Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.64
Gram Altın
2405.57
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Mart 2022

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Her yıl 8 Mart tarihinde coşkuyla kutlanan Dünya Kadınlar Günü ne yazık ki kuzeyimizde yaşanan acı olaylar nedeniyle bu yıl hüzünlü geçti.

Bu anlamlı gün vesilesiyle pek çok kurum kadınlara dair istatistikler yayımlıyor. Kadının toplumdaki yeri, sosyoekonomik durumu, eğitim düzeyi, istihdamdan aldığı pay gibi göstergelerde elbette kısa vadede önemli değişiklikler gerçekleşmiyor. Daha uzun periyotlara bakıldığında ise başta eğitim ve sağlık olmak üzere bazı alanlarda gözle görülür iyileşmeler kaydediliyor. Örneğin bundan 20-25 sene önce zorunlu eğitimi tamamlayan kız öğrencilerin önemli bir bölümü devam etmeyi düşünmüyorlardı.

Bugün ise ülkemizde son yıllarda hızla artan üniversitelerin de katkısıyla yükseköğretim mezunu kadınların sayısı yükseliyor.

TÜİK verilerine göre; 25 ve daha yukarı yaştaki kadın nüfusta en az üniversite mezunu olanların oranı, 2008 yılında yüzde 7,6 iken 2020 yılında yüzde 19,9'a çıkmış.

Okuryazar olmayan kadın nüfusun toplam kadın nüfusundaki payı 2010 yılında yüzde 14,6 iken 2020 yılında yüzde 6,5’e inmiş.

Kadınların eğitim seviyesi arttıkça, üst düzey iş kollarındaki cinsiyet dağılımı da kadınların lehine değişiyor.

Cinsiyete göre üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki kadınların oranı 2012'de yüzde 14,4 iken 2020 yılında bu oran yüzde 19,3'e yükselmiş. Geçen 8 yılda bu oranın 4,9 puan artması rakamsal olarak bakıldığında belki çok anlamlı gelmiyor ama özellikle özel sektörde çalışan kadınların yönetici olabilmeleri için erkeklerden en az iki kat daha fazla emek verdiğine de dikkat çekelim.

Yükseköğretimde görevli öğretim üyelerinin cinsiyet dağılımına bakıldığında; 1995-1996’da 33 bin 779 erkek, 16 bin 480 kadın akademisyen mevcutken, 2020-2021’de erkeklerde bu sayı 98 bin 218’e, kadınlarda ise 81 bin 467’ye yükselmiş. Diğer bir ifadeyle 25 yıl önce yükseköğretimde görevli erkeklerin sayısı kadınların 2 katı iken bugün aradaki farkın neredeyse kapandığını görüyoruz.

Cinsiyete göre milletvekili sayısı ve meclisteki temsil oranında kadın nüfus ağırlığının yıllar itibariyle artmış olması da olumlu bir gelişme. 1995 yılında 13 milletvekili ile kadınların meclisteki temsil oranı yüzde 2,4 iken 2021’de ise 101 milletvekili ile bu oran yüzde 17,4’e çıkmış. Ancak toplam nüfusun yarısını oluşturan kadınların meclisteki temsil oranının beşte bir bile olmaması düşündürücü.

Cinsiyete göre büyükelçi sayısı ve oranına bakıldığında; 1996 yılında sadece 3 olan kadın büyükelçi sayısı 2021’de 73’e çıkarken, oransal olarak ise yüzde 1,8’den yüzde 26,5’e yükselmiş. Kadın diplomatların sayısının ve etkinliğinin artması, ilgili ülkenin kadına verdiği değeri tüm dünyaya göstermesi açısından önemli bir unsur. Bu yüzden dış gelişmelerin yoğun olarak yaşandığı bilhassa şu günlerde kadın diplomatlarımızın daha fazla ön plana çıkmasını isterdik. Savaşlarda en çok kadın ve çocukların mağdur olduğu düşünüldüğünde müzakere masalarında kadınların yeterince yer almaması da üzücü bir durum.