Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Aralık 2018

ABD’nin Suriye’den çekilme kararı

ABD’nin Suriye’de çekilme kararı birçok ülkede şaşkınlığa neden oldu. Bize göre ABD’nin bu açıklaması son derece gerçekçiydi ve şaşıracak bir şey yoktu. ABD’nin dış politikasını ana hatlarıyla takip eden herkes bilir ki, ABD dünyadaki gücünü korumak istiyor. ABD dünyadaki gücünü korumak istiyorsa bu bölgenin en önemli ülkesiyle çatışarak yapamaz. Burada şu gerçeği hatırlatmakta fayda vardır, ABD’nin dünyadaki gücü sadece sahip olduğu silahlarla değil kurduğu diplomatik ilişkilerledir.

Küresel çapta siyaset yapan devletlerin dış politikalarını incelediğimizde iki hususa özel önem verdiklerini görürüz. Birincisi, coğrafya, ikincisi ise, coğrafya ile siyaset arasındaki köprüyü kuran devlet veya devletlerdir. Bunun literatürdeki karşılığı ise, jeopolitiktir.

Bu tespit çerçevesinde düşündüğümüzde üç tane kıtanın kesiştiği Ortadoğu coğrafyası ve bu coğrafyanın en önemli ülkesi olan Türkiye oldukça önemli bir devlettir. Küresel çapta siyaset yapan ABD’nin Suriye’den çekilme kararını bu çerçevede değerlendiriyor ve ABD açısından gerçekçi buluyorum.

ABD’nin bu açıklamasını Türkiye açısından değerlendirdiğimizde ise, Türkiye her fırsatta ABD’nin bir terör örgütüyle iş tutmasını eleştirdi. Geldiğimiz sonuç ise, Türkiye’nin bu kararlı duruşu ABD’ye böyle bir adım attırmasına neden olduğu da ortadadır. Bunu kimse hamaset filan yaptığımızı düşünmesin dünya medyasını takip eden herkes bu hakkı teslim etmek zorunda kaldı.

ABD’nin bu tavrı Türkiye’nin dünyadaki imajı açısında önemli bir kazanımdır ama unutmayalım ki ABD, küresel güç olma iddiasından vazgeçtiğini söylemedi. Sadece Suriye’den çekileceğini söyledi dolaysıyla temkinli olmakta yarar vardır!

O zaman burada iki soru çok önem arz ediyor. Birincisi, ABD küresel gücünü koruma iddiasından vazgeçmediyse, ne karşılığında Suriye’den çekilme kararını açıkladı? İkincisi, küresel hegemonyasını korumak isteyen ABD’nin Türkiye’yle iyi ilişkilere sahip olması Türkiye için iyi mi?

Uluslararası dengelerin hızla değiştiği bir ortamda birinci soruya kesin yargı bildiren cümlelerle cevap vermek oldukça zordur. Ancak ABD’nin açıklamalarına göre: ‘’Türkiye’nin İŞİD ile mücadele edeceğine kuvvetli güvenceler karşılığında çekilme kararı verdiklerini’’ söylüyorlar.

İkinci soruya yönelik şunu söyleyeyim; Türkiye, dünyadaki her ülkeyle iyi ilişkiler kurmak istediği gibi ABD’yle de iyi ilişkiler kurmak istiyor. Ancak küresel hegemonya iddiasından vazgeçmemiş bir ABD’yle Türkiye’nin iyi ilişkiler kurmasının belli riskleri ve zorluklarının da olacağını belirtmeliyim.

ABD’nin iddiaları var ama Türkiye’nin de bölgesinde perişan edilmiş devletleri toparlayarak liderlik etme iddiası vardır. Türkiye’nin bu iddiası hem Türkiye açısından hem de bölgesindeki halkların refah ve güvenliği için son derece gerçekçi bir yaklaşımdır. O zaman küresel hegemonya iddiasında vazgeçmemiş bir ABD, bölgesel güç olma iddiası olan Türkiye’ye müsaade eder mi?

Elbette müsaade etmemeye çalışacak. Ancak kendi içinde bir bütün olmuş, her alanda gelişme kaydeden, barış ve güvenliği sağlamak isteyen Türkiye’ye ABD ne yapabilir?

Unutulmaması gerekir ki barışı korumak isteyen Türkiye’nin cazibesi, sürekli kargaşa üreten ABD’den daha fazla artacaktır.