Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Mart 2023

ABD bahane arıyor

Ukrayna’da devam eden savaş bir yılı geride bırakırken, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı tarihin en ağır ekonomik yaptırımlar beklenen sonucu vermediği görülüyor. Türkiye, barış ve adalet temelinde yürüttüğü dış politikanın bir gereği olarak Batı’nın uyguladığı yaptırımlara katılmadı.

Çünkü Türkiye, bölgenin önemli bir ülkesi olarak hem Ukrayna ile hem de Rusya’yla çok yönlü stratejik ilişkilere sahiptir. İzlediği ‘’denge siyaseti’’ ile her iki tarafla ilişkilerini iyi tutmaya özel bir önem veriyor. Türkiye’nin oynadığı bu rol sayesinde tahıl koridoru açıldı ve büyük bir insani felaket engellenmiş oldu.

Türkiye’nin bu onurlu çabaları, tüm insanlığın takdirini kazanırken, dünyada sürekli çatışma çıkartan ABD’yi rahatsız ettiği anlaşılıyor. Zira geçtiğimiz günlerde yayınladıkları bir raporda ‘’Rusya’ya uygulanan yaptırımların Türkiye üzerinden delindiğini’’ iddia etti.

‘’The Voice of America’’ sitesinde yer alan bir haberde ABD Hükümeti: ‘’Tüm şirketlerden Rusya’ya uygulanan yaptırımlara uymalarını istediği’’ belirtilmişti. ABD Maliye, Ticaret ve Adalet Bakanlığı’nın birlikte yaptıkları açıklamada: Rusya’ya uygulanan yaptırımları delmek için Türkiye’nin önemli bir aktarma noktası olarak kullanıldığı belirtilmişti.

Depremin neden olduğu sorunların açıklığı, çözümlerin acilliği ortadayken ABD, bu şekilde Türkiye üzerinden baskı kurmaya çalışması manidardır. Gerçi ABD’nin Türkiye’ye karşı düşmanca tavrı yeni değildir ve sonuçları itibariyle de güncel yaşamımızın içine kadar uzanmaktadır.

Foreign Council sitesinde, Kasım 2018 tarihli Steven A. Cook imzalı ‘’Türkiye ne dost ne düşman’’ başlıklı bir özel raporda: "Türkiye resmi olarak bir NATO müttefiki olmaya devam etse de, ABD'nin bir ortağı değildir" diye yazmıştı.

Aynı raporda: "Önceki dönemlerden farklı olarak, Washington ve Ankara’yı artık birbirine bağlayan kapsayıcı tehditleri veya çıkarları paylaşmıyor" demişti. Hâlbuki ABD hiçbir zaman Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehditleri paylaşmamıştı. Hatta bizzat tehdidin kaynağı oldu ve Suriye’de, Doğu Akdeniz’de hâlâ tehdit olmaya devam ediyor.

ABD 2003 öncesinde olduğu gibi siyasi olarak istikrarsız, ekonomik olarak İMF’e muhtaç, savunmada dışa bağımlı edilgen bir Türkiye arzuluyor. Çünkü edilgen bir Türkiye, güney sınırlarımızda kurmak istediği terör devletine itiraz edemeyecek, Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruyamayacaktır.

Ancak ABD’nin bunu yapabilmesi için önce Erdoğan’ı devirmesi gerekiyor. Dolayısıyla Başkanlık seçim tarihi yaklaştıkça ABD çeşitli bahanelerle Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışacaktır. ABD’nin Rusya’ya uygulanan yaptırımlara Türkiye’yi dâhil etmeye çalışması bu bahanelerden sadece biridir.

Mevcut ABD Başkanı Biden’ın ‘’Biz dostlarımıza yardım edeceğiz Erdoğan’ı devireceğiz’’ ifadesini göz önünde tuttuğumuzda: Başkanlık seçim tarihi yaklaştıkça sonucu etkilemek için ABD’nin bu tür bahane veya provokasyonları artabilir. Burada mühim olan bu tür müdahalelere karşı milletimizin 14 Mayıs’ta nasıl cevap vereceğidir. Bekleyip göreceğiz!