Dolar (USD)
32.25
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2430.74
BIST 100
10085.92
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Eylül 2018

​​​​​​​Sûr’u kim üfleyecek?

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk ‘2023’e Doğru Türk Eğitim Sistemi-Bulma Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada “Türkiye’nin eğitimde kıyameti koparması lazım” ifadesine yer verdi…

Geçen haftaki yazımda “Kıyameti koparmak…” başlığı altında konuyu değerlendirmeye çalışmıştım. Okumayanlara okumaların öneririm…

Bu yazıya aldığım geri bildirimlerde “bunları kim yapacak” sorusu da vardı… Zaten Sayın Bakan Beyin açıklamasında bir kişi ve kurumda ziyade “Türkiye’nin” eğitimde kıyameti koparması gerektiğine dikkat çekilmektedir…

Eğitimde kıyameti kim koparacak tartışmasına girmeden kültürümüzde/inançlarımızdaki kıyametin kopmasına bir göz atalım:

Kıyamet

Dini kaynaklara göre kıyamet bir alete üflenmesi ile ilan edilen bir kozmik olaydır. İslami kaynaklarda kıyametin kopması aktarılırken “Sûr’a üflenmekten” bahsedilmektedir. Kaynaklara göre Sûr; üfleme âleti manasındadır…

Kıyamette Sûr’a kaç defa üfürüleceği konusunda da çeşitli görüşler vardır. Burada iki tekrarlı olacağı daha fazla kabul görmektedir. TDV İslam Ansiklopedisi’nde (cilt: 37; sayfa: 534) şu bilgilere yer verilmiştir:

“Sûr’a birinci üfürülmeyle bazı istisnalar hariç bütün canlıların ölecek, ardından Sûr yeniden dirilişi için ikinci kez üflenecektir. Sûr’a İsrâfil’in üfüreceği şeklinde genel bir kabul bulunmakla birlikte bazı rivayetlerde bu iş için iki meleğin hazır beklediğinden söz edilmektedir.”

Özetleyecek olursa bir kıyamet tablosunda şu hususlar vardır:

(1)- Geneli kapsayan bir olay olması (büyük kıyamet) …

(2)- Külli iradeyi temsilen büyük bir meleğin görev yapması…

(3)- Dünya hayatının sona erdiren Sûr’a birinci üfleme…

(4)- Yeniden diriliş için ikinci bir üfleme…

Bu hususları dikkate alarak bazı dostlarımızın haklı olarak sorduğu “eğitimde kıyamet kopacaksa mevcut sistemin yok edilmesi ve yeni den diriliş işlemini kim yapacak” sorusuna cevap aranması gerekir…

Değişiklik büyük mü küçük mü?

Eski sistemde Türk Eğitimine yön veren iki kurum vardı: YÖK ve MEB… Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise bu kurumlar yanında Cumhurbaşkanına bağlı ofis ve kurullarda eğitim konusunda görev alacak... Bu kurulların temel politikaları üretip; icrai görevleri geleneksel kurumlara mı bırakacağı daha henüz açıklığa kavuşmamıştır…

Bu tabloda “Büyük Kıyameti” (eğitim sisteminin tamamen değişmesi diye de okuyabilirsiniz) koparmak için merkez üssünü iyi belirlemek gerekir…

Kimin yapacağı tartışmalarını fazla uzatmadan büyük bir değişimin zor olduğunu söyleyebiliriz…

Büyük kıyamet yanında küçük kıyamete de dikkat çekilmiştir… Büyük Kıyamet’e kadar geniş olmayan ve etkisi sınırlı olan (Ör. depremler, tufan, sel vs) olaylara “Küçük Kıyamet” denilmiştir…

Eğitimde büyük kıyameti koparmak zor ise hiç olmazsa sınırlı etkisi olan değişiklikler yapılamaz mı? Örneğin eğitim yöneticisi konusunda küçük bir kıyamet koparılamaz mı?

Eğitim yöneticisi…

Ya hep ya hiç anlayışı ile başlayan çalışmalar çoğu zaman tamamlanamadan gündemden düşmektedir… Mevcut sistemi ak-kara mantığı ile değerlendirmek yerine güzel-çirkinin bir karışımı olduğunu dikkate alarak işe başlarsak sınırlıda olsa (Küçük Kıyamet) değişiklikler yapabiliriz…

İlla bir değişiklik yapılacaksa eğitim yöneticisi konusuna tekrar dikkat çekmek isterim. Bu köşedeki yazılarımda MEB (bk. 21.12.2017) ve üniversitelerde (22-27.02.2018/01.03.2018) yönetici sorunu ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım…

Eğitimde okul müdürü, milli eğitim müdürü dekan atamalarında standart yoktur…

Ne dersiniz bu konuda Sayın Ziya Selçuk küçük bir kıyamet koparamaz mı?

Kıyamet tablosunda birinci hususu bitiremeden yazının soruna geldik… Başlıktaki soruyu büyük kıyamet için soruyorsanız “Yukarıya” bakın derim.

Son Söz: Bina tuğla üstüne tuğla konularak kurulur…