Dolar (USD)
32.19
Euro (EUR)
34.96
Gram Altın
2507.46
BIST 100
10895.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Ekim 2012

ABD, alemi ahmak sanıyor!

Bundan tam bir ay önce kamuoyu pek tartışmadı ama Yeni Şafak'ta çok enteresan bir haber çıktı.

'ABD'den Ankara'ya tuzak teklif' başlıklı haberde, Ankara'ya gelen ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey'in PKK'ya karşı 24 saat anlık istihbarat verme karşılığında Türkiye'ye "Afganistan'da Taliban'la siz savaşın" önerisi getirdiği belirtiliyordu.

Biz ne biliyorduk halbuki?

Yıllardır Amerika Türkiye'ye anlık istihbarat sağlıyor, Türkiye de terörle mücadele ediyor! Bu haberle hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı.

ABD itiraf ediyordu işte, bugüne kadar Türkiye'ye anlık istihbarat verdikleri yalan imiş.

ABD Ordu Başkanı bize geleceğe yönelik şartlı bir teklif de getiriyordu:

"Siz Afganistan'a lojistik ve geri hizmet amaçlı değil, vurucu güç olarak asker gönderin. Biz de PKK'ya karşı anlık istihbarat sağlayalım."

***

Geçtiğimiz günlerde de ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, benzer enteresanlıkta açıklamalar yaptı.

Çok iyi Türkçe bilen Ricciardone'nin her sözü altı çizilesi önemli "mesajlar" taşıyordu.

Ricciardone, "Bin Ladin'e yaptıkları gibi PKK'nın yönetim kadrosuna da suikast yapmayı Türkiye'ye teklif ettiklerini ancak Türklerin bunu kabul etmediğini" söyledi.

Tabi ABD'nin her zaman yaptığı gibi tamamen Türkiye kamuoyundaki "şehitler" hassasiyetine yönelik bir iç politika operasyonuydu bu.

***

PKK'ya karşı anlık istihbaratı bile 'Afganistan'a Mehmetçik' şartına bağlayan, PKK'nın İran'daki kolu olan PJAK'la ilgili Pentagon'da özel birim oluşturan ve onlara destek veren ABD'nin "oyunu"nu fark etmemek imkansız!

"PKK'yı askeri açıdan yenmemiş olmanız ABD'yi çok üzüyor" diyen Ricciardone, en çok da Türkiye kamuoyundaki "ABD'ye yönelik şüphe"nin kendisini üzdüğünü hatta sinirlendirdiğini söylüyor.

Ricciardone'nin sözleri Başbakan Erdoğan'a sorulduğunda Erdoğan, "Şartlar"dan bahsedip şöyle dedi: "Bu konuda bizim de ilgili birimlerimiz çalışmalarını yapıyorlar..."

Evet, herkes her şeyin farkında. ABD kendini akıllı alemi sersem sanıyor ama yanılıyoru2026

***

ABD Türkiye'ye Predatör satmıyor, İHA'ların da (İnsansız Hava Aracı) silahlarını söküp öyle teslim ediyor. Yıllardır Türkiye'nin ısrarına rağmen ABD Türkiye'ye silahlı İHA da satmıyor.

Ama Türkiye'de Predatör var. Aynen atom bombalarının olduğu gibi. Türkiye'de 90 civarında atom bombasının ABD üslerinde bulunduğu ve şifrelerinin sadece onlarda olduğu biliniyor.

Predatörler de İncirlik Üssü'nde ve sadece ABD kullanıyor bunları.

Predatörlerin elde ettiği görüntüler de ilk önce ABD'deki merkezde değerlendirilip sonra uygun bulunursa Türkiye'ye veriliyor.

Uludere olayından çok sonra ABD'den yapılan Predatör açıklamalarını ve Türkiye'de Uludere katliamını araçsallaştırarak hükümet aleyhine kampanyaya dönüştürenleri şimdi bir daha hatırlayın.

Operasyonun uluslar arası ve çok boyutlu olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

***

Suriye meselesinde de ABD seçimleri bahane ederek bölgenin duman altında kalmasına ve Suriyeli sivillerin Esed'in katliamlarına maruz kalmasına göz yumuyor.

Mesela Afganistan'da Mücahitler omuzdan atılan füzelerle Rusların Kızılordu'sunu dize getirdi.

Ama Suriye'de muhalefetin elinde bunlardan yok.

Dolayısıyla Esed'in helikopter ve uçakları sivillerin üzerine sürekli ölüm yağdırıyor.

Muhalifler ellerinde bu füzelerden olması halinde hiçbir uluslar arası güce ve ülkeye muhtaç olmadan rejimi yıkabileceğini söylüyor.

Ancak ne ABD, ne AB, ne Suud, ne Katar hiçbirisi Suriyelilere bu füzelerden vermiyor.

***

ABD her fırsatta Suriye rejimine düşman olduğunu söylüyor ancak kendilerinin de Türkiye'nin de kesinlikle Suriye'ye müdahil olmasını istemediklerini açıklıyor.

Bu, "Esed'i sevmiyorum ama Esed yerinde kalsın" demek.

Çünkü ABD'nin, PKK'nın varlığıyla ilgili "çıkarı" ne ise Esed'in varlığıyla ilgili "çıkarı" da aynı:

"Vurabilirim ama vurmam! Bilgi verebilirim ama vermem" demesi bundanu2026

 
TDV kurban