Dolar (USD)
32.35
Euro (EUR)
34.58
Gram Altın
2383.80
BIST 100
10173.14
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


22 Mayıs AK Parti Kongresi

Davutoğlu'nun görevi bırakmasından sonra dün AK Parti kongresi yapıldı. Kongreye Binali Yıldırım tek genel başkan adayı olarak girdi. Kongrede Genel Başkanın yanında MKYK başta olmak üzere parti yönetiminin yeniden şekillendi. Yeni AK Parti yönetimi, partili Cumhurbaşkanlığı modelini içselleştiren yeni bir yönetim olacaktır. 22 Mayıs Kongresi, partili Cumhurbaşkanlığı modelinin fiilen ve alenen deklare edildiği model olarak tarihe geçecektir.

Kongre öncesi Meclis'te yapılan dokunulmazlık oylamaları, büyük kaygı ve endişelere neden oldu. İlk turda gerekli sayının sağlanamaması nedeniyle dokunulmazlık değişikliğinin referanduma sunulması ihtimali, büyük bir kaygının oluşmasını sağladı. İkinci turda değişiklik teklifine 367'inin üstünde evet oyunun çıkması, dokunulmazlık teklifinin referanduma sunulmasına gerek bırakmamıştır. Ancak dokunulmazlık oylamaları, ana muhalefet partisi konumundaki CHP'nin tartışmaların merkezine oturmasına neden olmuştur. CHP'nin dokunulmazlık oylamaları sırasındaki farklı tavırları sorgulanmaktadır. CHP ile ilgili yapılan tartışmalarda iki konu öne çıkmaktadır. Birincisi CHP, dokunulmazlık konusunda ilkeli ve tutarlı bir duruş sergilemek yerine daha önce kamuoyuna deklare ettiği tutumunun aksine ikili tavırlar ortaya koyabilmektedir. Bu durum CHP'nin ilkesizliği olarak okunmaktadır. İkinci önemli nokta, CHP'nin sol kimliği ciddi bir şekilde tartışılmaktadır. CHP'nin sol ve sosyal demokrat bir parti olmadığı yüksek sesle dile getirilmektedir. CHP'nin sol bir parti değil, resmi ideoloji partisi olduğu artık yüksek sesle söylenmektedir. Önümüzdeki günlerde MHP'de yaşanan sorunların bir benzerinin CHP yönetiminde ve tabanında da yaşanabileceğini güçlü bir ihtimal olarak öngörebiliriz. Genel Başkanını ve yönetimini değiştiren AK Parti'de büyük sıkıntı yaşanmazken, dokunulmazlık oylamaları nedeniyle ana muhalefet partisi CHP'de büyük tartışmaların yaşanması ilginç bir noktadır.

Davutoğlu'nun görevi bırakması, AK Parti'de bazı kesimlerin umduğunun aksine büyük bir yarılma ve krize neden olmamıştır. Davutoğlu'nun süreç içindeki olgun ve sağduyulu duruşu, ülkemiz siyasetinde örnek olarak anılmayı hak etmektedir. AK Parti, 22 Mayıs kongresine Binali Yıldırım etrafında kenetlendi. 22 Mayıs Kongresi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fiilen partiyi ve hükümeti yöneteceği yeni bir dönemin adıdır. Başka bir ifade ile 22 Mayıs sonrasını, İkinci Erdoğan Dönemi olarak niteleyebiliriz.

22 Mayıs sonrasında yeni AK Parti yönetiminin önünde içte ve dışta ağır bir gündem bulunmaktadır. İçeride gündemi HDP'lilerin dokunulmazlıkları ve PKK ile yürütülen mücadele belirlemektedir. AK Parti, HDP ve PKK'nın birbiriyle özdeş olduğunu ifade ederek dokunulmazlıkların PKK ile mücadelenin bir parçası olduğunu düşünmektedir. AK Parti açısından, dokunulmazlıkların kaldırılması bir demokrasi sorunu değil, bir güvenlik sorunudur. 22 Mayıs sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin gündeminde hiçbir şekilde çözüm süreci benzeri bir projenin olmadığı, net bir şekilde ortadadır. İçeride gündemde olmaya devam edecek ikinci konu, Paralel Yapı ile mücadelenin daha kararlı bir şekilde sürdürüleceği görülmektedir. Binali Yıldırım yönetimindeki AK Parti ve hükümet, MGK tarafından terör örgütü statüsünde değerlendirilen Paralel Yapıyla daha sistematik ve bütüncül olarak mücadele edecektir ve Paralel Yapıyla mücadelede hiçbir kesinti olmayacaktır. Yeni hükümeti dışarıda bekleyen en büyük sorun, Suriye savaşıdır. Hükümet, önümüzdeki dönemde sığınmacılar sorunu gibi karmaşık boyutlar içeren Suriye sorununda etkinliğini korumak için askeri müdahale dahil bütün seçenekleri sürekli olarak değerlendireceği yoğun bir gündemle karşılaşacaktır.

AK Parti'nin 22 Mayıs sonrası süreçteki söylemi dava ve milli irade etrafında şekillenecektir. 22 Mayıs kongresinin sloganının "Kutlu Yola Devam" olması bu bağlamda anlamlıdır. 2002 yılında muhafazakar demokrasi söylemiyle yola çıkan AK Parti, 22 Mayıs sonrasında meşruiyetini milli iradeden alan dava kavramı etrafında yeni bir misyon ve mefkure oluşturmaktadır. 2023 Hedefleri, 22 Mayıs sonrasının dava ideallerine dönüşmüş durumdadır. Binali Yıldırım'ın icracı ve projeci kişiliğiyle 2023 hedeflerinin gerçekleşmesini sağlayacak politikaları hayata geçirmesi en büyük beklentidir. 22 Mayıs kongresi, Erdoğan liderliğinde AK Parti'nin yeniden doğuşunu simgeleyen bir kongre olarak tarihe geçecektir.

AK Parti'nin vizyonunu, kadrosunu ve rotasını belirleyen güç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Binali Yıldırım, Erdoğan'ın belirleyeceği rotaya göre 2023 hedeflerinin gerçekleşmesini sağlayacak iletişim, ulaşım, eğitim ve altyapı alanlarında büyük projeleri uygulayacaktır. 22 Mayıs Kongresi, AK Parti'nin ANAP'ın veya DYP'nin akıbetine uğramayacağını, sağlama alma kongresidir. Türkiye, 22 Mayıs sonrasında Hakim Parti, Hakim Başkan modelini fiilen ve aleni bir şekilde yaşayacağı bir döneme girmiş bulunmaktadır.