Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Ağustos 2020

ABD’nin çirkin yüzü

Dünya, uzun sayılacak tarihinde çok imparatorluk gördü. Cengiz Han’dan İskender’e, doğudan ve batıdan dünyayı tek başına yöneten çok imparator ve imparatorluk oldu. Roma, bin yılı aşkın süre yönetti dünyayı… En adil yöneteni ise Osmanlı Devleti oldu. Kendi isimlendirmesi ile “Devlet-i Aliyye”.

Döneminin İskender’i olarak anılan Yavuz Sultan Selim, dünyanın bir hükümdara fazla, iki hükümdara az olduğunu dile getirmişti. 20 yüzyılda Sovyetlerin dağılması ile dünyanın yönetimi tek başına ABD’ye kaldı. 50 eyaletin birleşmesinden oluşan bir imparatorluk olan ABD, bugün dünyayı tek başına zulümle yönetiyor.

Adaletle değil de silah zoru ile yönettiğinizde ömrünüz uzun olmaz. Gücünüz tükendiğinde hükümranlığınız da sona erer. ABD’nin dünya sahnesine güçlü şekilde çıkması İkinci Dünya Savaşı sonrasında oldu. Hitler’in dünya devleti olma hayalini yıkan ABD, Hiroşima ve Nagazaki ile başlayan kendi zulüm devrini başlattı.

***

İkinci Dünya Savaşı, tarihteki en büyük ve en yıkıcı savaştı. 55 milyon insan öldü. ABD’nin başını çektiği müttefik devletler, 1945 yılında savaşı kazanmak için askeri birliklerle savaşın yanı sıra çoluk çocuk, yaşlı, hasta, kadın demeden sivil ve masum insanları da katletmeye başladı. 1945 yılının Şubat ayında Almanya’nın Dresden şehrini bombalayarak 35 bin masum sivili katlettiler. Hitler Almanya’sı, Mayıs ayının ortalarında şartsız teslim oldu.

Teslim olmayıp Pasifik’te savaşı devam ettiren Japonya’ya karşı ise ABD, iki büyük nükleer katliam gerçekleştirdi. 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima’ya atam bombası attı. İnsanlığın yaşadığı bu en acı günde şehrin yüzde 70’i yok oldu. İlk etapta 70 bin masum sivil, aynı yılın sonuna kadar 140 bin kişi hayatını kaybetti. Üç gün sonra 9 Ağustos’ta ise ABD zulmünün hedefi Nagazaki’ydi. Bir anda şehrin yarısını yok eden atom bombası 70 bin insanın bir anda ölümüyle sonuçlandı.

Bu insanlık utancının üzerinden 75 yıl geçti. On yıllar boyunca o iki şehirde ot bile bitmedi.

Sakat doğumlar, kanser ve diğer hastalıklar birbirini kovaladı. Japonlar’ın tespitine göre iki şehirde ölenlerin sayısı 500 bini geçti. Savaşı bitirmek için çağrılara, “anlaşmalı barış” talebiyle karşılık veren Japonya’yı, ABD ve müttefikleri yeni atam bombası tehditleri ile şartsız teslim aldı.

***

Japonya’da doğan her çocuk ilkokula başlamadan önce Hiroşima ve Nagazaki’ye götürülüp gezdirilir. Masum sivillerin nükleer bomba ile nasıl katledildiği anlatılır. Sonra da Japonların yaptığı son teknoloji ürünü hızlı trene bindirilip, fabrikalar gezdirilerek, “Onlar masum sivil insanlarımızı katlettiler, ama biz çok çalışarak teknolojide onları geride bıraktık. Sen de çok

çalışmalı ve başarmalısın” denilerek her Japon çocuğuna milli bir kimlik kazandırılmaya çalışılır.

Hiroşima ve Nagazaki’de yardıma koşan insanlar da radyoaktif yağmura maruz kalarak can vermişti. İki şehirde bombadan etkilenip ölmeyen insanlara “Hibakuşa” deniyor. Hibakuşalar başta kanser, tedavisi zor şekil bozuklukları ve sakatlıklara maruz kaldı. Psikoloji çöküntüleri ise tedavi bile edilemedi…

Bugün ABD ve Rusya’nın elinde atom bombasından 4-5 bin kat daha güçlü hidrojen bombaları bulunuyor. Almanya ve Japonya, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri ABD’nin esiri durumunda. Tüm haberleşme ağları dinleniyor. ABD, 70 yıl önceki 200 bin askerini azaltsa da halen Almanya’da 35 bin, Japonya’da 50 bin kişilik ordusu var.

Dünya genelinde 800’ün üzerindeki üs sayısı ile tüm dünyayı kontrol altında tutan ABD’nin zulmünü engellemek için Türkiye’nin öncülüğünde kurulacak merhametin temsilcisi bir İslam Birliği’ne ihtiyaç var. Dünyanın askeri despotizm ve zulümle yönetilmesine ancak bu şekilde engel olunabilir.