Acılar soğur mu?
Yaşadığımız coğrafya, kutlu Anadolu toprakları mukaddestir. Yüzyıllardır bu topraklarda istiklal mücadelesi veren güzel halkım en son 15 Temmuz gecesi umulmadık bir kahpelikle saldırıya uğradı.
Kırgınız, düşkırıklığı içindeyiz. Kandırılmış küçük bir çocuk gibi yüreğimiz eziliyor bazen. Yurdumuzda, yuvamızda, okullarımızda beslediğimiz, yeri geldiğinde takdir ettiğimiz, bir zamanlar saygı duyduğumuz, kardeş bildiğimiz hainler tarafından vurulduk.
Yıllarca çocuklarımızı emanet ettik, yıllarca fitre ve zekatlarımızı, kurbanlarımızı, ülkemizin geleceğine katkı sağlıyorlar, dünyaya Türkiye'yi taşıyorlar diye, bizi hakkıyla temsil ediyorlar diye destek verdik.
Ama güvensiz bir tarafları vardı. Tam teslimiyet uyandırmayan karanlık bir yüzleri vardı. Hiç açık vermediler zaten. Hele yıllardır orduya bu denli yerleşmeleri öylesine sinsice olmuş ki havsalamız almıyor...
Devamlı yere bakarak konuşan okul müdürleri, değişik bir yönetimle çocuklarımıza eğitim veren dershanelerdeki gizemli hocalarla konuşurken ürkek ve çekingen duruşları aslında yüreğimize kuşku tohumlarını atıyordu. Ama saygılıydılar, bizimle konuşurken yüzleri kızarırdı. Sonra bunlar namazlarına sadık, tesbihatlı, harama bakmayan, haram yemeyenlerdi. Böyle düşündük. Ya o hoca kızlar. Her gördüğümde yüreğim ezilirdi. Neredeyse saçları ağarmış, evlenememiş, davası için gecesini gündüzüne katan donuk ve sabit bakışlarla resmen kurgulanmış robotlar gibi hareket eden o öğretmen yaşlı kızlaru2026
Bunların bizim topraklarımızın çocukları. Ne kadar kızarsak kızalım, düşmanımız bilelim ne kadar acıdır ki Anadolu insanının okuttuğu, meslek sahibi yapmak için uğraştığı çocuklar bunlar. Garibanların okutmaya parası yetmeyen o mütevazı Anadolu insanının zeki çocuklarını alın, beyinlerini yıkayın ve onları robotlar halinde kendi insanına düşman, kendi insanına bir gün silah doğrultacak düzeyde acımasız bireyler yapın.
Görülen o ki, Doğudan ve Batıdan, Amerika'dan, dünyanın her bir yerinden gelen tepkilerle kuşatılmış haldeyiz. Az sadaka çok belayı def eder derler. Vatanımıza aldığımız yetimlerin duaları kurtarıyor bu cennet vatanı. Neredeyse iki haftadır dış basın ve Amerika neredeyse darbeyi öven demeçler yayınlıyor. Yalnız ve tek başımıza kalmış bir milletiz bu Anadolu yarımadasındau2026
Destanlar yazılan Anadolu yarımadasında yeni yeni destanlar yazıyoruz hamdolsun. 21. Yüzyılda modern muhayyilelerin anlayamayacağı cesaretle yürüyoruz düşman üstüne. Hamdolsun yine başımız dik, çocuklarımıza helalinden kazanılmış zaferlerle bir ülke bırakmanın gururunu yaşıyoruz.
Acılar soğur mu? Soğumaz elbet. Şehitlerimizin hala taze acıları evlerine, sokaklarına düşmüş o taze acıları yürek yakıyor. Evlatlar yetim kaldı. Analar, babalar genç çocuklarını toprağa belediler. İçerden vurulduk ey halkım. Kahpece, haince, kendi beslediğimiz sinsi düşmanlar tarafından içerden vurulduk.
İçerden vurulduğumuz şu günlerde unutmayalım ki; yarınları emanet edeceğimiz çocuklarımız geliyor arkamızdan...
Onlara nasıl bir din algısı bırakacağız?
Onlara nasıl bir cemaat şuuru bırakacağız?
Onlara evrensel duyarlılıkla bezenmiş, erdemli, onurlu bir yaşantıyı nasıl bırakacağız?
İkiyüzlülükten, riyakarlıktan uzak, hamasetten arınmış insanlığın imreneceği sorumluluk bilincini nasıl vereceğiz?
Müslüman ve mümin olmadan önce, insan olmanın erdemlerini nasıl vereceğiz çocuklarımıza?
Acılarımız soğumadan bunları düşünelim.
Vicdanlı olmayı, hak yememeyi, harama bulaşmamayı, takvanın en güzelinin iyi insan olmak olduğunu, güvenilir ve sadık, muvahhit ve mütevekkil Müslümanlar olmanın yollarını arayalım, yaşayalım ve çocuklarımıza örnek olalım.
Yoksa beyinleri uyuşmuş masum Anadolu insanından çalınmış, gasbedilmiş katil sürüleri halini alan ve eviçlerimize kadar giren bu evlatlar başka ülkelerden gelmedi. Onlar da bu topraklardan çıktı.
O nedenle evrensel değerlere bağlı, okumayı ve eleştirel düşünmeyi önceleyen, dünyanın dertleriyle dertlenirken kendi dünyasını onurluca inşa eden, Müslüman olmadan önce iyi insanlar vicdanlı bireyler olmayı önceleyen evlatlarımız olmalı.
Hak ve özgürlüklere adaletlice yürüyen, kimsenin malında gözü olmayan, tamahkarlıktan ve hamasetten uzak, vicdanlıca onurluca yaşayan evlatlarımız olmalı.
Bunun için bizi bu acı günlerde, her taraftan kuşatıldığımız zorlu günlerde yalnız bırakmayan Rabbimize yönelim dua edelim. Rabbim bizleri bize bırakma, Rabbim bizleri sensiz ve yalnız bırakma. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza hayırlar yağdır. Ve Rabbim bizleri kahpelere, hainlerin tuzaklarına karşı koru. Senden başka kimsemiz yok Rabbimiz diye derin yalvarışlarla, her daim duada olalımu2026
