir arızalı tip çıkarmış, en arızalısı da bu.

FETÖ ihanetine en büyük tepkiyi veren illerden biri de Erzurum.

Erzurum, Meral Akşener takımının da gözüne kestirdiği illerimizden, onlar da burada nal toplamış durumdalar.

Bu güzel sonucu neye bağlarsınız?

Her yer için aynı gerçek;

Reis'in gücü;

Recep Tayyip Erdoğan'ın çekim gücü

MHP tabanının desteğiu2026

Veu2026

İki başarılı Erzurumlu;

Biriu2026

Kabine'nin tartışmasız en başarılı isimlerinden biri -hatta belki de en başarılısı, -Binali Yıldırım ile çekişirler- Recep Akdağ'ın Erzurumlu olması.

Bu Erzurum için çok büyük güç.

Recep Akdağ, dünyanın gıptayla izlediği sağlık reformlarımızın mimarı.

Erzurum'un Recep Akdağ gibi bir bakana sahip olması önemli.

Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Milli Görüş'ün "Belediyecilik Destanları" yazdığı dönemlerin efsane isimlerindendi.

Bir vakitlerin kurtarılmış bölgelerini imar eden, mamur hale getiren Mehmet Sekmen, Erzurum'a tam manasıyla çağ atlattı.

Erzurum cazip şehir, teşviklerden en fazla istifade eden ve edecek illerimiz arasında.

Cazibe Merkezleri Programı'ndan en fazla yararlanacak illerdenu2026.

Kış turizminde bir dünya markası Erzurum.

Olimpiyat kayak şampiyonlarımız da çıkacak inşallah Erzurum'dan.

Yaniu2026

Uzatmayalım; bir şehrimizin yükselebilmesi için, sağlam bir Bakan, sağlam bir belediye başkanı yetiyor neredeyse.

İşte Erzurum bu ikisini yakaladı.

Yükseliyor.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan; AK Parti'nin başına geçtiğinde, başarılı merkezi ve yerel yöneticileri bir araya getirebilir umarım.

Getirebilirse, illerimiz patlar.

HAK İŞ Bildirisi'nde ilk Madde: Taşeron Meselesi!..

Erzurum'dan yazıyoruz.

Hak İş, 1 Mayıs'ı Erzurum'da kutlamaktau2026

Genel Başkan Mahmut Arslan ile sohbetlerimizde, hep bu "taşeron" konusu gündeme geldi.

Alandaki işçilerle konuştuk; "taşeron" meselesi orada da ağırlıklı gündem maddesi.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki "EVET" cephesi için bu konu son derece önemli.

Bu Hak İş'in 1 Mayıs Bildirisi'ne de yansımış durumda.

İlk madde,

"HAK-İŞ olarak, 1 Mayıs kutlamalarında;

  • Taşeron İşçilerine Kadro istiyoruzu2026"

Sonrasında da şunlar var:

  • Geçici ve Mevsimlik İşçilerin Sorunları Acilen Çözülsün istiyoruz,
  • Yürütülmekte olan Kamu Sözleşmelerinin hızla, sosyal diyalogla ve taleplerimizin doğrultusunda sonuçlanmasını istiyoruz,
  • Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet diyoruz,
  • Referandum sonrası uyum yasalarının daha demokratik bir Türkiye için en geniş diyalogla hazırlanarak hızla hayata geçirilmesini istiyoruz.16 Nisan'da; oylanan 18 maddelik anayasa değişikliğinin, Türkiye'nin demokratik geleceği için yeni bir MİLAT oluşturduğunu biliyor ve önemsiyoruz.