Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2380.87
BIST 100
10218.29
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Ağustos 2019

Afrika''nın Hiçbir Yerinde

Stefanie Zweig'in aynı adlı romanından uyarlanan Nowhere in Africa (Afrika'nın Hiçbir Yerinde), Holokost içerikli filmlerin Afrika’ya evrilmiş halidir. Otobiyografi türünde olan Afrika’nın Hiçbir Yerinde, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasına kısa bir süre kala Almanya’da ırkçılığın ve Yahudilere baskıların artmasıyla Afrika’ya göçmek zorunda kalan Yahudi bir ailenin Kenya'daki yaşam öyküsünü anlatıyor.

Afrika'nın Hiçbir Yerinde, ırkçılık nedeniyle ülkesini terke etmek zorunda kalan mağdurların, kendilerine ait olmayan bir coğrafyada yerli olanı nasıl ötekileştirdiğine dair enfes bir film. Sadece Hitler Almanyası’nın değil tüm Avrupa’nın bu ırkçılığın bir parçası haline geldiğini göstermesi açısından da son derece önemli olan filmin başrolünde 2004 yapımı Downfall (Çöküş) filminde Adolf Hitler’in eşi Eva Braun’u da canlandıran Juliane Köhler oynuyor.

SÖMÜRGECİLİĞE DEĞİNMİYOR

Filmde, kuraklık ve çekirge istilası gibi çeşitli zorluklarla karşılaşan göçmen ailenin dramına değinilirken yerel halk görmezden geliniyor. Sömürgecilik de bir nevi hasıraltı ediliyor. Kenya 1963 yılına kadar bir İngiliz sömürgesi olmasına rağmen film, Avrupalıların sömürgeciliğine dair en ufak bir ipucunu dahi paylaşmıyor.

KISA BİR MACERA MI?

Almanya’da Yahudilere yönelik baskıların arttığı bir dönemde Jettel’in Kenya’ya zorunlu yolculuğu başlar. Walter karısı Jettel’e bir buzdolabı getirmesini söylese de, süslü bir gece elbisesini almayı tercih eder. Çünkü Jettel, Afrika yolculuğu başladığında bunun kısa bir macera olduğunu düşünür. İkinci Dünya Savaşı’nın 6 yıl gibi uzunca bir zaman alması Jettel’in beklentisini boşa çıkarır. Bununla birlikte İngiliz sömürgesi olan Kenya’da, Yahudi olmalarına rağmen Alman vatandaşı oldukları için bir süre alıkonurlar.

ÖTEKİLEŞTİRİLİRKEN ÖTEKİLEŞTİRMEK

Yeni hayatından nefret eden Jettel, yerlilere köle gibi davranır, iğrenir. Siyahi, yerli hizmetkar Owuor'dan su taşımasını isteyerek onu köyün kadınları önünde utandırır. Walter ve Jettel’in kızları Regina ise yeni koşullarını hevesle kucaklarken yerli çocuklarla arkadaş olup dillerini öğrenir. Bu durumdan rahatsız olan Jettel’e göre beyaz bir çocuk siyah bir çocuktan çok farklıdır ve asla verdikleri bir şeyi yememelidir. Savaş devam etmektedir ve Almanya’dan hiç de iyi haberler gelmemektedir. Hem Jettel hem de Walter bu durum karşısında birbirlerinden iyice uzaklaşırlar. Walter, “Almanya’da ikimizde rolümüzü oynuyorduk. Burada gerçeği kabullenemiyoruz” diyerek Jettel’in ilgisizliğini açığa vurur.

AFRİKA’DA ANTİSEMİTİZM VURGUSU

Alman ırkçılığından kaçarak Afrika’ya sığınan Regina ve ailesinin peşini Yahudi kimlikleri burada bırakmaz. Oysa ne Walter ne de Jettel Yahudiliğin gereklerini yerine getirmektedir. Filmde, Afrika’da bile antisemitizm olduğu aşikar bir şekilde göze çarpılır. Okulda, Regina ve diğer Yahudiler kenarda durmaları için uyarılır. Bununla birlikte Kenya’daki okulda neden yerli, siyah bir Afrikalının eğitim görmediği sorgulanmaz.

BİRİ TOPRAĞINI ÇALARSA UNUTAMAZSIN

Filmin belki de dikkat çekici repliği Kenyalı yerlinin şu sözleridir: “Biri ineğini çalsa öldürüp yer. Onu unutabilirsin. Ama birisi toprağını çalarsa hep orada kalır. Onu asla unutamazsın” Afrikalının Walter’a söylediği bu sözdeki toprak Almanya’dır. Afrikalıların toprağının çalındığı ima dahi edilmez. Sonuç olarak Alman ırkçılığını ele alan ve ‘gerçek bir hikaye’den esinlenen Afrika’nın Hiçbir Yerinde, Afrikalıların yok sayılmasına, sömürülmesine ve katledilmesine hiç değinmez.

FİLMİN KÜNYESİ

Menşei: Almanya

IMDB: 7.6

Yönetmen: Caroline Link

Oyuncular: Juliane Köhler, Merab Ninidze, Matthias Habich, Sidede Onyulo, Karoline Eckertz.

Gösterim Tarihi: 16 Mayıs 2001

Dil: İngilizce; Svahili, Almanca

Bütçe: 7 milyon dolar

Tür: Biyografi, Dram

Süre: 141 dakika