Adım adım, Türk Çağı’na
Devran 21. yüzyılın ‘Türk Çağı’ olması için dönüyor. Coğrafyanın kader olduğu gerçeği Türk’e ve Türk devletlerine dünyayı yeniden adil ve yaşanabilir bir yer haline getirme sorumluluğunu yüklüyor. Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethederek ortaçağ karanlığına son vermesi dünya mazlumları için nasıl yeni bir umut ışığı oldu ise, Başkan Erdoğan’ın tek kutuplu dünya paradigmasına son vererek dünya savaşları sonrası vahşi batı tarafından oluşturulan sömürü canavarının dişlerini bir bir sökecek hamleler yapması da insanlığı umutlandırıyor.
Bu minval üzere, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk Akımı Projesi’nin deniz kısmının tamamlanması vesilesi ile yapılan törene katıldıktan sonra Başkan Erdoğan tarafından Mabeyn Köşkü’nde ağırlandı. Bu yıl 6. kez bir araya gelen iki lider, ABD’nin tek kutuplu dünyayı sürdürmek için kurduğu birçok oyunu boşa çıkarttı. En önemlisi de İdlib’de muhtemel bir çatışmayı önleyerek ABD’nin PKK/PYD terör devletine alan açma ve siyasi meşruiyet kazandırma planını rafa kaldırdılar. ABD’nin İsrail aklıyla APO’yu Türkiye’ye teslim ederek, Irak’ta oluşturduğu cumhurbaşkanlığını Talabani avenesine, Irak’ın Kuzeyini de Barzani avenesine bırakma oyununun bir versiyonunu da Suriye’de oynamak için önce PKK’lı üç terörist başının yakalanması için para ödülü koydu. Olmadı 15 Temmuz darbe girişimini ihale ettiği FETÖ elebaşının Türkiye’ye iadesi için sinyaller göndermeye başladı. Bunları yaparken de Münbiç yol haritasına rağmen, Kuzey Suriye’de teröristlerin sırtlarını sıvazlamayı ihmal etmedi.
Peki, bu ABD bu PKK terör örgütünü Suriye’de meşrulaştırmak için bir müttefikini gücendirmek pahasına niçin bu kadar çaba harcıyor? Cevap kolay 21. yüzyılın Türk asrı olmasını engellemek için. O da nerden çıktı demeyin. Tabii ki ekonomi. Ümit Burnu’nun bulunması ve Amerika’nın keşfi, Osmanlı coğrafyasını aşamayarak hammadde ve ürünlere ulaşamayan batılılar için nasıl bir çıkış yolu olduysa. Çin’den Londra’ya uzanacak Yeni İpek Yolu Projesi de, çökmekte olan batı sistemi için can simidi olacaktır. İpek yolu ile şayet Asya ve Avrupa ekonomik olarak birbirine bağlanırsa ABD’nin pabucu dama atılacaktır. Bu denklem içinde İran ile niçin bu kadar uğraşılıyor derseniz, İran’ın İpek yolu üzerindeki coğrafi konumu yüzünden. İpek yolu Çin, Hindistan, Afganistan, İran ve Türkiye üzerinden geçecek. Baştanbaşa Türk coğrafyası. ABD bu projeyi engellemek için Afganistan’da asker bulunduruyor. Siyasi olarak parçalayamadığı İran’ı ekonomik olarak güçsüz duruma düşürerek bu projeye set çekmek istiyor. Ve Irak, Suriye, İran ve Türkiye topraklarında kuracağı paravan devletle İpek yoluna sekte vurmak istiyor. Yoksa Bay Trump, durduk yere İran ile yapılan nükleer anlaşmayı bozmadı. İran’a koyduğu ambargodan sonra da muaf tutulan ülkeler de ince bir mühendislik hesap yatıyor. Batı’da Türkiye, Yunanistan ve İtalya. İtalya’ya daha şimdiden İran’dan, Rusya’dan gaz almayın biz size kaya gazı satılım diye el altından baskılarını sürdürüp duruyor. Türkiye’de Akkuyu’yu engellemeye çalıştığı gibi. İpek yolunun bir parçası olacak 3. köprüyü, 3. havaalanını engellemeye çalıştığı gibi. S-400 alımını engellemeye çalıştığı gibi. Kaşıkçı cinayeti tertibiyle Türkiye’yi köşeye sıkıştıracaklarını hesap edenler, bombanın ellerinde patlamasıyla yeni senaryolar uydurmaya başladılar. İran’dan İtalya ve Yunanistan petrol ve gaz almazsa Brexit ile çatırdayan AB çöküverir. Bunu bilen Trump, AB’ye bu acı reçeteyi tatlandırarak içirmeye çalışıyor.
Bu hengâmede Türkiye, 3. köprü, 3. havaalanı tartışmalarını geride bıraktı. Azeri gazını Avrupa’ya taşıyacak. TANAP projesinde önemli hamleler yaptı ve şimdi de Türk akımı projesinin önemli bir merhalesi tamamlanıyor. Bu arada Möntrö ile Türk halkının elinden alınan İstanbul boğazındaki hukukunu iade edecek Kanal İstanbul da tamamlanırsa seyreyleyin siz cümbüşü. Türkiye’nin Akdeniz’deki hukukunu koruma kararlılığı kırmak için İsrail-ABD’nin başını çektiği şer ittifakı çevirmedik fırıldak bırakmadı. İsrail Gazze’yi Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz hakkından Filistinlileri mahrum bırakmak için abluka altında tutuyor. Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak göstererek Filistin’in Akdeniz’deki ve bölgedeki hukukunu İsrail’e geçirmek istiyor. Bu arada da sözde İran ve Türkiye’ye karşı, İsrail, Suud, Mısır, BAE’yi kullanırken, Akdeniz’de Türkiye’ye karşı Yunan, İsrail, Mısır, Kıbrıs Rumlarını manivela aracı yapmak istiyor. Bu arada bu coğrafyanın kadim halklarından her şekle giren kripto Ermenileri de unutmamak lazım.
Sözün özü yeni yüzyılı bu yeni İpek yolu projesi şekillendirecektir. Adriyetik’ten Çin seddine kadar her taşı ilmik ilmik işlemiş Türkler bu umut projesinin yükselen değeridir. Bundan sonra Türkiye AB’ye değil AB Türkiye’ye muhtaç olacaktır. Son söz olarak dünyanın en büyük adalet devrimcisi Resulullah Efendimizin doğum gününü kutluyor. Bu vesile ile İsrail-ABD-Batı eksenli zulüm düzeninin bir an önce yıkılarak, hak ve adalet nizamında insanlığın felah bulmasını diliyorum.
Kalın sağlıcakla.
