Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2435.43
BIST 100
10000.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Ekim 2023

​Afrika'da Fransa sömürgeciliğinin günümüze yansıyan sonuçları (7)

Bu hafta Afrika yazı serimizi, sonlandıracağımızı bir önceki yazımızda belirtmiştik. Yazdığımız bu 7 yazıda Fransa’nın Afrika sömürgelerinde uyguladığı politikaların küçük bir kısmına ancak değinebildik.

Bilindiği gibi sömürge döneminde Afrika’da İngiltere ile birlikte en geniş sömürge imparatorluğuna Fransa sahip olmuştur. Fransa, İngiltere’nin baskısı nedeniyle batı-doğu yönünde ilerlemiştir. Kuzey ve Batı Afrika ile Ekvator Afrika’sı olarak sınıflandırdığı geniş toprakları kontrol etmeyi başarmıştır.

Fransız politikacılar, Afrika’nın ilgili bölgelerinde askeri üsler kurmak, uluslararası alanda Fransız çıkarlarının ve görüşlerinin desteklenmesini sağlamak, petrol, uranyum gibi stratejik kaynakların Fransız şirketlerce işletilmesinin önün açmak için uğraştılar.

Fransa, teoride Afrika ile ilişkilerini, iyi yönetişim ve demokrasi kavramlarına dayandırmıştır. Ancak pratikte ise, devamlı diktatörleri desteklemiştir. İşlenen cinayetlerin, askeri darbelerin arkasında devamlı Fransız parmağı bulunmuştur. Fonlar, amacı dışında kullanılarak sadece Fransız yanlısı siyasi partiler finanse edilmiştir.

Fransız etkisinin hissedildiği Afrika ülkeleri arasında: Benin, Burkina Faso, Burundi, Cezayir, Cibuti, Çad, Fas, Fildişi Sahili, Gabon, Gine, Kamerun, Komorlar, Kongo, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Madagaskar, Mali, Moritanya, Nijer, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ruanda, Senegal, Togo, Tunus ve kısmen de Ekvator Gine’si bulunmaktadır.

Fransa, sömürgeleştirdiği Afrika ülkelerinde sınır sorunları ve bağımlı ekonomilerin oluşmasını sağlama politikası izlemiştir. Sınırlar çizilirken bilerek etnik unsurlar göz ardı edilmiştir. Böylece sınır sorunlarının yaşanmasına, bazılarının bölünmesine, iç savaşların yaşanmasına neden olmuştur. Afrika’da istikrarsız bir siyasal ortamın yaşanması özellikle arzu edilmiştir.

Çünkü bu durum, Fransa’ya Afrika ülkelerine müdahale etmesi için gerekli fırsatları sağlamış ve kıtadaki ekonomik, siyasal, stratejik ve kültürel çıkarlarını koruma imkânı vermiştir. İç çatışmalara sürüklenen Afrika ülkeleri, kaynaklarını altyapıya kullanamamış ve siyasi liderleri, iktidarlarını korumak için Fransa’dan sürekli yardım almaya mecbur bırakmıştır.

Bugün Fransa, AB’nin Afrika politikasının belirlenmesinde başat rol üstlenen ülkelerden biridir. Son yıllarda Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle barış ve adalet temelinde ilişki geliştirmesinden son derece rahatsız olmuştur.

Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri Afrika kıtasında yaşamaktadır. Afrika kıtası, oldukça zengin doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen, büyük bir fakirlik yaşamaktadır. Siyasi olarak da en karışık yapıları bünyesinde barındırmaktadır. Coğrafi konumu itibarıyla hem kuzey hem de güney yarımkürede toprakları bulunmaktadır.

Dolayısıyla Afrika, stratejik konumu ve sahip olduğu zengin kaynaklar nedeniyle Avrupalı emperyalist devletlerin iştahını kabartmıştır. Onun için Fransa’nın sömürgecilik politikalarının merkezinde devamlı Afrika yer almıştır. Afrika’da Fransa sömürgeciliğinin günümüze yansıyan sonuçlarına baktığımızda; sürekli kan, gözyaşı, kargaşa ve sefalet olduğunu görürüz.

Peki, sonuç?

Ya Afrika, Fransa’nın kıtadaki etkisini bitirecek, ya da Fransa, Afrika’yı bitirmeye devam edecektir.

Not: Bu yazıları, Soyalp Tamçelik’in editörlüğünü yaptığı ‘’Küresel Politikada Yükselen Afrika’’ kitabından, Osman Kavas’ın Afrika ile ilgili makalelerinden, Eşref Hilmi Açık’ın ‘’Geçmişten Günümüze Türkiye Fransa ilişkileri’’ kitabından, Taşansu Türker’in ‘’Cumhuriyet’in Yeni Yüzyılında Yeni Dünya’’ adlı kitabının Fransa ile ilgili kısmını okuyarak yazmaya çalıştım.

Bu vesileyle bütün bu kıymetli çalışmaları bize kazandıran değerli ilim adamlarımızın her birine teşekkür eder, saygılarımı arz ederim.